E-Dergi

Türkçenin bazı diller karşısında ne kadar fakir kaldığını bilmeden çevirmeni suçlayabilen arkadaşlar, ortalama bir okurken Nabokov okumak sizin talihsizliğiniz olur. Nabokov anlaşılması kolay cümleler kurmaz; Hemingway'i okuyucuyu bir kez bile sözlük açmak zorunda bırakmayacak bir dille yazdığı için azarlar. Nabokov her okura hitap etmez. Kitabı okurken zorlanmışsanız Nabokov'un uslubu yansıtılmış demektir.

Öncelikle kitabı sığ dünyalarında boğulmak üzere olup ayağa kalkmayı akıl edemeyenlere önerdiğimi belirteyim.
Bazılarının şöyle bir eleştirisi var: İnsanlar anlayamadıkları kitapları klasik olarak nitelendiriyor, diye. Bence durum tam tersi insanlar anlayabildikleri basit kitapları yüceltmeyi daha çok seviyor. Bir lise öğrencisinin en sevdiği kitap olabilecekken, emeklilik yaşı gelmişler bile şimdiye kadar okuduğum en güzel kitap diye bahsetmekten utanmıyor. Evet bence hayatında okuduğu en iyi kitap Simyacı olan okurlar utanmalı. Türkiye'de her şey popülerlikle işliyor, gerçek okur ne okuyacağını bulmak için bile okur, araştırır, didinir. Çok satanlardan kitap seçen okuma zevki gelişmemiş entellere selam.

Kitap yazım hatalarıyla dolu. Ancak bence güzelliğiyle Boris Vian'ın Günlerin Köpüğü ve Pekin'de Sonbahar adlı eserlerinin hemen ardında yer ediniyor. Daha iyi yayın evlerinin daha iyi çevirilerle basmasını dileklerimle...

Söz konusu Nabokov olunca kitabın ne anlattığının bir önemi yoktur. Karmaşıklık ya da anlaşılmazlık da pekala insana zevk verebilir. David Lynch filmleri ders verir mi? Hayır. Ama muhteşemdirler. Kitapta en çok değer verdiğiniz unsursa okuyabileceğiniz birçok kitap bulabilirsiniz. Nabokov roman yazma işini gerçekten sanat olarak ortaya koyan insanlardan biridir. İnsanlığın çöp kutusundan birkaç evrensel tema seçip haksız yere beğeni toplayan bir yazar değildir.

Boris Vian'ın başyapıtı. Colin'in yalnızlığını, acılarını, aşkını hissettim. Rüya ile çizgi film arasındaki bu dünyaya girmesi zor değil, kitabı alın ve okuyun.