2016 tarihli Orhan Pamuk eseri.
Şu klasik ‘onu sevenlerin sevmediği, onu işk kez okuyanların sevdiği’ tanımı atlayalım bence. Zira bu her yazarda yaşanan bir durumdur. Tolstoy’a Diriliş ile Dostoyevski’ye Karamazov ile başlarsanız diğer eserlerini sevemeyecek olabilirsiniz.
Kırmızı Saçlı Kadın zor bir eser, diğer Orhan Pamuk ürünleri gibi. Çünkü zihninizi her an dinç tutmak zorundasınız onu okurken. Ayrıntıları paragraf içerisindeki birkaç cümlede sunabiliyor sizlere.
Konuya girmek istemiyorum; çünkü bu zaten nerdeyse tüm incelemelerde veya kitap künyesinde mevcut.
İçerisinde Batı’nın Sophokles’i, Doğu’nun ise Firdevsi’ni bulacaksınız.
Ama Orhan Pamuk’un eserini kurgulayışı açısından bir nokta mevcut. Siz tam son sayfalara geldim artık bitireyim dediğinizde farklı bir başlangıç yapıp sizden ilk sayfalardan daha da dinç kalmanızı istiyor. Buna da dikkat kesilmelisiniz.
Toparlarsak, okuyunuz efendim. Kesinlikle.