Yaban Bütün Eserleri 1 Hakkındaki Yorumlar

Aydın ile köylü arasındaki kopukluğu çok güzel bir dille anlatıyor. Bugün ayağına batan dikenler senin eserin diyor. Halktan kopuk siyasetçilere ve aydınlara başucu kitabı olacak bir eser. Beğenerek okudum ve etkilendim...

"Yaban" Harika bir baş yapıt. Kitapurdu sayesinde iyi bir indirimli aldım. Kitaplığımın önemli bir eksiğini tamamlamış oldum. Teşekkürler Ktapyurdu......

Yıllar önce üniversitedeyken bitirme devimdi bu, İşin açıkçası diğer klasiklere baktığım gözle bakmıştım bu kitaba, acemilik ve sıkıcılık bekliyordum, Klasik değil başyapıt olduğunu okuyunca anladım. Anadolu ve tutuculuk oldukça büyük bir cesaretle işlenmiş. İbretler alarak olunacak bir eser. Üstelik köy ve köylünün çıkmazı günümüzde de değişmiş değil...

Milli mücadele dönemini bir aydının gözüyle ve roman şeklinde yazılmış olması tarihi öğrenmek açısından oldukça faydalı. Okullarda tarih derslerinde milli mücadele dönemi anlatılırken öğrencilerin bu kitabı okuması sağlanarak hem konular daha kolay öğrenilmiş hem de öğrencilerde mili şuur güçlendirilmiş olacaktır. Yakup Kadri olayları anlatırken adeta bir sinema izler gibi okuyucuyu olayın içine çekiyor. Kitabı okuduktan sonra tarihe ve o döneme karşı merak uyandırmayı başarmış bir yazar.

Ben tarihten pek hoşlanmıyorum o yüzden ilk önce başlayamamıştım. 1-2 gün elimde sürünmüştü resmen kitap ama başladıktan sonra Yakup Kadri'nin bir paragraf söz sanatı gibi uzun pekte akıcı olmayan cümleler yazıyor bir paragrafta ise olay anlatıyor ve bu da tabiki akıcı oluyor. Böyle olduğunu anlayınca da kitabı hemen bitirdim.

Anadoluda yalnız kalmış ötekileştirilmiş ve yaşanılan çağın gereksinimlerinin farkında olmayan halkımızın eksik yönleri anlatılmaktadır.Neden savaştığımızın bile farkında olmayan insanlarımızın bu duruma gelme sebepleri açıkça anlatılmaktadır.

KURTULUŞ SAVAŞI DÖNEMİNİ AKICI BİR DİLDE ANLATMIŞ.KİTAP SONLARA DOĞRU DAHA HEYECANLI BİR HAL ALIYOR.KİTABIN SONU GERÇEKTEN ÇOK ÜZÜCÜÜ...GÜZEL BİR KİTAP

yazık adama. Müthiş bir eser. Böyle romanları gördükçe içim bir hoş oluyor. Mutlaka okuyun sizde benim yaşadığım duyguları yaşayın

Aşk ve tarih öyle güzel yoğrulmuş ki bayıldım.Tavsiye ederim

bence kitabın asıl amacı dönemin şartlarını en iyi şekilde anlatmak bunu bir köy aracılığı ile vermeye çalışmmış bunu en güzel yapan yazarlarımızdan birisi gerçekten de mükkemmel bir eser okuyun arkadaşlar geçmişimiz hakın da bilginiz olsun.

yaban ile savaş zamanındaki halkımızın çaresizliğini anladım bir kaç imza işi değilmiş meğerse kurtuluş savaşımızz

İsminden anlaşıldığı gibi bir kitap değil kesinlikle okuyun!

dönemin koşullarını oldukça iyi anlatıyor ve taşra halkı ile istanbul halkı arasındaki farkı gözler önüne seriyor.Tarih kitaplarında anlatılanlar bu kitapta gerçeğe dönüşmüş

kitabı aldığımda klasik bir aşk hikayesi bekliyordum hatta kadir inanır ın yaban karakteri bile aklıma gelmilşti . ancak bu kadar derin bu kadar inanılmaz bi başyapıtın o tarihte yazılabilmesi beni cok sasırttı

Harika bir eser,her Yurtseverin okuması gereken Milli Mücadele romanlarımızdan bir tanesi.Mustafa Kemal'e çeteci hain diyen İngilizlerin köylüye ''Bizim işimiz sizinle değil Mustafa Kemal ve çetecileri ile,biz sizin dininize dokunmayacağız'' diyen Emperyalistler.

