En öndekiler, öncüler, her zaman takdir ve vefa ile karşılanmışlardır. "Hayra vesile olan, onu yapanların mükafatlarından hissedar olur." Kaidesince yeni bir yol ve çığır açanlar, ilk olmanın ve en önde bulunmanın ödülünü hak etmişlerdir. İslam dininin ilk müntesipleri olan sahabe nesli, her şeyden önce ilk ve öncü olmanın şerefiyle onurlandırılmıştır. Kur’an-ı Kerim, onlar hakkında "İslam’da birinci dereceyi kazanan muhacirler ve Ensar ile onlara güzelce tabi olan yok mu? Allah onlardan razı, onlar da Allah’tan razı oldular." (Tevbe Suresi,100) buyurarak, sahabilerin öncülüklerinin önemini vurgular. İman ve hayırda öncülük, ahiret hayatında da öncü olmayı kazandıran bir fazilettir: "İmanda, fazilette öncüler ki, ne öncüler! Onlar herkesi geçerler. İşte onlardır Allah’a en yakın olanlar. Naim cennetlerindedir onlar." (Vakı’a Suresi, 10-12) ayeti, her devirdeki iman ve fazilet öncülerinin, cennet nimetlerine ve ilahi rızaya kavuşmada öncelik hakkına sahip olduklarını ifade etmektedir.