yabancı bir yazarın Osmanlı hakkında, Kanuni ve Hürrem hakkında roman yazmak amacıyla bu kadar araştırma yapıp bunu birde bir roman havası içinde kurgalayıp yazması bende sanki yurdumuzdan bir tarihi eserin yurt dışına kaçırılması gibi geldi .Bir kere olayların tamamen yazarın hayal gücünden kaynaklandığı varsayılsa bile, tarihi bir roman olarak sıkılmadan ,elden bırakmadan okunup bitirilecek bir kitap.Nedense Osmanlı hakkında bilgisi resmi tarih yazarlarının söylemleriyle bilgi sahibi olanlar gerçeklerden inkar yolu ile kurtulacaklarını zannediyorlar.Tarih olduğu gibi kabul edilip incelenirse yolumuza ışık tutar.İşimize gelenleri ayıklayıp ben başkasını tanımam dersen ortaya tarihini bilmeyen insanlardan başka bir çıkmaz.Varsalım yazar kendi hayalinden bir tarihi roman yazmış dense bile sıkılmadan elden bırakmadan okunacak bir eser meydana gelirmiş.Ayrıca kitaptaki başlıca olaylar ;(üzülerek bunları kabul etmek istemeyenler için belirtmek zorundayım)Kanuni Sultan Süleyman dönemi ile ilgili kitaplarda,Hürrem Sultan,Pargalı İbrahim Paşa,Rüstem Paşa ile ilgili yazılmış kitaplarda da belirtilen olaylardan meydana gelmiştir.Elbetteki yazarında kendi hayal gücünü kullarak bunları bir roman havası içinde kurgulamasından kaynaklanan yönleride vardır.Zaten yazarın amacıda tarihi bir araştırma değil, tarihi bir roman yazmaktır.Bu romanın bize bir yararıda bunları yazar kafasından uydurmuş demek yerine Kanuni ve Hürrem döneminde neler olmuş acaba diye bizi araştırmaya yöneltmesi diyebiliriz.