İsyan Günlerinde Aşk Hakkındaki Yorumlar

KY-19819 09.07.2003
İsyan Günlerinde Aşk Kılıç Yarası Gibi nin devamı ama onun kadar etkileyici bir kitap olmadığı görüşündeyim .İlk romanını okuyanlar bu romanı okuyunca biraz hayal kırıklığına uğrayabilirler.
Yanıtla
3
4
Destekliyorum 
Bildir
Kitapkurdu
Kitapkurdu
Bilgi İçin 
kursat1071 25.06.2003
Kitapyurdu sitesinde en çok eleştiri/yorum alan kitap bu olsa gerek.Kuşkusuz bu ilgiyi haketmekte.Edebi yönü nitelikli,tarihe bakış açısı ile özgün,konu itibariyle neredeyse yüzyıl sonra bile hala güncel olan bir konu olan 31 mart ayaklanmasını resmi tarihten farklı bir bakış açısı ile ele almış.Yazarın kendisini ait olduğunu hissettirdiği "sol" siyasal söylem açısından klasik bir duruş ancak yine de tarihinde organik bir yapıda olduğu ve geçmişimizle aramızda varolduğu iddia edilen kalın duvarların ne kadar temelsiz oduğunu anlamak adına mutlaka okunmalı.
Yanıtla
3
1
Destekliyorum 
Bildir
ozy1995 23.04.2003
gerçekten de aşkı ve insanı ahmet altan gibi anlatan pek az kişi var.insanın içini ısıtan bir kitap.aşk,ihanet,entrika,cesaret,korku, herşey var bu kitapta.mutlaka okuyun.
Yanıtla
3
2
Destekliyorum 
Bildir
Mehmet Parlak 13.01.2003
yalnız adamın sıkıntılı dünyasında sarayın bir köşesindeki kendi için yaptırdığı kahvehane çok ilgimi çekti.
Yanıtla
1
0
Destekliyorum 
Bildir
KY-39124 13.01.2003
Aşk kişiye özel bir kavram olmaktan çıkıyor,bu kitabı okurken,insana özgü hiçbir şey yabancım degildir diyorsanız,keyif alarak okunacak bir kitap... Tarihle aşk hiç bu kadar birbirlerine teget geçmemiştir belki de.Ama sorun hangi çağda olursa olsun, insanların yaşadıgı en güzel duygunun, yine sevda olduğunu kanıtlamak degil mi? Böyle bir savı yok,Ahmet Altan'ın...Bir filmi seyreder gibi,ya da basit bir olaylar silselesinin içindeymişiniz gibi,sürükleyici...Bitirdiginizde bir adım daha yaklaşmışızdır içimizdeki sevgiye...Birgün bir yerlerde sevginin ülkesi kurulursa,bunlardan birinin tuglası kuşkusuz,"İsyan Günlerinde Aşk" olacak...Kendinize bir tugla buldunuz işte...
Yanıtla
8
0
Destekliyorum 
Bildir
Kemal Budak 02.01.2003
31 Mart Vakası'nın kimler tarafından çıkarıldığını öğrenmek isteyenler için fazlasıyla doyurucu bir kitap. Edebiyatçı gözüyle tarihe bakmanın farklılığını hissedeceğiniz bir yapıt. Dikkatimi çeken iki noktaya değinmeden geçemeyeceğim: 1) Kendisi inançsız biri olmasına rağmen yazarın şeyh tasviri olağanüstü. Klasik tasvirlerden kesinlikle farklı... 2) Hediye'nin serüveni bir o kadar acıklı...
Yanıtla
1
1
Destekliyorum 
Bildir
dolgan 25.12.2002
Bu kitabın arka kapağında 'hiç kinse aşkı bu kadar güzel anlatmadı'yazıyordu ben bu yazıya aşkın yanına 'yaşamı' kelimesini eklemek isterdim.gerçekten yaşamın derin boyutları muammasız anlatılmış.
Yanıtla
2
0
Destekliyorum 
Bildir
tartarsos 05.12.2002
Kitabın reklamını gördüğümde tarihe ilgi duyan birisi olarak hemen okuma ihtiyacı hissettim. Aldım okudum ve fırlatıp attım. Bir insan garazkarlığını gizleyerek işletmeyi ancak bu kadar başarabilir. Haa bu arada, tarihine, sultanlara ve özellikle hareme karşı kasıtlı birşeyler duyunca ağzı sulanan büyük bir kitle olduğu şüphesiz. Bu yüzden kitabın bu kadar satmasına şaşmamak lazım. Kitapta çizilen saray portresi, ahlaki olarak insanın içini bulandırıyor bence. Edebi yönden ise fabrikasyon kitap tadı veriyor. Hoşlanana iyi. Sonuç olarak hiçbir tarihi değer taşımayan bu kitap, ceddinden soğumak ve redd-i miras davası gütmek isteyenler için bir başyapıt. Bana göre ise kışın soba tutuşturmaya birebir.
Yanıtla
7
0
