Nureddin Topçu'nun İslam ve tasavvuf ile insan konuları etrafında kaleme aldığı yazılarından oluşan bir eser. Topçu'nun kitabında verdiği örnekler ve önerdiği çözümler öylesine çarpıcı ki bunları bugün bile dile getirmek kolay değil. Allah'tan kitap ile filan fazla ilgileri yok da Nureddin Topçu, aforozcu din bezirganlarının elinden kurtulabiliyor. Kitaptaki çarpıcı tesbitlere bir örnek olarak 40 yıl önce yazılmış şu satırları okuyun: "İslam dünyası, en bedbaht devirlerinden birini yaşıyor ve her İslam memleketinde ruhlar birbirinden ayrılmış, birbirlerine saldırıyorlar. Her sene yüzbinlerle ziyaretçi ile dolan Kabe'nin etrafında ruh birliği ve beraberliği meydana gelemiyor."
Nureddin Topçu'nun zekat konusunda verdiği örnekler başlı başına bir incelemeyi gerektirecek önemde. İslam toplumlarının kurtuluşunun tasavvufi bir hayatı yaşamayı başaran insanların toplum içinde çoğalmasında olduğuna işaret eden Topçu, bunu Türk milletinin başarabileceğine işaret eder. Bugün tasavvufa düşman selefi anlayışlaarın ülkelerini ve halklarını uğrattığı felaketleri görünce Nureddin Topçu'ya hak vermemek mümkün değil. Ancak ülkemizde de herşeyin ve bu arda tasavvufun da Nureddin Topçu'nun yaşadığı yıllara nisbeten zerafet, nezafet ve keyfiyet olarak irtifa yitirdiği bir başka gerçek; kemiyet planındaki çokluk ile ters oranlı olarak. Akıbet hayr ola.