Tüm bunları görmezden gelerek kitabın özüne yöneldiğinizde aslında kurgusu sağlam bir macera var. (Her ne kadar başlangıcı Tarkan'ı kurtaran kurt hikayesinden araklanmış olsa da) Mantık hatası yok, ince detaylar güzel. Hatta benim özellikle takdir ettiğim işin, sonunu baştan anlattığı halde okuyucu kitabın sonuna kadar merakla bekleten bir kitap. Çoğu yerde kafanızda tahminler yürütürken, ha sahi böyle olmuştu dedirtip yanıltıyor. Ancak, bitmek bilmeyen tasvirler, birbirini tekrar eden, olmasa da olur kelimeler insanı yıldırıyor. Örneğin: Nefret etmek.. Bu ülkeden, o ülkeden, sabahın şafağından, akşamın karanlığından, gece yarılarından, yalçın dağlardan, cehennem dipli vadilerden, lanetli kardan, amansız yağmurdan, yakıcı güneşten, her türlü renkten, tattan, iyilikten, kötülükten nefret etmek. Kitapta neredeyse böyle olmayan tek paragraf yok. Okumayı zorlaştırması bir tarafa insana afakanlar basıyor. Kitap okumaktan tiksindim.