Destekliyorum 
Bildir
Kitapkurdu
Kitapkurdu
Bilgi İçin 
bekare 29.11.2002
Tarihimizde önemli bir yeri olan 31 Mart Vakası nın gerçekçi bir anlatımı...İlk okumaya başladığımda biraz sıkıcı gelmesine rağmen karakterlerin belirmesi ile kitap sürükleyici bir hale geliyor.Özellikle o dönemin saray, kışla ve halk üçlemesinin bilinmedik ilişkilerini çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor.
Yanıtla
2
0
Destekliyorum 
Bildir
Kitapkurdu
Kitapkurdu
Bilgi İçin 
Filiz Kutlu 17.11.2002
Kitabı okumak için inanılmaz bi istek duymuştum.Bitirdiğimde ise beklediğimi bulamadım çünkü medyada bahsedildiği kadar iyi olmadığnı anladım içinde tarihle ilgili anlatıldığı kadar çok şey bulamadım ayrıca içindeki aşk da söylendiği kadar büyük değildi bence.Yani Ahmet Altanın kitaplarını sadece reklamdan ibaret olduğna inanıyorum.Bende bağımlılık yaratmadı.
Yanıtla
3
1
Destekliyorum 
Bildir
smur 28.10.2002
Aşk romanları kategorisinde bir yere sahip olabilir ama tarihi bir anlamı olmayan bir kitap bence. Çünkü olayların nerede, ne zaman geçtiği konusunda hiç bir bilgi verilmemiş. Tarihi bilgiler için kullanılmış bir kaynak belirtilmemiş. Bu yüzden tarih kısmı bence biraz şaibeli kalmış. Yinede keyifle okuduğum aşk romanlarının arasında belleğimde yer edecek bir kitap.
Yanıtla
1
0
Destekliyorum 
Bildir
watermelon 08.10.2002
Ortaköy'de yerde serili kitap tezgahlarının birinde görmüüştüm geçen yıl İsyan Günlerinde Aşk'ı... İkinci 50.000 yazıyordu. Malatya'ya dönünce, arkadaşın elinde gördüm bu kez... Göz gezdirmek istedim ama "Hüseyin Hikmet" kelimesini görünce, ilk işim kitabı almak oldu. evet, Kılıç yarası gibi, devam ediyordu...
Bu romanda da Altan, kişi tahlillerindeki o muhteşem yeteneğini fazlasıyla sergilemiş. Kitabın tarihi yönü, Kılıç yarası gibi'ye oranla daha ağır basıyor.
Bu kitapta dikkatimi çeken satırlar, şöminede yanan odun tasvirleriydi. Aslında yananlar odun değildi. Bir kadının cazibesine kapılmış erkeklerdi. Bence sırf bu tasvir için bile alınır kitap. Güzel şeylerin devamı kolay kolay getirilemez ama, Ahmet Altan, bir nevi "devam" niteliğindeki bu Romanın altından başarıyla kalkmış. Herkese tavsiye ederim. Ama bize daha Kılıç Yarası Gibi'de Paşa olacağını söylediği Ragıp Bey'in, halâ paşa olmaması aceba bir üçüncü romanın işareti mi? Bilmem. Gerçi Reşit Paşa öldü ama Şeyh, H. Hikmet ve Ragıp için bile, yeni bir roman yazılır. Ben halâ umutluyum...
Hoşçakalın...
Yanıtla
7
0
Destekliyorum 
Bildir
Engin Yıldız 01.10.2002
İsyan günlerinde aşkın beni en çok etkileyen yönü tarihi yönü idi. 31 Mart Vakasını çıkaran kişi ya da grubun kimler olduğunu açık bir şekilde bizlere göstemiş kitap. Zira tarih boyunca bizlere 31 Mart Vakasının suçluları yanlış tanıtılıyordu. Böyle tarihi gerçekleri bir romanda birleştirmek çok güzel. İnsan hem roman okuyor hemde tarihini öğreniyor. Bu tür tarihi olayları romanlaştıran tüm yazarları buradan kutluyorum. Daha nice olayların tarihi romanla birleştirilmesi dileğiyle.
Yanıtla
2
0
Destekliyorum 
Bildir
"İsyan Günlerinde Aşk"... Aşk galiba özellikle dar zamanlarda ve zor koşullarada daha da bir derin oluyor; Ahmet Altan da bunu çok iyi dile getirmiş. Kitapta bütün karakterler o kadar tanıdıkki... her birimizin içinden geçen en saklı ve gizli duyguları dile getiriyor ve bu, üstü kapalı tutulmaya çalışılan 'gerçeklerimizi'Altan'da okumak insanı neredeyse korkutor. O, gerçekten sadece kadınları çok iyi anlatan bir yazar değil; o, insanı çok iyi tanıyor, çok iyi anlatıyor. Edebiyatı edebiyat yapan unsurları çok iyi bir araya getirmiş ve olaylar örgüsünü son derece ustaca birbirine bağlamış. Hediye'nin ölümüylede kitabını sanatsal anlamda doruk noktasına ulaştırmış.
