Kitap klişe dolu bir Hollywood filmi gibi. Ancak yazar bütün bu klişeleri çok güzel yoğuruyor, ve ortaya okunması gerçekten keyifli bir eser çıkarıyor. Bütün kitaba yayılan öfke hissi yazarın suçun kökenine dair neler düşündüğü konusunda ipuçları veriyor: ya genetik yükümüz ya öfke hislerimiz bizi bir suçlu yapmak için yeterli sebepler gibi. Bu noktada yazar suçun toplumsal boyutlarıyla ilgili hiç bir düşünce, suç gibi görünmeyen sosyal istismar biçimleri hakkında - mesela sınıfsal sebepler gibi, yoksulluk gibi- bir şey söylemiyor.Sanki yazar öfkenin ya da negatif hislerin esas suç sebebi olduğuna bizi ikna etmeye çalışıyor gibi.Bu arada; karakterlerin sayısı fazla ve her birisinin içi doldurulmaya çalışılmış.Bakış açısı karakterlere göre değişiyor, hepsinin kendi sesini duyabiliyor, bakış açısını anlayabiliyoruz. Bu, iyi bir özellik. Yazarın diyalogları yazarken tasvirlere kıyasla daha başarılı olduğunu da söylemek gerek: sahici, doğal, gerçek.