..Hep duyardık “Peygamberimiz (s.a.v.) çok çile çekmiştir” diye. Ancak Peygamberimiz (s.a.v.)’in İslam davası uğruna nasıl çile çektiğini, ayrıntılarının nasıl olduğunu iyi bir şekilde irdeleyemediğimizi bu kitabı okuyunca anladım. Peygamberimize ve sahabelere Mekke’de yapılan psikolojik ve fiîli işkence, Peygamberimiz (s.a.v.)’in Hz. Ebubekirle birlikte Kabe’de fiili saldırıya uğraması, Ammar ailesine yapılan işkenceler, çöl sıcağından Hz. Bilal’e yapılan işkenceler, Peygamberimizin taif’te taşlanması ve Mekke’de yapılan sosyal ve ekonomik boykot aklıma gelen örneklerden… Öyle değil miydi? Emek olmadan, zahmet verilmeden, fedakarlık göstermeden olur muydu hiç? İşte bu yüzden İlay-ı Kelimetullah davasının duyurulması için sıkıntı çekiliyordu, fedakarlık gösteriliyordu.
Ayrıca yazarın o gün olan olayları bugüne yorumlaması okuyucu açısından oldukça faydalı. Yazar o gün şöyle şöyle olmuş diye anlatmış ve bugün de böyle olmuyor mu diye okuyucuyu düşünmeye sevk etmiş…
Yine kitaba baktığımızda görüyoruz ki; tarihin her döneminde Mekke’de yaşayan batılın temsilcisi olan tipler bugünde var... Fazla uzatmadan sözlerimi bitirmek istiyorum. Ancak bitirmeden önce son olarak kitabın en iyi siyer kitaplarından bir tanesi olduğunu, okunmasının son derece önemli olduğunu da belirtmeden geçemeyeceğim