Yanıtla
3
1
Destekliyorum 
Bildir
Ykoyuncu 20.09.2002
bence sıradan romanlardan farksız..bu kadar çok satmasının sebebi çok fazla reklam yapılması olsa gerek..bu tür konuları içeren birçok roman var..bu romanı diğerlerinden ayıran pek fazla yönünü bulamadım..sevgilerimle....
Yanıtla
1
3
Destekliyorum 
Bildir
Kitapkurdu
Kitapkurdu
Bilgi İçin 
muratdereli 05.09.2002
İsyan Günlerinde Aşk yazarın diğer eserlerinden farklı bir yapıda çıktı karşımıza. Romanın kurgusu mükemmel. Dil oldukça sade ve akıcı. Yazar romanın dışından bir gözle olaylara bakmıyor. Aksine romanın içinde ve adeta olayları yaşıyor. Anlaşılan yazar bu romanı oluşturmadan önce bir hayli tarihi vesikayı gözden geçirmiş. En önemlisi de Ahmet Altan bu vesikalara objektif bir gözle bakmayı başarabilmiş. Gerçekten okunmaya değer bir eser.
Yanıtla
23
1
Destekliyorum 
Bildir
emrush 18.08.2002
Ahmet Altan'ın okuduğum ilk kitabıydı ve onu okumaya çok geç başladığımı farkettim. Siyaset, Düşün ve Aşk olaylarının müthiş bir sentezini başarmış yazarımız. Canlı bir anlatıma sürüklenmek istiyorsanız, fazla söze gerek yok: kesinlikle okuyun!
Yanıtla
2
0
Destekliyorum 
Bildir
ruyaprensi 19.07.2002
"Yazmak mı daha kolay yoksa yaşamak mı ?" bence bu soruyu yazarımıza sormak lazım. anlatımında oldukça sakin bir dil seçen ALTAN, acaba kitabına yansıttıkları ile yaşamı arasındaki çelişkiyi anlatabilir mi ? medyadan da takip ettiğimiz kadarı ile Altan'ın kadınlar ile olan uyumsuzluğumu acaba bu kitabı yazmaya sefkk etti. Tüm eleştirilerime rağmen başarılı bir kitap oldugunuda belirtmek isterim.
Yanıtla
1
1
Destekliyorum 
Bildir
Necmi Çoban 16.07.2002
İlişkileri birbiriyle içiçe bir grup insanın yaşamlarından kesitleri bazı yakın geçmiş olaylarımızla sunan bir roman : "İsyan Günlerinde Aşk". Tarihi olaylar daha çok konuya garnitür olması düşüncesi ile araya serpilmiş gibi. Bu arada verilen bazı tarihi gerçeklerde de yanlışlık olduğunu biliyoruz. Özellikle Derviş Vahdeti hakkında yazılanlar eleştirildi. Hatta yakınlarda çıkan bir kitap, Derviş Vahdeti İsyanı, bu konuda Ahmet ALTAN'a da bir çift laf söylüyor. Yine de genel olarak baktığımızda değişik bir lezzet sunan bir eser ile karşı karşıya olduğumuz söylenebilir. Verdiği mesajlar bakımından da yazarın kendini aştığını söyleyebiliriz.
Yanıtla
4
1
Destekliyorum 
Bildir
Kitapkurdu
Kitapkurdu
Bilgi İçin 
Fatih Tokus 15.05.2002
Birçok farklı karakter çevresinde gelişen aşkın anlatılmasının yanı sıra tarihi olaylarada yer verilmiş olan bu kitabın bir tarih romanı olduğunu söylememiz yanlış olur. Daha çok insanların bakışlarının, günlük ilişkilerde normal karşılanabilecek basit hareketlerinin temelinde yatan nedenleri açık bir şekilde ifade edilmiş bir psikolojik roman niteliğinde.Kitabı herkese tavsiye ederim...
Yanıtla
5
1
Destekliyorum 
Bildir
Dillere destan Osmanlı tarihi padişahlarını, halen 3-4 metre boyunda sananlara ve kılıçları ile cengaver gibi gözüktüklerine inananlara (Osmanlı'nın cesur ve gözükara padişahlarına diyeceğim bir söz yok), bir padişahın da duyguları olabileceğini kolaylıkta vurgulatıyor. Aydın insanların kahramanlığındaki kitap, klasik Ahmet Altan diliyle yazılmış. Ayrıca Ahmet Altan bu kitabında, özellikle deneme kitaplarında vurduladığı kadınların iç yüzüyle birlikte erkeklerin de iç yüzünü, durumlar karşısında nasıl psikolojiye büründüklerini de başarıyla anlatmış. Tarih, Aşk ve şehvet üçleminde bir "Hediye" kitabı...