BU kitabı okurken aklıma şu soru çok geldi:80 senede ülkemizde ne değişti? O zaman da Tarikatları kullanan Emperyalizm,şimdide kendini Müslüman olarak gösteren ABD sömürgesinin kucağında ki Cemaatler...Rol hep aynı oyun hep aynı.Bizim tek yolumuz olmalı Oda Cumhuriyet yolu,ATATÜRK yolu.Bizi karanlık günlerden sadece Milli Mücadele ışığı kurtaracaktır,ABD güdümünde ki sözde müslüman tarikatlar,şeyler,HOCA EFENDİler değil.

Kurtuluş savaşımızın üç dört yıllık bir dönemini kapsayan eserde "Aydın-Halk" çatışması konu edinilmiştir. Kurtuluş savaşı ve roman kahramanımızn aşkı, asıl konu olan aydın-halk çatışmasına sos olarak ilave edilmiştir, diyebilirim. Realist bir edayla yazılmış olan eserin dili akıcı ve sadedir. Anlatım tarzı olarak kahraman anlatıcı tercih edilmiştir. Romanı baş kahramanımız Ahmet Celal'in gözünden izliyoruz. Yakup Kadri, romanda gelişen olumsuz olaylar karşısında cahil halkın verdiği tepkiye çok sert eleştiriler yaparken; halkın cahil kalmasından biraz da sorumlu tuttuğu aydın kesime hafif eleştiriler yönlendirmiştir.. Bu edebiyatımızdaki "Aydın-Halk" çatışmasının tipik bir tarzıdır. Eser yansıttığı dönem için bir tarihi belge olarak da gösterilebilir. Realist bir anlatım olması sebebiyle duygular katılmamış olaylar olduğu gibi aktarılmıştır. Yakup Kadri'yi hiç okumamışsanız bence bu eser iyi bir başlangıç olacaktır. Eseri okuduktan sonra Yakup Kadri'nin diğer eserlerini de merak edeceksiniz. Şimdiden iyi okumalar dilerim.

Saygılar.

Okurken Ahmet Celal'e acıyorsunuz. Durumuna,haline,aşkına... Sonra köylüye acıyorsunuz. Düşüncelerine.

Romanda Cumhuriyet dönemi İdeolojisi aydınlarının köylüye ve din adamına bakışı çarpıcı ifadelerle dile getirilmiş. Yazarın üslubu ve tekniği çok sağlam.Reşat Nuri'ye göre daha vicdanlı olan yazar yer yer kendisini de eleştirmiştir. Bu kitaptan sonra Tarık Buğra'nın Küçük ağa romanını mutlaka okumanızı tavsiye ederim.

YABAN;YAKUP KADRİDEN OKUDUĞUM İLK ROMAN,ÖĞRENCİ OLAN OLMAYAN HERKESE ŞİDDETLE TAVSİYEMDİR...

yine okumak için geç kaldığım romanlardan...Ahmet Celal karakterinden yola çıkarak o dönemdeki köylü ve aydın çatışmasını yansıtan yazar biraz yanlı bakış açısıyla karşımıza çıkıyor...

Her evin kitaplığında bulunması gereken mutlak bir eser.Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatının özelliklerini de içinde barındıran bu eseri mutlaka okumalısınız.

