“… Bana aşkı terk et, herkesin hoşuna giderek yaşamanın yolu budur, diyorlar. Ben, gıdamı aşktan alıyorum. Aşkım ölürse, ben de ölürüm. Benim hamurum aşkla yoğurulmuştur. Kaderim aşktan başka bir şey olmasın. Aşkı duymıyan bir gönlü gam seli silip süpürsün. Yarabbi, Tanrılığının aşkına, ululuğunun kemali aşkına beni aşkta öyle bir mertebeye eriştir ki, ben ölsem dahi o yaşasın. Bana aşk çeşmesinden nur ver; bu sürmeyi gözümden uzak etme.” Şark-İslam kültüründe Leylâ ile Mecnun´un ölümsüz aşkını kaleme alan ilk şair Genceli Nizami’dir. Firdevsi’den sonra en büyük mesnevi şairi sayılan Genceli Nizami, hem İran hem de Türk edebiyatında pek çok şairi ve düşünürü etkilemiş güçlü bir sanatkârdır.