E-Dergi

Alırken Nazım Hikmet hakkında bilmediğim şeyleri keşfetme gayesiyle aldım. Okuyup kapağını kapatınca yorum yapma gereği duydum. Nazım Hikmet çok geri planda kalmış. İlginç hikayeler var:İstanbul'un fethinden tutun da eskiden günümüze İstanbul'daki taksileri, İstanbul ormanları, İstanbul'a yazılan şiirler, Kız Kulesi, Galata Kulesi... Hatta Paris'teki Eyfel Kulesine kadar uzanan bir yolculuk var ama Nazım Hikmet konusunda beklentimin çok altında kaldı. Anlatılan hikayeler üstün körü Nazım Hikmet'le bağlanmış. Alırken İstanbul hakkında bilgi sahibi olma önceliğiniz varsa okunacak güzel bir eser fakat benim gibi Nazım Hikmet beklentisi içinde olan daha güzel eserler okuyabilir.

Bu çok iyi olmuş. Kitapyurdu'nu gerçekten çok ama çok seviyorum. Iyi ki varsın Kitapyurdumuz :)

Okurken bir insan -bu çocuk olsa dahi- dünyayı nasıl yaşanmaz bir hale getirdiğini, belki de dünyanın en tehlikeli canlısının insan olduğunu düşündüm.

Basit bir okuyucu için bir anlam ifade etmeyebilir; lakin Franz Kafka'nın iç dünyasını araştırıp okumaya başlamak kişiye daha verimli bir okuma sağlayacaktır.

1984 çok okunmasına rağmen; çok da anlaşılan bir kitap değil. Bazı kitaplar, , defalarca okunmasına rağmen yine de anlaşılmaz. İşte bu kitap da onlardan bir tanesi. Okunup rafa kaldırılacak türden bir kitap olduğunu düşünmüyorum. Tekrar tekrar okunması gereken bir kitap olduğuna inanıyorum. Ve her defasında da okuyucuda farklı bir tad uyandıracağı kanaatindeyim.