Kitabın dili gerçekten çok sade ve akıcı bir üsluba sahip. Dönemi çok iyi yansıkmakta. Özellikle bu günü düşünürsek, Kurtuluş savaşı dönemini ve o dönemdeki istanbul ve anadoludaki insanların farklı sosyal ve kültürel yaşantılarının olduğunu çok güzel bir şekilde ortaya koyuyor. Türk edebiyatının bu çok özel dönem romanını mutlaka okumanızı tavsiye ederim.

Yakup Kadri bu romanında dili gayet sade,akıcı kullanmış.Olay çevresinde gelişen aydın-halk arasındaki kopukluğu çok güzel yansıtmıştır.

Kiralık Konak kitabını sıkılarak okumuş olsam da Yaban ı oldukça fazla beğendim. Tavsiye ederim.

vatanı için kolunu feda etmiş bir gazi ve istanbula gitmekten çekinerek bir köye yerleşmesini anlatan bir roman.köylülerin ona davranıslarından dolayı kötü duygular içerisinde kalan fakat ne olursa olsun ben kolumu bunlar için mi verdim demeyen vatan aşığı bir adamın basından gecenler...

Bu eserde, Kurtuluş Savaşı yıllarında Anadolu köylerinin ve köylülerin durumu ile köylü-aydın çatışması (arasındaki uçurumlar) anlatılmaktadır.
Yazar, romanda, kendi değerlendirmelerine de yer vermiş. Bu yönüyle biraz roman sınırlarını zorlamış ama yine de ilgiyle okunacak bir kitap.

kurtuluş savaşı yıllarında cephede bulunup anılarını yazan yazarlardan birisi olan y.kadri bu romanında da bir subayın anılarından faydalanarak ülkenin önemli sorunlarından biri olan aydın ve halk arasındaki uçurumları dile getirmeye çalışmıştır. gayet sade ve basit bir kullanılmıştır. bu kitabı okurken kimi yerlerde kızacak kimi yerlerde duygulanacak ve işte benim halkım bu diyeceksiniz. okumanızı tavsiye ederim.

bilgi ile bilgisizlik arasındakı catısma bu kadar ıyı aktarılabılır. kurtuus savasının nı buyuk etkısı altında farklı tutumdakı ınsanlar bu kadr net yansıtabılırsdı bence . ayruca kıtapta bas karekterın sevgılısının sadece ayak bilegini görüp ona asık olması o donemdekı saf duygukarıda cok ıyı yansıtıyor. kitabı okumanızı tavsıye edrim.

Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatında önemli bir yere sahip olan Yakup Kadri'nin en bilinen eserlerinden "Yaban"ın bir başka önemi de sosyal bilimler alanındadır. "Yaban" cumhuriyetçi modernleşmeci Türk aydınının halk tabakalarına bakış açısını yansıtması anlamında önemli bir örnektir. Ayrıca toplumsal gerçekliğin de izlerini buluruz bu romanda. "Her tarafından bereket fışkıran cennet topraklar Anadolu" söyleminin aksine, (savaş sonrası dönemde özellikle tabii ki) halkın yoksulluk, sefalet, pislik içinde yaşadığını resmeder. Eskişehir'de geçen romanda köylüler entelektüelimizi dışlamakta, onda bir "yaban" gibi kaçmaktadır. Düşmanlık, aradaki soğukluk, buna karşın entelektüelin köylüleri insanlıktan çıkmış olarak görmesi, aynı zamanda dönemin Türkiye'sine tutulan bir projektördür. Tepeden inme modernleşmeci Türk entelektüellerinin halktan kopukluğunu, yabancılığını sorgulamaktadır. Yakup Kadri romanındaki karakterine zaman zaman bunu sorgulatır. Suçlunun kim olduğunu aratır. Suçlunun ise "halkın yoksulluğuna çözüm bulmayan bizzat entelektüeller" olduğunu söyler, özeleştirel bir tutum takılır. Yine de aradaki köprüler kurulamamıştır.

"Yaban" bu bakış açısının izlenmesi açısından önemli bir kitap. Bu açıdan okumaya değer.