Yanıtla
41
2
Destekliyorum 
Bildir
İsyan Günlerinde Aşk, ana teması aşk olan fakat bu ana temaya çok iyi yidirilmiş olarak tarih bilgisi de içeren, süper bir kitap. Ahmet Altan, dili kullanmayayı çok iyi yapıyor. Ne hafif, ne de çok ağır olan kitap kısa sürede bitirme azmi uyandırıyor. Tavsiye ederim; okuyun, pişman olmayacaksınız.
Yanıtla
1
1
Destekliyorum 
Bildir
Bulent Uran 24.02.2002
Dilin güzel olması, duyguların güzel tasvir edilmesi, benzetmelerin dikkat çekici olması, fona tarihin güzel yerleştirilmesi yine de bir romanı güzel yapmaya yetmiyor. Bir kere burada aşk nerede? Kim kimle neden birlikte olmuş, sonra neden hemen terketmiş?. Olay kurgusu yok. Duygusal ilişkiler Osmanlı'da sadece soyluların (!) tekelinde miymiş?.. Romanda kendimi hiç bir karakterle özdeşleitiremedim. Herkes aynı formatda düşünüyor. Ayrıca roman kahramanları sosyal olaylardan o kadar kopukki. Bu kadar olabilir mi? Sokakta kan gövdeyi götürüyor, konaklarda insanlar kendi gelecek mutluluklarının arayışı içindeler. İlişki kotarmaya çalışıyorlar. Adamın babası sürgüne gidiyor, belki bir daha göremeyecek, o hala Hediye mi, Dilevser mi yoksa eski karısı mı derdinde. Romanda öyle bir hava var ki, o dönemde sanki kadınlar istedikleri zaman istedikleri erkekle birlikte olma özgürlüğüne sahipler, günümüzden bile daha özgür bir ortam ve erkekler bu özgürlüğü büyük bir olgunlukla kabul ediyorlar. Keşke günümüzde insanlar bu kadar olgun ve rahat olsa. İnsanın o dönemde neden yaşamadım diyesi geliyor. Romandaki en sağlam oluşmuş karakter Padişah. Öyle bir karakter yaratılmışki büyük bir haksızlığa gitmiş izlenimi alıyorsunuz. Hiç tarih bilmeseniz üzüleceksiniz, acıyacaksınız.
Romanın kahramanları tarihi oalyların kopukluğu da dikkat çekici. Ragıp dışında kahramanlar olaylardan kopuk, olayların dışında kalıyor. Kişiler arsındaki duygular ilişkiler tarhi olaylardan ve dönemin özelliğinden etkilenmiyor dense yeridir. O zaman o tarihte bu ilişkilerin olmasının anlamı nedir?.. Özetle bana çok şey eksik ve yetersiz geldi.
Yanıtla
3
0
Destekliyorum 
Bildir
Mustafa Baydan 25.01.2002
AŞIK OLMAK HER KOŞULDA MÜMKÜN...EKONOMİSTİNDEN TUTUNDA DİN ADAMINA KADAR ÇOK ÇEŞİTLİ ELEŞTİRİLERE MARUZ KALSADA,GERÇEKLERİ DUYMAK İSTEMENLERE ACI GELSEDE VAR...VAR OLAN TARİHİ YAZAN SAYIN AHMET ALTAN İYİKİ VARSIN...
Yanıtla
4
2
Destekliyorum 
Bildir
Kitapkurdu
Kitapkurdu
Bilgi İçin 
fkayaist 25.01.2002
Yakın tarihimizi "doğru" olarak anlatması, isyan günlerinde, kumandanların, padişahın bile duygularını müthüş bir sezgiyle anlatabilmesi, kitabı okunur kılıyor bence. Yazarın bütün tabuları yıkarak, sadece "doğru"yu araması ve bulduklarını sergilemesi, Ahmet Altan'ı saygıdeğer kılıyor. Her kesimden insanın Ahmet Altan'da sevecek ve nefret edecek bir yan bulması, Ahmet Altan'ı yazar yapıyor... Bence bu kitabı okumamak büyk eksiklik...
Yanıtla
3
2
Destekliyorum 
Bildir
Emel Akın 09.01.2002
Bence okunması ve hatta tüm kitap severlerin arşivinde olması gereken bir kitap. Ahmet Altan'ın anlatımı muhteşem. Bir erkek yazar kadın ruhunu ve aşkı ancak bu kadar güzel anlatabilir. Buna rağmen sadece bir aşk kitabı değil tarihten alınmış olan bölümler çok ilgi çekici. Tarihi kitaplar serisine ilk bu kitapla başladım sonra safiye sultan, kiraze... gibi kitaplarla devam ettim.
Yanıtla
1
2
Destekliyorum 
Bildir
Öncelikle; sevgiye has üslubumuzla, yazarımız Ahmet ALTAN hocamızı, bu elştirimi okuyan, bana katılan veya katılmayan bütün arkadaşlarıma saygı, sevgi ve muhabbetlerimi sunuyorum...

Eleştirimi, kitabın bütünü hakkında değil de; yalnız kitabın ismi hakkında yapmak istiyorum:

" Aşk sen nelere kadirsin... Senin olduğun cehennem, cennet bahçelerinden bir bahçe; senin olduğun zindan, saraylara nisbet eder; senin olduğun kurak çöller, altından süt ırmakları akan sonsuz deryaya döner; senin olduğun kaskatı olmuş taş kesmiş kalpler, yumuşar meleğe döner; seni okuyan gözlerden sevda ile şıp şıp diye damlayan o nur taneleri, aşk masalının satırları üzerine düştükçe, mürekkibi birbirine karıştırır ve kuruyan mürekkep akılları susturur, gönülleri ağlatır, dillere bir kez daha aşkı zikr ettirir. Çünkü; kuruyan mürekkep kalp şeklini almıştır...

Ey Aşktan hariç herşey..!

Beni aşktan vazgeçireceğinizi mi sanırsınız; şaşarım...

Meydan okuyorum bağrı açık, yalın ayak; hey yine de hey hey...

Sevmeyi bilmeyenler, nereye gidiyorsunuz bilmeyerek..?

Ben aşka gidiyorum; uçarak hem de geri dönmeyerek...

Ey aşık kalk ayağa..! Üzülmek, pes etmek, ağlamak hele hele isyan etmek sana yakışmıyor. Aşk cenneti çağırır; cennet te dünyadan, elemden, zindandan, birbirine kavuşamayanları çağırır ve der ki: sen sev, sen sev, sen sev... İllede sev...

İşte bu güzel nağmeler ve gönlümün ummanlara nisbet edercesine verdiği cesaret ile Ahmet ALTAN hocamıza bir tavsiyede bulunmak istiyorum; acizane: Kitabın yeni baskısında ve yine kitabın ismini değiştirerek:

" AŞK SEN NELERE KÂDİRSİN..! "

olmasını can-ı gönülden arzu ediyorum...Nedersiniz..?

Yanıtla
5
1
Destekliyorum 
Bildir
azizea 13.12.2001
tek kelimeyle harika bir edebiyat. Ahmet Altan'ın anlatımı, edebiyatı, olaylara bakis acisi ve ozellikle bir kitapta maksimum sayıda var olabilecek insanlar ve bunlarin arasindaki iliskileri incelemedeki ustalığı muhtesem . onu okuyup da hayran olmamak elde degil, herkese tavsiye ediyorum
Yanıtla
2
0
Destekliyorum 
Bildir
Gürcan Ilhan 07.12.2001
AŞK.tarihin tek vazgeçilmez olgusunu bu denli güzel anlatan bir kitap. aşk zaman, mekan tanımaz cümlesini anlatan, her durumda tek istek olan AŞK'ı vazgeçilmez olarak anlatan bir eser. Şiir tadında bir aşk hikayesi...
Yanıtla
4
2
Destekliyorum 
Bildir
Öncelikle; sevgiye has üslubumuzla, yazarımız Ahmet ALTAN hocamızı, bu elştirimi okuyan, bana katılan veya katılmayan bütün arkadaşlarıma saygı, sevgi ve muhabbetlerimi sunuyorum...

Eleştirimi, kitabın bütünü hakkında değil de; yalnız kitabın ismi hakkında yapmak istiyorum:

" Aşk sen nelere kadirsin... Senin olduğun cehennem, cennet bahçelerinden bir bahçe; senin olduğun zindan, saraylara nisbet eder; senin olduğun kurak çöller, altından süt ırmakları akan sonsuz deryaya döner; senin olduğun kaskatı olmuş taş kesmiş kalpler, yumuşar meleğe döner; seni okuyan gözlerden sevda ile şıp şıp diye damlayan o nur taneleri, aşk masalının satırları üzerine düştükçe, mürekkibi birbirine karıştırır ve kuruyan mürekkep akılları susturur, gönülleri ağlatır, dillere bir kez daha aşkı zikr ettirir. Çünkü; kuruyan mürekkep kalp şeklini almıştır...

Ey Aşktan hariç herşey..!

Beni aşktan vazgeçireceğinizi mi sanırsınız; şaşarım...

Meydan okuyorum bağrı açık, yalın ayak; hey yine de hey hey...

Sevmeyi bilmeyenler, nereye gidiyorsunuz bilmeyerek..?

Ben aşka gidiyorum; uçarak hem de geri dönmeyerek...

Ey aşık kalk ayağa..! Üzülmek, pes etmek, ağlamak hele hele isyan etmek sana yakışmıyor. Aşk cenneti çağırır; cennet te dünyadan, elemden, zindandan, birbirine kavuşamayanları çağırır ve der ki: sen sev, sen sev, sen sev... İllede sev...

İşte bu güzel nağmeler ve gönlümün ummanlara nisbet edercesine verdiği cesaret ile Ahmet ALTAN hocamıza bir tavsiyede bulunmak istiyorum; acizane: Kitabın yeni baskısında ve yine kitabın ismini değiştirerek:

" AŞK SEN NELERE KÂDİRSİN..! "

