Zahid Kotku'ya yalnızca bir "şeyh" gözüyle bakmak yanlış olur. O yetiştiği toplumun tüm özelliklerini bilen, Türkiye'nin gelişmesine büyük ölçüde katkı sağlamış biridir. İlk Türk motorunun yapımına, çizimlerine yardımcı olmuş, bu ülkeye bir başbakan (Erbakan) ve bir cumhurbaşkanı (Özal) kazandırmıştır. Zahid Kotku, alışageldiğimiz burnu Kaf Dağı'nda, milleti dolandıran meşayih grubundan hiç değildir! Caminin önündeki arabaları işaret edip: "Rahatsız oluyorum! Rahatsız oluyorum! Kardeşlerimiz ekmek parası için gavur diyarına (Almanya'ya) giderken, sizin burada bu arabalarla gezmenizden rahatsız oluyorum!" demiştir.
Ezcümle, o, kendini nefsini terbiye etmeden başkalarına "nefsinizi terbiye ediniz" diyen bir ahlâk nutukçusu değildir. Kitap, oldukça güzel, halk diliyle hazırlanmış ve gönle hitâp ediyor. Tarikat-tasavvuf algısıyla çeliştiğim yerler olduğu için büsbütün tasdik etmesem de, Zahid Kotku'yu gençliğimden beri okuduğum için özlediğimi fark ettim.
Okuyunuz. Ancak biliniz ki bu merhûmun satırları tek başına yeterli değildir. Öğütlerini de tutunuz...