İsmet: "Hayır diyebilseydim, kaderimi değiştirebilirdim."
Gülay: "Keşke evi yaptırmasaydık, keşke gitmeseydik, keşke camı kapatmasaydık.. Sürekli keşkeler var."
Esma: "Hiç tanımadığın yeri dostlarla hayatı kurmaya çalışmak; belki de hayat bu."
Hanife: "Ay, gün, yıl ne bilmiyorum. Çok ağır bir kış olduğunu söylüyorlar, ben kışı fark etmedim."
Nilgün: "Önce çocuk istemiyordum, ölen çoçuklarıma haksızlık olur diye..."
Nuran: "İstanbul'da da yapamadım. Oradakiler anlamıyor. Tekrar Gölcük'e geldim, prefabriğe..."
Ayşe: "Enkaz altında kimse acı çekmedi. Acılar sonrasında.. "
Müge İplikçi, Gölcük, Değirmendere ve Yalova'da 17 Ağustos depremini ve sonrasını, sekiz kadının yaşadıklarıyla aktarıyor Yıkık Kentli Kadınlar'da. Önceki yaşamları, düşünceleri ve inançlarıyla farklı bu sekiz kadın, iki yıl sonra o ana dönüyor yeniden.
Kitap, sadece kenti yıkılmış kadını değil, onun yıkıntılarından inşa ettiği umudu da göstermek amacında..