olmasını can-ı gönülden arzu ediyorum...Nedersiniz..?
Yanıtla
67
30
Destekliyorum 
Bildir
camel 03.12.2001
Resmi Tarih günümüzde artık o kadar klişe bir hal aldı ki insanlar tarihe ilgi duymaz oldular. Ramsesin Türkçeye çevrilmesinden sonra tarihi romanlara ilgisi artan okuyucuları hedef alan yayınevleri bir çok tarihi roman yayınladı. İnkalar, aztekler, zulular, derken sıra Türk tarihine de geldi. Tarihi sadece sayısal bilgiler ya da askeri taktikler ya da o günün politik unsurlar ile değil bambaşka pencerelerden bakarak bilinmeyenleri ya da bilinmek istenmeyenleri kullanarak aktaran bu kitaplar her ne tarzdan hoşlanırsa hoşlansın bir çok insanın beğenisini kazandı. İşte bu tarz kitapların en iyilerinden birisi İsyan Günlerinde Aşk. Malumunuz kitap okuyucuların beğenisine sunulduğu günden itibaren en çok satılanlar listesinden inmedi. Bu başarısı dikkat çektiğinden dolayı kitabın içeriği olay oldu. Haber bültenlerine konu oldu, kitap hakkında tartışma programları bile düzenlendi. İşi nberedeyse karalamaya dönüştürdüler. Ancak yine de kitap güzel olması nedeniyle yüksek satışına devam etti. Ahmet Altan'ın anlatımı çok güzel ve akıcı. Romantik bir hikaye ama sıkıcılık noktasında değil. Çok güzel bir kitap. Zaten bu eleştiriyi yazdığım ana kadar yapılan 60 eleştiri, 96 tavsiye ve yaklaşık üç aydır bu kitabın bu sitenin en çok satanlar listesinde olması iyi olduğunun bir ispatı. Herkese tavsiye ederim...
Yanıtla
36
3
Destekliyorum 
Bildir
Hasan Erdoğan 27.11.2001
Aslında çok fazla roman okumayan birisiyim ancak üçüncü kez elli bin basan bir kitap ister istemez bende de bir ilgi uyandırdı. İsyan Günlerinde Aşk' ı okurken kitabı daha önce okumadığıma isyan eder oldum. Ahmet Altan'ın bazen abartıya kaçan ancak genel olarak yüreklerimizde müthiş bir lezzet bırakan son kitabınını okumayanlara şiddetle tavsiye ediyorum...
Yanıtla
8
4
Destekliyorum 
Bildir
Ahmet Madenci 25.11.2001
Ahmet Altan'ın bu romanına yapılan olumsuz eleştirilere katılmak mümkün değil.Evet Ahmet Altan yakın tarihimize ışık tutmayı amaçlıyor ve buradan yola çıkıyor. Tarih'in sadece Tarih kitaplarından öğrenilebileceğini savunanlara söylenecek söz yok. Ahmet Altan daha önceki romanlarında taptığını yapıyor ve çok başarılı bir romancı. Eğer karşı çıkıyorsanız aksini savunan sağlam tezlerle gelmeniz gerekir.İleri sürdüğü sav tartışılabilir, ama romanı bu yönüyle ele alıp bir yana itemezsiniz. Türkçeyi bu kadar iyi kulllanan,kurgusu, biçemi bu kadar başarılı olan kaç romancı tanıdınız?
Yanıtla
5
3
Destekliyorum 
Bildir
Kitapkurdu
Kitapkurdu
Bilgi İçin 
kolomb 23.11.2001
Ahmet Altan'ın bu kitabını ilk olarak bize hocamız tavsiye etti üniversitede,her ders girişinde bu kitaptan okuduklarından örnekler vererek anlatırdı dersibizim de hoşumuza gitti bi arkadaş temin etmişti bizde ondan sırasıyla azar azar okuyor idik ben yaklaşık 100 sayfasını okuyabildim.Kitap gerçekten daha tamamını okumadan çok hoşuma gitti yakında temin edecem kitapyurdundan,Ahmet Altan bu eserde 31 mart vakasına değişik bir açıkdan yaklaşmış hiç bilmediğim olayları anlatmış.Yani yazarlığını konuşturmuş.Herkesin okumasını tavsiye ederim çünkü gerçekten hiç bilmediğiniz olayları öğreneceksiniz...
Yanıtla
7
2
Destekliyorum 
Bildir
MoNaNeT 20.11.2001
Arkadaşlar tarihi gerçeklerin saptırılmadan okuyucuya akıcı bir dille sunulması son zamanlarda baya yaygınlaştı.. Yanlış eğitim sistemi vb.. sebeplerden ötürü okumadan ve tarihten iyice uzaklaşmış olan haklımızı bir nebze de olsa okumaya ve saptırılmadan yazılmış tarihe götürmenin hiç bir sakıncası yoktur. Peki bu tür bir roman nasıl olmalı sorusuna gelince; durun bakalım çocuk bir emeklemeye başlasın nasıl yürüyeceğine o zaman karar verilir... Sevgi ile kalın...
Yanıtla
3
2
Destekliyorum 
Bildir
tarih romanlardan da öğrenilir.en iyi öğretim şekli hikaye ederek anlatmadır
Yanıtla
9
7
Destekliyorum 
Bildir
ahmet altan'ın bu kitabı hepimizin malumu kılıç yarası gibi'nin devamı ve de son dönem osmanlı yönetim anlayışıyla beraber o zamanın farklı kültürlerini ve etkileşimleri anlatmış.gerçekten çok sade anlaşılır bir dil kullanmasının yanısıra akıcılık unsurunu yerleştirerek sıkılma gibi bir durumu da ortadan atmış.ben kitaptaki şeyh yusuf efendi'yi gerçekten beğeniyorum.zaten ahmet altan da onun için 'kafamdaki dindar portresi budur" demiştir.
Yanıtla
19
12
Destekliyorum 
Bildir
Şu ana kadar okuduğum hiçbir kitaba benzemiyor. Bu kitabı diğerlerinden ayıran özelliği kitapta geçen olayları tarihin tozlu sayfalarına uyarlaması ve bize gerçekçi bilgiler vermesidir. İnsan kitabı okurken içinde bir burukluk hissediyor. Koskoca bir imparatorluğun nasıl çöktüğünü anlatıyor kitap bir bakıma. Berkide yazar eski olaylardan ders almamız için olay tarihini Osmanlı'nın çöküş zamanına denk getirdi. Tabi kitapta yazarın olayları anlatma tarzı tartışılamaz. Anlatılamaz dediğimiz şeyleri yazar ustalıkla anlatmış. Zaten bunlar kitapta bulunmasaydı kitap bukadar çok satmazdı sanırım. Unutmadan yazar aşkıda çok güzel anlatıyor. İnsan sanki o sıcaklığı içinde hissediyor. Herkese tavsiye ederim.


