İstanbul'un İki Yüzü / 1980'den 2000'e Değişim Hakkındaki Yorumlar

ogun.eratalay 12.05.2009
1996 yılında yazılmış olmasına rağmen yapılan bütünlüklü değerlendirmeler ve sürecin doğru tahlil edilmesi sayesinde hala okunabilen bir kitap. Yazarın İstanbul ile ilgili yazmış olduğu beş makalenin biraraya getirilmesinden oluşuyor.

İlk makalede, tarihte İstanbul ekonomisinin ne şekilde geliştiği anlatılmış. Osmanlı İmparatorluğunun başkenti olmasıyla beraber kentte meydana gelen kültürel gelişme imparatorluğun çöküşüyle beraber yavaşlayacak ve cumhuriyetin ilk yıllarında uygulanacak korumacı politikalar nedeniyle durgun bir dönemden geçecektir. Ancak 2.Dünya Savaşaından sonra ekonominin dışa açılmasıyla beraber ülke açısından en önemli ticaret ve sanayi merkezlerinden biri haline gelecektir. 1950 ve 60’lı yıllarda ise yoğun olarak yaşanan iç göç şehrin sanayisini, sosyolojik çehresini ve kentsel yapısını değiştirecektir. Eserde özellikle İstanbul’da göze çarpan gecekondulaşma olgusu dördüncü makalede etraflıca incelenmiş. Sebeplerinden gelişimine ve sonuçlarından alınması gereken önlemlere kadar doyurucu bilgiler verilmiş.

İkinci makalede özellikle 1980 ve 90’lı yıllarda dünyada yaşanan küreselleşmenin şehre etkileri incelenmiş. Dış ticarete açılan 12 Eylül sonrası Türkiye’sinin en önemli sanayi ve ticaret merkezi artık İstanbul’dur. Şehirde sanayi üretimiyle beraber rant gelirleri de artmış, şehir artık büyük holdinglerin merkezlerinin olduğu plazalar şehri haline gelmiştir. Yoksul kesimde hane içi gelirin azalmasıyla beraber bu dönemde üretime özellikle genç yaşında çocuklar, emekliler ve kadınların katıldığı ve esnek koşullarda kayıtsız olarak çalıştırıldıkları saptanır.

Üçüncü bölüm İstanbul’da yaşanan rant kavgalarına ayrılmış. Devlet arazilerinin imara açılması, ormanlık alanların ve su havzalarının yerine villa sitelerinin, serbest bölgelerin, özel üniversite kampüslerinin yapılması gözlemlenir. İktidara gelen her siyasi partinin seçim öncesi vaat olarak ortaya atıp seçildikten sonra uyguladıkları imar afları nedeniyle şehrin nazım planı dahilindeki kamuya ait arazileri yağmalanacak ve haksız kazanç elde edilecektir.

Son bölümde İstanbul halkının siyasi tercihlerine değinen yazar, 12 Eylülden önce ülke siyasi atmosferine de bağlı olarak merkez soldan yana tercihi olan İstanbullunun son yıllarda özellikle merkez sağa kaydığını tespit etmiş. Bu davranışın sebebi olarak rant kavgasında kendisine de yer arayan küçük burjuvazi ile vasıfsız işçi kitlelerinin muhafazakar ve piyasacı ideolojinin etkisi altında kalması gösterilmiştir.

Akademik değere sahip makalelerden oluşan kitap İstanbul’un tarihini ve gelişimini merak edenler için güzel bir kaynak.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla