Dünya köyü içerisinde, bütün halklar iletişim endüstrisi kanalıyla, egemenlerin çıkarları doğrultusunda şekillendirilmiş bulunan kültür yapıları ile ilişkiye mecbur tutulmaktadır. Çağdaş halklar hem geleneksel yapıların içerisinde, hem de modern yapıların içerisinde gerçek hayatla ilgisi bulunmayan bir kültür olgusu ile karşı karşıya bulunmaktadırlar. Modern bilgi ve kültür endüstrisinin ideolojik sınırlarını aşabilmek için, Müslümanların anlam ve amaç bilgisini, anlam ve amaç ahlakını, anlam amaç bilincini köklü bir şekilde yeniden inşa etmeleri gerekir. Ahlaki, düşünsel, kültürel varoluş somut pratikler ister. Büyük umutlarla yürümek, büyük çabalar üretmekle mümkündür.