Benden Selam Söyle Anadolu'ya Hakkındaki Yorumlar

birde karşı tarafın gözünden olayları okumak her zaman gerekli olmuştur. kitap bir çırpıda okunuyor. tavsiye ederim.

Aydınlı bir Rum ailesini ele alan yazar 1. cihan harbi evveli ailenin durumunu zenginliğini, bereketli topraklarını anlattıktan sonra savaş yılları kurtuluş savaşı yılları ailenin eli silah tutanlarının cephelere gidişleri cepheden kaçışları aşkları çektikleri meşakkatler ve en hazini bulundukları toprakları terk etmek zorunda kalışları.....empati yapmayı bilenlere önerilir

Oldukça karmaşık bir dönemi karşı taraftan oldukça objektif bir şekilde dinleyebilmek büyük zevk.

egenin geçmişteki günlük yaşantısını (rumların&türklerin) merak edenler ve o trajediyi ögrenmek isteyenler için keyifli bir kitap...

bu kitap da yaşananlar sadece rumların başına gelmedi.yunanistan da yaşayan türklerin de başına geldi.allah kimseyi yaşadığı topraklardan bu şekilde uzaklaştırmasın.

BENDEN SELAM SÖYLE ANADOLU'YA her Türk'ün mutlaka okumasını hararetle tavsiye ettiğim muhteşem bir eser. 1923'den önce Anadoludaki Rumlarla Türklerin nasıl bir dostluk-kardeşlik içinde yaşadıklarını, "MÜBADELE-MÜBADELE" deyip durduğumuz şeyin bu Rumlar için ne acılara sebep olduğunu Sotiriyou'nun fevkalade akıcı dilinden hem keyifle hem de acı duyarak öğreniyoruz.

Güçlünün zayıfı nasıl ezdiğini; nasıl işkenceler, insanlık dışı muameleler yapabildiğini ve aynı zayıfın güçlü olduğunda aynı şeyleri tekrarladığını yazmış yazar. Tarafsız yazmış; dostluk ödülünü de haketmiş. Savaşın insanı insanlıktan nasıl çıkardığını ve Kurtuluş Savaşı sırasında tarafların neler yaşadığını anlatan okunmasını kesinlikle tavsiye edeceğim bir kitap.

yanlı yanlarının olduğuna inandığım bir kitap. birilerine hoş görünmek adına barış ödülü ile onurlandırılırken ,atalarımızın bu topraklar uğruna canlarını feda eden şehitlerimizin kemiklerinin sızladığına inanıyorum.

"Kör Mehmet'in Damadı" monoloğu ile okurların belleğine kazınan roman. Bazı noktalarda taraflı ve tarihî gerçeklere aykırı bilgiler içerse de, Cihan Harbi ile Kurtuluş Savaşı yıllarına düşman tarafın bakış açısıyla tanıklık etmek için okunması elzem bir eser.

Yazarın dilini sevemedim, hikaye beni sürüklemedi.

Sevgili dedemin tavsiyesi ile okuduğum ve iyi ki de okudum dediğim, farklı açıdan ülkemizin tarihine değinen bir eser

Kitabın yazarı Aydın'da doğmuş bir Rum'dur. Ve Dido Sotriyu, kitabının başlarında şimdinin Şirince diye bilinen Kırkıca köyünü anlatır bize; Dağdaki Efes'i yani...
Rum geleneklerine, bölgenin güzelligine ve tarihine değinir. Türk ve Rum halkının dostane ilişkilerinden bahseder bize. Bu durum böyle gitmez tabiki. 1.Dünya savaşının çıkmasıyla herşey altüst olur. Osmanlı'nın, Savaşta Almanya'nın yanında yer almasıyla birlikte Anadolu'daki hristiyan halklar tahakküm altına alınır. Akabinde zorunlu göçler, halk kışkırtmaları ve ölümler yaşanır.
Bağımsızlığını ilan eden Yunanistan'ın, Ege'yi işgale başlamasıyla birlikte Rumlar, Yunan kuvvetlerine katılır. Sonrasını tahmin etmek zor değildir. Karşılıklı katliamlar, kan ve gözyaşından başka birşey yoktur artık. Savaş zamanın iki dost halkını düşman haline getirmiştir. Dido sotriyu kitabında, "savaşın kazananı olmaz" sözünü okura göstermektedir...

İki dost halkın nasıl birbirlerine düşman hale getirildikleri anlatan muazzam bir eser...

Bu kitabın adını ilk kez CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'ün "Batı Anadolu'da Rumlara etnik temizlik yapıldı" iddiasını dayandırdığı kitap olarak duymuştum.Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak gibi birtipik memleketimin insanının özelliğine sahip olmadığım için alıp okumak istedim.Kaldı ki karşıt fikirde olan kesimde tam tersine Sayın Aygün'ün kitabı tekrar okuması gerektiğini, bu kitaptan öyle bir anlam çıkamayacağını serdetmişlerdi.Zaten öyle olsa bile neticede bu bir roman, bilimsel bir tarih kitabı değil.Bunları belirttikten sonra kitabın genel itibariyle tezi Maloni ve Şevket gibi birbiriyle yüzyıllarca barış içerisinde yaşamış iki halkın -Türk ve Yunan- Batılı emperyalist güçlerce birbirlerine düşürülerek, kan davasına dönüştürüldüğü tezini işliyor.Bu teze genel olarak katılsamda ve kitabın ilk sayfalarını çok beğensem de sonrasında Türk askeri ve onun şerefli subayları hakkındaki kimi yerler Türk insanının kanına dokunuyor ki buna pek takılmamak lazım neticede yazar bir Yunan! Kitabın son sayfasını beğendim fakat bu arada yine satır aralarında Yunanlıların yapmış olduğu ihanetle Türk insanının yapmış olduğu nefsini müdafaa eşitlenmiş sanki ikisi de aynı "öldürme" cürmünü eşit bir şekilde işlemiş gibi bir anlam çıkmış.Bu itiraz noktalarım dışında yazar yine de bir Yunan yazarı ne kadar objektif olmaya çalışırsa o kadar objektif olmuş.Son olarakta bizim Türk İstiklal Zaferi'nin düşman cenahta nasıl değerlendirildiği öğrenmek adına okunmasi gereken bir roman olduğunu düşünüyordum.İyi okumalar.

