Konuşamamak, hareket edememek, yemeğini hep başkalarının yardımıyla yemek... böyle engellere sahip olduğunuz için, zekanızın da geri olduğunu düşünseler?
Beyniniz tıpkı bir fotoğraf makinesi gibi olsa, yaşadığınız her şeyi bir renkle uyumlaştırsanız. Tüm her şeyi bilip ve mükemmel bir hafızanız olsa ama bunları kelimelere dökemeseniz ne olur?
Sonra bir gün içinizde biriktirdiğiniz her şeyi bir makine sayesinde aktarma şansı buluyorsunuz ama sizi daha büyük hayal kırıklıkları ve kırgınlıklar beklese ne yapardınız?
İşte Melody’nin hikayesi bu. Kitabı okurken bir çok kez onun yerine koydum kendimi. Üzüldüm, kalbim acıdı, gülümsedim ve onunla bir çok kez heyecanlandım.
Kitap su gibi akıyor sizi kolaylıkla içine çekiyor. Bir günde bile rahatlıkla okuyabilirsiniz.