ilk solukta ilk 100 sayfa :) hiç de fena sayılmaz. Kesinlikle bu dört kadından bir tanesini kendinizle özdeşleştiremiyorsanız, en azından bir tanesinde kendinizi bulamıyorsanız, ya siz bir erkeksiniz, ya da henüz kaybetme acısını tatmamış şanslı azınlığa dahilsiniz. Beğenerek okuyor, anladıkça da aslında günlük koşturmacanın içinde başıma gelen hiçbir şeyin aslında salt benim suçum olmadığını anlıyorum. Hesapları baştan kesilmiş hayatlarımızı yaşarken en büyük haksızlığı yine bizler kendi kendimize yapıyoruz. Halbuki belki de şablona yanlış yerleştirilip kendi haline bırakılan insanoğlu önce kendini sevmeli, herşeyden önce herşeyi kabullenmelidir. Küçük Mucizeler Dükkanı son dönemde okuduğum kitapların aksine imla hatası sıfır, çevirisi mükemmele yakın ve insan olana anlatacak bir sürü satırarası olan sevimli ve hayata dair iştah kabartan bir limon gibi. Yeni başlangıçlar hep güzel olur... Bu kitap da bir çok yeni başlangıcın motivasyonu olabilir niteliktedir. Tabi tüm bunlar bence :) tavsiye edilir. Bol kitaplı bir yaşam dilerim okumanın ne demek olduğunu bilen herkese.