Türk edebiyatında önemli bir yere sahip olan bu eser, aydın ile köylü arasındaki uçurumu dile getiriyor. Kitapta aydın geçinen Ahmet Celal’in üç yıl süreyle köyde tanık olduğu olaylar sıralanıyor. Eserin kahramanı, köyü bir “illet ve sakatlıklar yuvası” (s.32) olarak görüyor. Romanın üzerinde durulacak nokta ise, köylü gerçekten romanda anlatılanlar gibi mi? sorusu. Türk edebiyatının önemli eserlerinden biri, okumalısınız...

Roman, özetle Çanakkale cephesinde sağ kolunu kaybeden Ahmet Celal isimli subayın, erlerinden Mehmet Ali’nin köyüne gelmesi ve bu köye hiçbir zaman ait hissedememesi ışığında köylü-aydın çatışmasını anlatıyor. Yakup Kadri, köylüyü kaderciliği, umursamazlığı ve cahilliğinden dolayı eleştirirken bir yandan da Türk aydınının Anadolu’dan kopuk oluşunu, Anadolu halkını sadece sömürülecek bir malzeme olarak görüşünü eleştiriyor. Her iki tarafı da hakkıyla eleştirmiş diyebilirim.

Tüm bu tarihi ve sosyolojik yapının dışında karakterin duygu ve düşüncelerini ifade edişi, benzetmeleri, içsel konuşmaları harika bir şekilde anlatılmış. Yani eser hem tarihi hem sosyolojik hem psikolojik hem de edebi açıdan kusursuz diyebilirim. İlk Yakup Kadri okuyuşum değil ancak bu romana hayran kaldım. İlgilisine değil herkese tavsiyedir.

yakup kadrinin muhteşem kitabı

beni çok etkileyen bir roman oldu. yazarın kendisiyle bu denli etkileyici konusmasına hayran kaldım. o dönem bu kitap nasıl yazıldı nasıl halk ayaklanmadı nasıl toplatılmadı şaşkınım. yer yer eleştirdiğim bölümlerde oldu çünkü bende köylüyüm:) içimdeki köylünün istemsiz sitem ettiği zamanlarda oldu ama sonra kendi içimde düşününce yazara hak verdim.abim edebiyat öğretmeni, okuyunca bütün düşüncelerin değişecek demişti. öyle de oldu.

Milli Mücadele döneminde Türk köylüsünün düşman tarafından nasıl kandırılıp, maddi ve manevi tacize, şiddete maruz kaldığını anlatan müthiş bir eser.Yabancıya inanırken, savaşta kolunu kaybetmiş gerçek Vatansever Türk askerine "Yaban" gözüyle bakıp onu dışlamaları da apayrı bir trajedi.Mutlaka okunması gereken eserlerden biri..

Milli Mücadelenin köy ve köylü cephesini işleyen çok güzel bir eser. Talip Apaydının Toz Duman İçinde eseri de benzer konuyu işliyor fakat bu kitap çok daha güzel.

Dönemi yansıtması bakımından önemli bir eser

Kurtuluş Savaşı'nda bir kolunu kaybetmiş ve yaşadığı şehir olan İstanbul'da akrabası olmayan bir subay olan Ahmet Celâl'i, emrindeki erlerden biri olan Mehmet Ali köyüne getirir. O sıralarda İngiliz istilası altında olan İstanbul'da birbaşına yaşayamayacağını bilen Ahmet Celâl, uzun bir süre bu köyde yaşar. Bu süreçte Kurtuluş Savaşı hala devam etmektedir ve ilerleyen zamanlarda düşman bu köyüde talan eder, erzakları zorla çalar, evleri yakar, kadınlara saldırır, hayvanlara elkoyarlar. Köy halkı tarafından pek sevilmeyen Ahmet Celâl ilk başlarda Ali Kemal ve ailesinin evinde yaşar. Ancak sonradan Ali Kemal tekrar askere çağırılınca başka bir eve taşınır. Ancak savaşın yaşadığı köye kadar ilerlemiş olması ve köy yaşantısı Ahmet Celâl'e zor zamanlar yaşatır.

