Büyük Harbin son aylarında "Ateş ve Güneş"i yazmıştım. Cemal Paşa Şam'dan İstanbul'a gelmiş, artık yalnız Bahriye Nazırı idi. Kendisini gördüm ve yayınlanmasını uygun bulup bulmadığını anlamak istedim.
"Ateş ve Güneş" çöl ordusunun kahramanlık ve ıstırap hikayelerinden ibaretti. Nazırım bir gün sonra müsveddeleri geri verdi.
- Bastırmasanız iyi olur, dedi.
"Ateş ve Güneş" de birkaç subay ve neferden başka hiç kimsenin ismi yoktu. Eski Dördüncü ordu Kumandanın dört yıl yanında çalışan bir yazardan beklediği belki, bu değildi. O kitabımda kendini aramıştı.