Benim çok beğendiğim bir kitap oldu. Yazarın tarzını çok iyi yansıtıyor: ölüm konusu yine var, halkın batıl inançları kendine yer bulmuş, büyülü gerçekçilik var. O dönemin tarihinden pek çok iz bulmak çok hoşuma gitti. Ama en sevdiğim şey yazarın hikayeyi anlatmak için acelesinin olmaması, her detayı hemen söylememesi (mesela horozun neden evde olduğuyla ilgili ayrıntıları epey ilerlerde parça parça öğreniyoruz), çok basit bir konuyu bile çok merak uyandıran bir şekilde ilmek ilmek örmesi.
Ben kitabın kapağını da çok beğendim: albay, horoz, mısır, ekim yağmurları, saat, postaları getiren gemi ve arkadaki kasaba. Yıllar sonra baktığımda bana pek çok şey hatırlatacağına eminim.
Yazarı sevenler düşünmeden alsın. Alanlar pek çok cümlenin altını çizecek, kendilerini Marquez'e bırakırlarsa büyülü bir gerçeklik sezeceklerdir.