Kolera Günlerinde Aşk Hakkındaki Yorumlar

Yüzyıllık yalnızlık ve bu kitap okumaya doyamadığım eserleri marquez'in

Bir arkadaşımın hediyesi olarak okumuştum. Başlarda beğenmeyeceğimi sandığım kitabı ilerledikçe keyifle okudum. Okumayanlara tavsiye edebilirim.

Marquez 'in ilk okuduğum kitabı ve yanlış bir kitapla yazarla tanıştığımı düşünüyorum. Evet kitaptaki Ariza ve Daza arasındaki aşk güzel fakat kavuşana kadar arada geçen olayları çok beğenemedim. Kitabın adının neden bu ismi koyduğunu ise kitabın sonuna doğru anlayabildim.

Yine bir öyküyü destana çevirmiş.Her kitabı mı güzel olur harika bir yazar.

Yıllar önce okuduğum ama hala arada sıra da yad ettiğim bence güzel bir marquez kitabı

Filminden daha güzel olan kitap. Yine Marquez ustalığını konuşturmuş.

harika bir kitap. aşkın aslında hiç bitmediğinin muhteşem bir kanıtı

kitabın oldukça başarılı bir filmi de mevcut

okuduğum en iyi aşk romanı. hiç şüphesiz! yarım asırlık bir aşk. okuyun derim :)

GABO' nun özgünlüğünü en iyi hissettiren bir anlatımı var . Aşkın Psikolojisini derinden işleyen ve okuyucuyu etkileyen bir eser. Diline hayran kaldım ..

Can yayınları yazı puntosunu büyütürse çok daha güzel olacak kitap

Marquez'in yeteneği ve anlatım gücü ortada. Kesinlikle birden fazla kere okunması gereken bir kitap. Kırmızı Pazartesi'yi de tereddütsüz tavsiye ederim.

betimlemelerle dolu bir kitap diyalog çok az. gayet iyi ama sabır gerektiren bir kitap.

Kitabı çok beğendim ve filmi olduğunu öğrendikten sonra merakıma yenilip izledim Sakın böyle bi hata yapmayın. Bırakın karakterler mekanlar zihninizde canlandırdığınız gibi kalsın.

Aşkı anlatan en güzel roman...

çoktandır okumak istediğim kitaptı, uzun zamandır aşk romanları okumayan birisi olarak bana iyi geldi açıkçası. aşk acısının, bir sevgiliyi bir ömür beklemenin ne kadar acı bir şey olduğunu anlattı bana. aşk acısını yaşamayan bilemez. kitapta fermina daza'ya ve babasına çok fena sinir oldum! kendisini bir ömür seven florentina'yı bırakıp, ona uygun eş olmadığı halde juvenal urbino'yu seçmesi sinirden öldürmeye yetti! dr. urbino fermina'yı aldatınca içimden "oh olsun sana!" çektim. teselliyi başka kadınlarda aradığı için florentina'ya kızamadım. sonuçta bunalımdaydı. kitap sonuna doğru daha da güzelleşti, fermina'nın hakaret dolu mektubuna bile kızamayan florentina'ya bir kez daha hayran oldum.
bu kitap gerçekten de okunası...

önce kitabını okudum daha sonra filmini izledim hikaye kendini daha çok içine çekti beni.. ilginç bir aşk hikayesi.. bazıları sıkıcı bulmuş yalnız; esprili güzel bir aşk hikayesi...

Ben kitabı okurken sıkıldım ne yazık ki. Edebiyat demek sadece ağır betimlemeler anlamına gelmemeli. Belki bu yazara alışkın olmadıgım ıcındır bılemıyorum fakat ben abartıldıgı kadar begendıgımı soyleyemeyecegım.

Kitabı bitirdikten sonra kitabın size bir şeyler kattığını, içinizde bir şeyleri değiştirdiği göreceksiniz. Bu her şeyin hızlı geliştiği bir kitap değil, bir çırpıda okudum diyemezsiniz ama kesinlikle okunmalıdır, sıkılmayacaksınız. İnsanın yıllar içinde (gençlikten yaşlılığa) duygularında nasıl bir değişiklik olduğunu, bakış açısının aşka ve hayata nasıl farklılaştığını, usul usul ve tatlı talı anlatmış yazar. Tavsiye ediyorum.

"Ben bir hiçim. Hiç iyileşmeyecek bu yara. Ne kadar geçerse geçsin. Ben aşk yıldırımıyla çarpıldım ve onarılamayacak kadar kötü yandım. Bu çekip çıkarılamayacak bir kıymık. Artık nereye gidersem gideyim nerede olursam olayım benim bir parçam."
okuyup okuyabileceğiniz en iyi aşk kitabı. çok derin çok etkileyici. kitabı tam olarak anlamak için marquezin dilini uslubunu iyi bilmek gerekiyor aksi takdirde sıkılırsınız. yüzyıllık yalnızlığı okumadıysanız eğer önce onu okuyun daha sonra bunu.