kitap çok objektif bir şekilde yazılmış. kütüphanesi olan herkeste bulunması gereken bir eser. Elime aldığımda son sayfasınıda okumadan bırakamadım o dönemi daha iyi anlatan bir eser olduğunu sanmıyorum. okumayanlar kaçırmasın derim...

mübadele de göçenleri hem masum rumları hem türkleri anlamak için rumeliye veda ile birlikte okunmalı

benden selam söyle anadoluya kitabını okumaya başladığımda çok etkilendim. duygusallık,savaş,birbiri ile aslında kardeş olan bir sorunu olmayan insanların aslında birbirlerini neden öldürdüklerini bile belki bilmeden savaşması ve geride bıraktıkları sevdikleri aileleri. çok etkilendim. tekrar tekrar okumak isteyeceğiniz kitap.özellikle kitapta sona geldiğimde çok etkilendim son sözlerden.
KARDEŞİ KARDEŞE KIRDIRAN CELLATLARIN ALLAH BİN BELASINI VERSİN...
OKUMANIZI GERÇEKTEN TAVSİYE EDİYORUM OKUMAMAK BÜYÜK KAYIP DOĞRUSU.

Türk_rum yaşantı ve ilişkilerini olabildiğince tarafsız ve yalın bir dille aktarmış yazar. olabildiğince diyorum çünkü her insan ister istemez az ya da çok bir taraf tutar. Bu kitabın değerini düşürmemiş tabi ki. Yani okunmaya değer.

Tarih, insan psikolojisi daha ne olsun. Benim en çok sevdiğim tarzlar. Sizde aynı fikirdeyseniz. Kaçırmayın okuyun. gerçekten her satırından keyif alark okudum.

Öylesine bir lezzet bırakır ki bu kitap zihninizde, sonra ne zaman kitaba takılsa gözleriniz, gülümsersiniz... Objektif bir kalemin, tarihin bir bölümünü yansıtmasını okurken, düşünürsünüz: İnsan olmak Türk ya da Yunan olmaktan öte bir şeydir...

Lisedeyken tarih öğretmenim tavsiye etmişti bu kitabı.Yıllar sonra okudumve çok beğendim.Birbiriyle dostça yaşayan yunanlılarla türklerin nasıl birbirine düştüğünün ve onların türk topraklarından atılmasının hikayesi.Ancak o yıllara ait şu fikrimide söylemeden geçemeyeceğim.Toprakların en verimlisi ve tüccarlıkla ilgilenenler hep yunanlılar türkler daha çok köylerde işçilikle uğraşıp zahmeti çekenler balını yiyende yunanlılar olmuş.Bi bakıma yunanlılar zengin yani.Onları topraklarımızdan atmamız çok iyi olmuş.

bir yunanın kaleminden hatırat niteliğindeki bu yapıt yakın tarih hakkında önemli anektotları içerdiği su götürmez bir gerçek ama yinede objektif davrandığını söylememiz çok güç.sadece, kullandığı son cümle bu subjektif tavrını ört pas etmek için kullanılmış...önemli olan düşüncelerimizin karşı taraftan kabul görmesi değilde karşı tarafın bizim hakkımızda ne düşündüğü önemli diyenlerdenseniz yada en azından yakın tarih hakkında yararlı olduğunu düşündüğüm okunması gerekli bir çalışma...

Birbirleriyle içiçe dostça yaşamış milletler.Bir savaş çıkıyor ve bütün anılar dostluklar kardeşlikler bitiyor ve düşman oluyorlar.Kitabın özellikle bazı bölümlerinde objektif olduğunu düşünmüyorum.Bence savaş yıllarında bu topraklarda yaşamış bütün milletler benzer acıları yaşamış.Sadece Rumlar geçirmemiş o günleri.Yurdu korumak uğruna binlerce can verilmiş kan dökülmüş.O şehitlerin aileleri de aynı şeyleri hissetmişler.Bence romanın en güzel yeri Manoli'nin kitabın sonundaki iç hesaplaşmasıdır.Manoli savaşın sadece Türkleri değil kendilerini de değiştirdiğini kabul ediyor.Aslında bunu onlara yaptırana kötü söylüyor.

işte tarihe tanıklık eden bir kitap daha... mübadele ve onun ruhlarda açtığı derin acılar.. Kitabın kahramanı Manoli'nin samimi anlatımı ile, insanlığın en kötü icadı olan savaşa lanetler yağdıracaksınız. Kitap akademik tarih kitaplarının bize veremediğini veriyor, sıkılmadan bilgileniyorsunuz da... herkese şiddetle tavsiye ederim.

geçmişte yaşananları, insan psikolojisiyle birleştirerek etkileyici ve yalın bir dille anlatmış yazar. kendine yapılan haksızlıkları olaylar tersine dönünce,başkalarına yapmasını cesurca yazmış. ödüllü bu kitabı okurken düşünecek, düşünürken de insanoğlunun yaptıklarına bir kez daha şaşıracaksınız.