Yarım Kalan Türkü’yü okurken, yetmişli yıllarda büyük bir yangına dönüşen siyasi kavgaların, insanı derinden etkileyen çığlıklarını duyacaksınız. Fırtınalı bir döneme tanıklık eden yazar, siyasi kaosun ve kargaşanın ortasında kalan insanın dramını, şiirsel bir dil ve özgün bir teknikle aktarıyor.
Vehbi Bardakçı’nın öyküleri, sağlam adımlarla hedefe giden uzun soluklu bir yürüyüştür. Yöresellikten ulusallığa, ulusallıktan evrenselliğe doğru uzanan bir çizgide gelişir. Sanki uzun bir dizinin birbirini tamamlayan bölümleri gibidir.
Seksenli yıllarda kaleme alınan bu öyküler, sancılı bir dönemi, ikibinli yılların genç kuşağına tüm çıplaklığı ve yalınlığıyla aktaran önemli bir eser. Yarım kalmış ilişkilerin, yarım kalmış aşkların, yarım kalmış türkülerin unutulmaz hikâyesi.