Bu güzide kitap, bütün ömrümde okuduğum en abuk sabuk kitap olması itibariyle, benim için özel kitaplar bölümünde yerini aldı. Herhangi bir kitap için böyle bir yorum yapacağım pek aklıma gelmezdi doğrusu, ama iki haftadır elimde sürünen ve sinirden araya başka kitaplar da sokarak zaman zaman okumaya tahammül edebildiğim bu kitap için yapıyorum işte.
Yazar diyemeyeceğim yazanın, saçma sapan düşüncelerle beyni bulanmış bir insan olduğunu anlamak için 2-3 sayfa okumak yeterli. Ama eğer bu kitabı aldıysanız, 2-3 sayfayla yetinmeyip devam edin diyeceğim. Ve dünyadaki "vatansever beyaz Amerikalı Hristiyanlar"ı bekleyen tehlikeleri görün. Ayrıca İspanya Kralı Juan Carlos'un şeytan olduğunu; yeşil ve kırmızının şeytanın renkleri olduğunu (eh, ağaçlar vs de yeşil olduğuna göre, doğa da şeytani oluyor bu durumda; mesela yeşil gözlüler de şeytanın sureti falan oluyorlar o zaman), çemberin şeytani bir şekil olduğunu, yılanın şeytanı temsil ettiğini de öğrenmeden tamamlanan bir ömre ömür denemeyeceği için, bu kitap mutlaka okunmalı.
Bir kaç sayfada bir yazanın, yazdığı diğer kitaplarla ilgili "eğer bu şaşırtıcı kitabı hala almasaydınız mutlaka bir tane alın ve okuyun" türünde yorumlarını da dikkate almak lazım. Tabii kitabın sonlarına doğru zenginliğin yine şeytan işi olduğunu vs iddia eden yazanın, bu kitaplardan elde ettiği ve halen de etmekte olduğu maddi kazancı (zenginliği) bir yerlere bağışladığından; bağışlamadıysa bile bunu yapmak üzere olduğundan eminim.
Bu kitapta bir çok bilimsel gerçek de var-ve pek tabii ki bütün bilimsel gerçekler gibi, bilimsel belgelerle ispat edilmiş hepsi-İncil'den vahiylerle. İncil'e tabii ki bir diyeceğim yok; ama tüm kutsal kitaplar gibi İncil'in de insanlara doğru yolu göstermek amacıyla ortaya çıktığını, yollandığını ve günlük hayatımızda gerçekleşen her ufak olayda kanıt olarak kullanılamayacağını bilmek için alim olmaya gerek yok herhalde. Texe Marrs olmaya gerek var ama. Bazı olaylara uygun vahiy de bulamamış olacak ki; iddiayı ortaya attıktan sonra kanıtlamak için kullandığı tek yöntem, olayın "şeytanın işi" olduğunu söylemek. Bu da tabii biz sıradan insanlar için yeterince sağlam bir kanıt oluyor; biz kim oluyoruz da Texe Marrs'ın söylediklerine, yine onun gösterdiğinden başka kanıt arıyoruz?
Ayrıca bu "şaşırtıcı" kitaptan; uluslararası bütün örgüt ve kuruluşların "şeytani ve tiksindirici" olduğunu da öğrenip iyice aydınlanıyoruz; Birleşmiş Milletler gibi mesela. Bireysel silahsızlanma kampanyasının, vatansever Hristiyan Amerikalılar'a düzenlenmiş bir komplo olduğunu öğrenmemiz de cabası. Tabii ki her insanın silahı olmalı ve herkes suçlu bulduğuna, cezayı kendi eliyle ve de silahıyla verebilmeli. Medeniyet de bu demektir.
Daha da yazılacak çok şey var-kitabın her satırı incilerle dolu ama daha fazla yazmaya gerek yok artık. Kitabın ana konusu olan uluslararası düzeyde bir komplo ve komplocular var olabilir (zaten dünyayı bir grup güçlü insanın yönettiğini herkes tahmin ediyor) ama bu komplocular yazanın bahsettiği insanlarsa bile, bu kitabı okuduktan sonra adama karşı hiç bir tedbir almaya gerek görmemiş olmaları da doğal (tedbir alsalardı herhalde Texe Marrs ortalarda dolaşıyor olmazdı) Ciddiye almamışlardır, ve kimsenin de ciddiye almayacağını tahmin etmişlerdir. Veya bu insanlar (eğer burada bahsedilen insanlarsa) bu kitabı Marrs'a özellikle de yazdırmış olabilirler. Kitap o kadar saçma sapan ki, okuyan bazı insanlar "bu adam saçmalıyor, olamaz böyle şeyler" de deyip, kitaptaki süper zenginleri kendi gözlerinde, sadece bu kitap sayesinde aklayabilirler.
Kitabın sonunda bu şeytani komplodan kurtulmanın yolları da var-Allah'a şükür bizim bir şey yapmamız gerekmiyor. Sadece "vatansever Amerikalı Hristiyanlar" ın görevleri var ( Vatansever Hristiyan Amerikalılar'a da tabii ki bir itirazım yok; ama Marrs'ın ne kadar dar kafalı bir adam olduğunu görmek için, bütün dünyayı tek tip insandan ibaret zannediyor olduğunu göstermeye yetiyor) Çünkü bizi bu komplodan onlar kurtaracaklarmış.
Bu kitabı alıp bu adama para kazandırmayın. Bir de utanmadan kitabın Türkiye baskısı için önsöz yazmış.