Yakup Kadri kitapları bana o kadar akıcı geliyor ki çok seviyorum okumayı.

Milli Mücadele...
Anadolu'nun panoraması...
Bir aydın-halk çatışması...

Lise zamanında tarih öğretmeninin zoruyla okuduğum kitap şuan 29 yaşımda daha anlayarak yorumlayarak sevdiğim bir kitap haline geldi

Kitapta doğu ile batı fikir tarzını tam onlarak yansıtmış, daha sonra yayımlanan Ankara kitabıbı okuyunca iki uç noktadan bahsetmiş biri doğu fikirlere kapalı iken diğeri ise batılaşmış kendinden uzaklaşmış bir insan türünü anlatmış

Kurtuluş Savaşı'nın mantığını zamanında anlayarak anlatan güzel bir eser!
Kişisel görüşlerini, yorumlarını ve davranışlarını da anlatıyor!
Çünkü herkes onu Yabancı görüyor!

Kurtuluş Savaşı yıllarında Sivrihisar civarında bir köye yerleşen gazi ihtiyat zabiti Ahmet Cemal'in gözünden entellektüel şehirli kesim ile köylü insanların arasındaki dünya ya bakış açılarının karşılaştırıldığı, köylü insanların nasıl sahipsiz ve cahil bıraklıdığını eleştirel bakış açısıyla gözler önüne serdiği harika bir eser.Mutlaka okuyun derim.

Bu konu ancak bu kadar iyi anlatılırdı mükemmel!

muhteşem bir kitap her yaşta okunmalı her yaşta bakış açısını değiştirebilir

Çalkantılı yıllarda ülkesi için savaşmış bir subayın uzvunu kaybettikten sonra kendine ve çevresine yabancılaşarak içine kapanması ve eri Ali'yle birlilte Ali'nin köyünde bir zaman geçirmesiyle gelişen olayların insanların önyargılı oluşlarına ve yabancılsra ne kadar olumsuz yaklaştıklarını etkieyici bir biçimde anlatan bir kitap. Ülkeyi kurtarmsk için seferber olmuş insanları okumak size cesaret verecek.Kesinlikle alıp okuyun.

Ülkenin yüzyıldır değişmediğinin en somut örneği bir kitap. Kitabı bitirdikten sonra ağladım efendim. Eğitimin önemini bir kere daha hatırladım ve bu ülkeyi değiştirmek için kendimi geliştirmeye yemin ettim. Bu kitabı miladım olarak kabul ediyorum.

Ben yillar önce okumustum simdi oğlum okudu gerçekten harika bir kitap

Aydın-halk çatışmasını kaygısızca ele alan nadide romanlardan biri…

Roman 1. Dünya Savaşı yıllarından başlıyor Sakarya Meydan Muharebesi’ne kadar devam ediyor. Kahramanımız Ahmet Celal, yedek subay olarak katıldığı savaştan bir kolunu kaybederek dönüyor. Büyük bir üzüntü ve çaresizlik içindeyken emir eri Mehmet Ali’nin çağrısıyla onun köyüne yani Anadolu’ya geçiyor. İstanbullu bir aydın olan Ahmet Celal ile köy ahalisi arasındaki çatışma da tam burada başlıyor. Alabildiğince fakirlik ve bunun verdiği bir umutsuzluk. Ahmet Celal’in deyimiyle Anadolu: “Hastaların ve yaşlıların yaşadığı bir mezarlık.”

Tavsiye olarak düşünmeyin bence kesinlikle okunması gereken bir eser. Her okurun kütüphanesinde ayrıca bulunmalı.

Kurtuluş Savaşı döneminde bir köydeki halk tahlilini anlatıyor kesinlikle okunmalı

Milli Mücadele dönemini tüm yönleriyle anlatan muhteşem bir eser. yazarın kalemine hayran kalmamak elde değil. Muhakkak okunmalı