Nobel ödüllü kitaplar hep böyle mi oluyor. okunması gayet zor hiç bitmiyor sanki... söylemek istediği şeyi o kadar dolandırmış ki yazar sayfalar geçiyor karakterin tek bir hareketini öğrenmek için bile...ama yine de kabul etmem gerekir ki akıcı olmasa da cümle kurmakta betimleme yapmakta çok başarılı bir yazar.... gemide yaşlı bir çiftin ileri yaşlarına rağmen yaşadığı son derece ılık huzurlu bir aşkı anlatıyor yazar. ve bu aşkın yarıda kalmaması için gemide kolera hastalığı var diye gemi karantinaya alınıyor ve bir süre mahsur kalıyorlar... bazı insanlar ne kadar şanslı o ileri yaşta bile aşkı tüm huzuruyla yaşayabilecek kadar inançlı ve dirençliler...örnek alınacak çok şey var kitaptan sabredin biraz sonu güzel çünkü tavsiye ederim.

Çok büyük hayal kırıklığına uğradım, bu kitaptan daha fazla şeyler bekliyordum, ne de olsa yazarı Marquez diyerek...ama basit bir aşk hikayesinden başka bir şey değilmiş. aşık olduğu kadınla olabilmek için yüzlerce kadınla yatıp kalkan bir adam...hiç karşı koymadan kendini ona veren basit kadınlar...çok sıkıldım öyle ki kitabın sonunu atlayarak okumak zorunda kaldım.

Marquez “aşk” gibi edebiyatta sıklıkla kullanılan bir konuyu kendine has üslubuyla o kadar güzel anlatmış ki, kitap sizi hissettirmeden bağımlısı haline getiriyor. Kesinlikle çok beğendiğim romanlardan biri “Kolera Günlerinde Aşk”.

eski türk filmelerine benzettim kitabı yer yer ölümlerinin en iyisi aşk için ölmektirden öteye gitmeyen sıkıcı bir kitap olduğunu düşünüyorum kitapta tek olumlu şey bölgenin kültürünü de yansıtması salt sıkıcı bir aşk öyküsü üzerinden gitmemesi ancak yine de gabriel marcia marquezin ilk okuduğunuz kitabı olmasını tavsiye etmem belki kırmızı pazartesi veyayüzyıllık yalnızlık daha iyi bir giriş olabilir

Ey aşk sen nelere kadirsin. Okul yıllarında başlayan ve 80 li yaşlara uzanan bir aşk hikayesi.Sevdiği kadının kocası ölene kadar sabırla bekleyen bir aşık..Tabi beklerken de boş durmuyor kahramanımız macera üstüne macera keyifle okunacak bir Marquez yapıtı.

Bazı yerlerde durağan bazı yerlerde akıcı bir dille anlatılmış..Pişmanlığı çok güzel dillendirdiğini düşünüyorum,bu yüzden okumanızı tavsiye ederim..

favorilerim arasında bir kitap.

mümkün olanlar arasında mümkünsüze en yakın olan aşk... o kadar büyük, o kadar yakın ama bir o kadar ulaşılmaz...

roman da, gabriel garcia marquez de anlattığı aşkla müsemma ulaşılmaz bir yerdedir.

sen harika bir yazarsın tüm kitapları tek kelimeyle muhteşem

aşk üzerine bir şaheser.aşkın en yalın hali ustanın büyülü anlatımıyla buluşunca tadına doyulmaz bir kitap çıkmış ortaya.

latin dünyasını bize tanıtabilecek çok fazla kıymetli yazar yok ne yazık ki.. Marquez bence kendi kültürünü tüm çıplaklığıyla ortaya serebilen cesur bir yazar...

sevgisinin devamliligi ve yogunlugunun hep devam etmesine ozenilecek bir ask hikayesi..ask hikayesinin yaninda donemin kosullari ve karakterler cok iyi islenmis..elinizden birakamayacaksiniz ama dili biraz agir geldi

19. yüzyılın sonları - 20. yüzyılın başları (kabaca 1880-1930) arasında Fermina Daza, Florentino Ariza ve Doktor Juvenal Urbino üçgeninde gelişen canlı bir karşılıksız aşkı konu alan kitap acı çekmenin yüce bir davranış olduğu fikrini yoğun şekilde işler. Florentino Ariza sevdiği bir ömür boyu sevdiği Fermina Daza'ya kavuşabilmek için tam 51 yıl 9 ay 4 gün bekler.

aşkı mükemmel şekilde anlatan kitaplardan biridir.herkese okumayı tavsiye ediyorum...

Bitirmekte zorlandığım nadir kitaplardan. Özellikle bazı kısımlarında temposu çok yavaşlıyor. Yine de okumaya değer.

Yazar Gabriel Garcia Marquez, kitabı "Kolera Günlerinde Aşk" ta aşk hakkında kendi düşüncelerini hoş bir üslup ve kurguyla anlatmış. G.G. Marquez, "Felaketlerde aşk daha soylu, daha yüce olur" diyor. Ve hikayesini aşk, acı, aldatma, ayrılık, mutluluk, sevgi ve vicdan azabıyla örüyor.

karakteri sevmediğim, olayların gidişatından hoşlanmadığım bir kitap olmasına rağmen yazarın güzel anlatımı sayesinde okumaktan müthiş zevk aldığım kitaptır. Marquez in edebiyat diline hakimliğine hayran olmamak mümkün değil. sırf yazarın kalemi tutuş şekli için okunmaya değer.

