“Kadınlar hayatı düzeltmek isterken çok yaralanıyor. Erkekler fragmanların içinde yaşamak istiyor. Kabataslak bir özet. Fazla katmanlı olmayan. Bir hikâyenin bütünlüğü erkeklere fazlasıyla ağır, fazlasıyla sıkıcı geliyor. Makineleri tamir edebilen erkekler, yazık ki hayatı tamir edemiyor. Onun için erkekler hayatı bozma haklarının hiç olmadığını bilerek yaşamalı.”
Kitabın arka kapağında yer alan ifadeler.
“Hep kadınları yazıyorsunuz” tenkidine mukabil yola çıkılıp kaleme alındığını hatırlıyorum, bu eserin.
Yukarıdaki ifadeden sonra bir kadın, erkeği ne kadar yazabilir, diye sormadan edemedim, açıkçacı. Zira 07.45-07.50 arasında tasvir edilen caddedeki figürlerin kısm-ı azamı yine kadın. Kadınları yazmak sorun teşkil etmiyor, bence. Neyse …
Kitabın kurgusu harika, çok seslilik çok güzel işlenmiş. Hep hayran kalmışımdır, bu tarz hikayelere. Okurken, özellikle “vurma/vurulma” hadisesini, Vantage Poınt (Bakış Açısı) filmi hatırıma geldi.
Doktor’dan farklı bir karekterin öne çıkmasını beklemiştim aslında. Ama yine de çok anlamlı idi.
Kaleminize sağlık Fatma K. B. Hanım, bir solukta okunan gönül teline değen hikâyeniz için.