Yanıtla
9
3
Destekliyorum 
Bildir
Inci Ülkü 15.10.2001
Aslında bu kitabı okumaya bir önyargıyla başladım. Çünkü çevremde bu kitabı okuyan kişelerden genelde olumsuz tepkiler aldım. Fakat kitap hakkında olumsuz düşüneceksem bu benim fikrim ve kendi deneyimim olmalıydı. Aslında beğendiğimi söyleyebilirim. Tarihi anlatan hiçbir kitap bana bu kadar sürükleyici gelmemişti.
Yanıtla
5
5
Destekliyorum 
Bildir
Özgür Noyan 14.10.2001
Ahmet Altan,bu son eserinde edebiyat alanındaki dehasını konuştırmuş.Kitabın temasının örgüsü bir yana tasvirler,betimlemeler bir harika.İlerde Türk Edebiyatı'nın başyapıtları arasına gireceğinden kuşkum yok.
Yanıtla
7
8
Destekliyorum 
Bildir
Fatih Aydaş 14.10.2001
AHMET ALTAN TURK EDEBIYATININ COK BAŞASRILI BIR ISMI.TARIH SON ZAMANLARDA YAZARLARIN ILGI ODAGI OLDU.BU KERVANA KENDISI DE KATILMIS.COK DOYUMSUZ BIR ESER MEYDANA GETIRMIS.
Yanıtla
4
3
Destekliyorum 
Bildir
Ali Kamran 10.10.2001
Bu kitabı da eleştirmeden evvel yapılan diğer eleştirileri tek tek okudum. Bir çok eleştiride Ahmet ALTAN göklere çıkartılıyor (her halde eleştirileri bölümünü en çok Ahmet ALTAN fanatikleri kullanmış). Bir yazara bu kadar bağlı olmak ne kadar iyi bir şey bilemiyorum ama bu arkadaşların objektif olarak bir eleştiri yapabileceklerini pek sanmam...

Başka farkettiğim konu ise bir çok eleştirmen kitabı fazla açık hatta kimileri pornografik sahneler ile dolu olduğu belirtmiş... Bir dakika lütfen... Bu kitabın adı "İsyan günlerinde AŞK". Yani ana teması "AŞK". Haliyle AŞK her yönüyle işlenebilir, ki Ahmet ALTAN da bunu yapmış. Platonik aşktan tutun, şehvet dolu aşk ve sevişmelere kadar her yönüyle işlenmiş. Yazar bilinçli olarak izlediği bu yol ile okuyucuya kendine yakıştıranı seçme olanağı tanıyor.

Tabi bu aşk dolu satırlar dışında yazarın değinmiş olduğu "ahlak, din, insanın iç kavgası ve çekişmesi, tarihi olaylar" konuları da kitapta geçer. Ancak bu konular kitabı daha cazip bir hale getirmek için kullanılmış, "AŞK" sahneleri arasına serpiştirilmiş, hiç bir zaman ana tema "AŞK"'ın önüne geçmemiştir.

