Okuduğum en etkileyici kitaplardan biriydi. tolstoy, bir kadının toplum nezdinde ki yerini, sorumluluklarını ve hayatını nasıl şekillendirmesi gerektiğini bir aşk üzerinden çok çarpıcı bir dille betimliyor. aslında toplumların gözünde "kadın" imgesinin ne kadar da basma kalıp bir düzen içerisinde değerlendirildiğini, biçilen rolün ne kadının varlığını, ne mutluluğunu ne de hayatta ki amacını hiç dikkate almadan yalnızca "kadına uygulanan etik ve ahlak" çerçevesinde değerlendirdiğini okuyoruz. Tolstoyun betimleme de ki gücü ise kitaba ayrıca bir şiirsellik katıyor. Tüm topluma, toplumsal normlara, kurallara, aile kuramına ve hatta bir kadın için en zayıf yer olabilecek olan çocuğuna rağmen bir kadının kendi hayatını ve geleceğini seçme cesaretini okuyoruz kitapta. lüksten sefalete, yalnızlıktan aşka ve sonra yine yalnızlığa sürüklenen ve aşkı uğrunda herşeyini kaybeden bir kadının hikayesi aynı zamanda.