12 Eylül 1980 darbesi tarihi bir bıçak gibi kestiğinde, artık bir öncesi vardı bir de sonrası... Yitik hayatlar, kara toprağa verilenler, idam sehpalarında can verenler…
“Yorgunum” sert ve çetin mücadeleden yorgun çıkanların hem o günkü hem de bugünkü ruh hâline ayna tutan bir eser... Bu dünya ile aralarına mesafe koymayı başaranların romanı… Geri dönüşler, hâli yorumlayışlar, geleceğe dair hayaller… Kavgalar, dövüşler, taşlaşmalar, küfürleşmeler, hatta silahların konuştuğu anlarda bile inancını yitirmemek ve asla çirkinleşmemek. Roman kahramanlarının kaderi, kitap sayfaları arasında yaşlanmaktır. Yorgunum Romanı bu kuralı yıkıyor ve "İşte, bu benim." diyen okuru oturduğu koltuktan koparıp öyküye dâhil ediyor.