Yalnızlık duygusu, insanın duygu yelpazesi içinde belki de en ayrım gözetmeyendir. Çünkü zengin-fakir, güzel-çirkin, genç-yaşlı, köylü-kentli ayrımı hiç mi hiç yapmadan kendisini eşit bir biçimde ifade eder. Yalnızlık, insanın duygu dünyasında kendisini yalnız hissetmesidir. Kalabalık içinde kendini yalnız hissetme duygusunu yaşamamış insan var mıdır bu dünyada? Duygularını içtenlikle paylaşacak biri var mı yaşamında? Yoksa niye yok? Yoksa kimsenin seni anlamadığından mı yakınıyorsun? Sevgiyi veriyor ama karşılık mı bulamıyorsun? Yalnızlık duygusu insanın içine hançer gibi saplanan bir duygu. Ama gecenin karanlığında ama cıvıl cıvıl bir ilkbahar sabahında ama sıcak bir yaz gününde. Bir çocuğun gözlerinde ise donuklaşan bakışlardadır. Yalnızlık göz göze bakışmayı bilmez. Yazar, bu kitapta insanı yaratıcı üretken ve insan kılan "tek başınalık" ile temel nedeni Sevme Korkusu olan "yalnızlık" ayrımını net bir şekilde yapıyor. "Ben sevmekten korkmuyorum ama yalnızım"mı diyorsun? Hadi korkma çevir sayfaları. Kendini aldatmak ya da kendinle yüzleşmek... Hangisi?