Kitaptaki tek olumsuz yan ise; kimi uzun anlatımlar ile okuyucunun konudan kopup ilgisinin dağılması olduğunu diyebiliriz..
Yanıtla
9
5
Destekliyorum 
Bildir
Kitapkurdu
Kitapkurdu
Bilgi İçin 
c'est serpil 08.10.2001
ne yalan söyleyeyim, bir anda en popülerler listesine giren kitaplara hep önyargılı yaklaşmışımdır. bu kitap da benim için öyleydi ama tavsiye üzerinde istemeyerek de olsa okuyunca bütün fikrim değişti. bizim anlatabileceğimiz gibi anlattığı için sevdim bu kitabı.
Yanıtla
16
4
Destekliyorum 
Bildir
ahmethamdi 07.10.2001
AHMET ALTAN ASLINDA PEK OKUMADIĞIM BİR YAZAR. FAKAT ALTAN'IN BU KİTABINI HEP ÇOK SATANLAR LİSTESİNDE GÖRDÜĞÜM İÇİN OKUMAYA KARAR VERDİM VE OKUDUM. GERÇİ İYİ Mİ ETTİM; KÖTÜ MÜ ETTİM BİLMİYORUM AMA ENAZINDAN OKUMAMAKTAN İYİDİR.
SÖYLENENLERE BAKILIRSA SANKİ İLK DEFA ALTAN 31 MART VAKASININ FARKLI BİR YÖNÜNE İŞARET EDİYORDU. FAKAT ALTAN'DAN ÖNCE BİR ÇOK ARŞTIRMACI ASLINDA BU AYAKLANMANIN İRTİCAİ BİR AYAKLANMA OLMADIĞINI SÖYLEMİŞTİ HER NEDENSE BU DERECEDE BİR YANKI YAPMADI. BİR DE ROMANDA TEKNİK AÇIDAN KUSURLAR VAR. BUNLARDAN BAHSETMEYECEĞİM FAKAT ŞUNU SÖYLEMEDEN GEÇEMİYORUM: ROMANIN BAZI YERLERİNDEKİ AŞK TABLOLARI GEREKSİZ. BU İNSANIN AKLINA İSTER İSTEMEZ ŞU SORUYU GETİRİYOR: İSYAN GÜNLERİNDE AŞK MI? YOKSA AŞK GÜNLERİNDE İSYAN MI?..
Yanıtla
12
2
Destekliyorum 
Bildir
Tahir Öztürk 06.10.2001
Edebiyat açısından ,kurgu açısından ,kişilerin ve olayların analizi açısından iyi bir eser.Gerekli ilgiyi gördüğüde ortada zaten.
Yanıtla
4
0
Destekliyorum 
Bildir
Tayk 06.10.2001
ilk başlarda sanki ortasından okumaya başlanılmış hissi veren ancak kısa sürede Osman ile aynı ortamda kahramanları dinler hissi veren, felsefi anlamda insanın ufkunu genişleten bir yapıt tşk.ler Ahmet Altan
Yanıtla
3
0
Destekliyorum 
Bildir
econozzy 04.10.2001
Söyleşisinde '“bana mı düşer tarihi gerçekleri açıklamak'
derken, Ahmet Altan tarihe yeni bir yorum getirmediğinin ve
kendisinden önce de '31 Mart'a ilişkin benzer okumaların
yapıldığının farkındadır herhalde. Tarih hiç kimsenin
tekelinde olamayacağından, eğer belgeleri ve bu belgeleri
konuşturacak birikimine güveniyorsa, elbette Ahmet Altan’a veya
bir başkasına da düşebilir 'tarihi gerçekleri açıklamak'.
Zaten aksini iddia etmek tarihin bekçiliğini yapanlara düşer
sadece. Ancak 'İsyan Günlerinde Aşk' belgelerden değil
kanaatlerden oluşuyor. İddialı sözlerin ardında ise 50 000’lik
baskının tüketilmesine yönelik bir reklam dili var diye
düşünüyorum.
Yanıtla
7
2
Destekliyorum 
Bildir
Kitapkurdu
Kitapkurdu
Bilgi İçin 
Funda Otruş 01.10.2001
Son zamanlarda, büyük keyif alarak okuduğum bir kitap. Bir tarih ve o tarihte yaşayan karakterlerin davranışları, öyle güzel duygu analizleri verilerek anlatılmış ki hiçbir karakteri yardımcı veya kötü diye yargılayamıyorsunuz. Sanki siz de o dönemde yaşıyorsunuz ve onlardan birisiniz, onları o kadar iyi tanıyorsunuz ki. Onlarla kızıyor, aşık oluyor ve acı çekiyorsunuz. Tarihimizdeki önemli bir dönemi ve her zaman her yerde baş rol oynayan insanın analizini böylesine başarılı bir anlatım diliyle bizlere aktaran Ahmet Altan'a teşekkürler...
Yanıtla
22
5
Destekliyorum 
Bildir
Kitapkurdu
Kitapkurdu
Bilgi İçin 
myangie 01.10.2001
trend kitap gibi görünse de meraklılarının hüsrana uğradığı bir kitap. ama bir edebiyat şaheseri. tarihi ve toplumsal bir olayı,insanların hayatı, psiklojik analizi ve aşk hayatıyla birlikte örmesiyle kitabın bir ucundan değilse öbür ucundan yakalamanızı sağlıyor. 11 ana karakter çizerek kendinizi hangi karaktere yakın buluyosanız onu seçmenizi sağlıyor. bütün bunları yaparken ağdalı türkçeden ve uzun sıkıcı tasvirlerden uzak yalın anlatımıyla kitabı akıcı kılıyor. hepimizin düşünüp te söyleyemediği kelimeleri kolayca dökmüş sayfalara Ahmet Altan. Kalemin ucundan hayata ve aşka dair yazılan en güzel kitaplardan biri... tarihle ve insanla birlikte size uzanan muhteşem bir kitap...
Yanıtla
59
11
Destekliyorum 
Bildir
Son aylarda üzerine bu kadar yorum yapılmasına şaşmamak lazım. Osmanlının buhranlı ve kargaşa dolu olduğu günlerde bir aşk hikayesini anlatmıştır yazar. Aşkı bu kadar güzel betimleyen ve anlatan yazarlar dünyada çok enderdir. Ve Ahmet Altan bunlardan biri. Aslında kitabın tasvir yönünden her satırı çok güzel. İnsan kitabı okuduktan sonra dünyaya ve etrafındaki herşeye daha farklı gözle bakıyor. Okunması gereken bir kitap.
Yanıtla
7
2
Destekliyorum 
Bildir