çok güzel bir kitap zaten yazarın tüm kitapları güzel benim favori yazarlarımdan.aşk ancak bu kadar güzel anlatılır.

Yarım asırı aşan bir aşkın hikayesi. Kitaptaki aşıklar, araya giren aldatmalar, evlilikler vs. dahil başlarına gelen her şeyi aşkları bünyesinde fazla büyütmeden sindirmeyi başarıyorlar. Bu durum, sonu karışık duygular yaşatan bir hikayenin doğmasına sebep oluyor. Javier Bardem'li sinema uyarlamasının da diğer birçok uyarlamaya göre çok başarılı olduğunu düşünüyorum. Soundtrack albümündeki Shakira şarkıları da nefistir.

Yazarın ilk eseriydi okuduğum. Dili ve tasvirlerine hayran kaldım. Başarıyı fazlasıyla haketmiş bir yazar.Tavsiye ederim. Herkes okumalı tüm eserlerini

Tam bir hayalkırıklığı oldu. Aşktan eser yoktu. Gençliklerinde birbirlerine ilgi duyan ikilinin yaşlılıklarındaki beraberlikleri teması hiç iyi işlenememiş, çok eğreti durmuş, zoraki iliştirilmiş gibiydi. Sonlara doğru anlatılan tek bir gerçeküstü olay sayılmazsa büyülü-masalsı tarzda da yazılmamış. Yüzyıllık Yalnızlık veya Kırmızı Pazartesi'deki okuma keyfi yoktu. Kuru bir anlatımla tekdüze olaylar aynı yavanlıkta devam etti, sıkıcıydı.

Bu kitap beni çok sıktı.Aslında büyük bir hevesle almıştım,tam bir hayalkırıklığı oldu.Bazı arkadaşlarım çeviriden kaynaklanan bir sıkıcılık olabilir dedi.İnanın özellikle ilk 50 sayfayı tekrar tekrar okudum ama kim kime aşık,kimden bahsediliyor,özne kim cümlede vs herşey çok karışık.Her sayfayı tekrar okumak zorunda kalmak da benim için zaman kaybıydı.Bazı cümlelerde anlatılan 2.tekil şahıs mı yoksa 3.mü neredeyse anlamak imkansız, bu durum anlatımın açıklığını zedeleyip kitabı monoton hale getiriyor.

Ayrılıklarla devam eden uzun bir aşk hikayesi.Aşıklar bir araya geldiklerinde ise hayatlarının son baharıdır.Sanırım filmide çekilmişti.Kitabda yer yer cinsellik olduğunu belirteyim.

yorucu bir kitap. ancak bir kere sonuna kadar okunduğunda bir ömür boyu akıldan çıkmayacak türden. hala kitaptaki bütün kişi ve yer isimlerini hatırlıyorum.

Kitap beklediğimden daha sıkıcı. Dil ve anlatım olarak beni pek tatmin etmedi.

kolombiyalı yazar gabriel garcia marquez in inanılmaz sarsıcı bir aşk kitabı .etkisinden uzun süre çıkamadığım masalsı bir kitap.

Bundan daha büyük, daha uzun ve daha güçlü bir aşk ne gördüm, ne duydum ne de okudum ben... Olabileceğine ihtimal vermediğim denli özel ve büyülü, bir o kadar da sahici ve cezbedici!

Marquez'le tanışmayanlar için büyük bir fırsat, tanıyanlar için gerçek bir tatmin bu roman. "Büyülü gerçekçilik" akımının en özel yazarının, akımı en iyi ifade eden eseri... İnsanın bu kadar büyük sevip de bunca acıyı çekesi geliyor!

Büyük beklentilerle alarak okuduğum bu kitap, açıkçası beni hayal kırıklığına uğrattı. Belki de çevirisi kötüydü bilmiyorum ama kitabın önemli kısmı seks edebiyatıyla geçiyor. kitabı bitirince yolda yürürken açık bırakılan fosseptik çukuruna düşmüş gibi oluyorsunuz. Kısacası; aşkı okumak isterseniz çok da tavsiye etmem.

bilinen ve tavsiye edilen bir kitap olmasına rağmen ben pek tavsiye edemiyorum ne yazıkkii.. aşk konusu olan kitapları severim ancak dilinin de akıcı olmasını tercih ederim.. alıp beni götürmeli ve heyecanla okunduğu için bir çırpıda bitmeli.. ne yazıkki bu kitapta öyle olmuyor.. çok fazla detay anlatılıyor kitapta ve bu da ağır ilerlemesine neden oluyor.. sıkıldığım, okumayı bırakmak istediğim zamanlar oldu, ama yarım bırakmayı sevmediğim için devam ettim..

Filmi izledikten sonra kitabı okudum ve oldukça tatmin ediciydi, hatta aşkın kokusunu filmdekinden çok daha iyi aldırıyor. Gabriel Garcia Marquez' in okunması keyifli bi eseri. Tavsiye ederim.