Açlık Hakkındaki Yorumlar

Oldukça beğendim. Bana dostoyevski'nin sefalet içinde yüzen ama onurlu roman kahramanlarını hatırlattı. Tavsiye ederim.İyi okumalar

Bir kitabın ne şartlar altında yazıldığının en çarpıcı hikayelerinden biri. Tarih, Knut Hamsun gibi geçimini zor sağlayan, bırakın kitap bastırmayı yazılarını tefrika ettirecek gazete bulamayan yazarlarla doluyken günümüzdeki kaliteli kalitesiz kitap enflasyonu bir kez daha içimi acıttı. Yayınevlerinin ve satıcıların aradan kalktığı; paranın doğrudan yazara gittiği bir dünya sistemi olsaydı kitaba verilen paraya acımazdım dedim kitabı bitirdiğimde. Ne kadar fakirlik çekse de kendini sefil duruma düşürmeden onuruyla nasıl yaşar, bunu gösteren herkesin okuması gereken kitap. Üstelik Behçet Necatigil çevirisinin farkıyla.

son derce ustaca yazılmış doğal bir o kadar da akıcı bir eser.

"Psikolojik bir kitap okuyayım, okurken de psikolojim bozulsun biraz" gibi bir fikriniz varsa şiddetle tavsiye edilir. Okurken insanın acıktıran, buzdolabının başına gidince de gördüklerinden midesinin bulanmasını sağlayacak kadar etkileyici. Tabi bunda Behçet Necatigil'in muhteşem çevirisinin de payı çok büyük

Herkes hoşlanmayabilir bu kitaptan, çünkü belli bir amacı yokmuş gibi geliyor okurken. Ben de sürekli acaba daha sonra ne olacak diye diye okudum, böyle sonunda büyük bir zenginlik bekledim. Ama yine de bir şekilde sardı beni, güzeldi beğendim

çektiği açlığı okuyucuya hissetirmeyi rahatlıkla başarıyor. kitap boyunca romanın kahramanının niçin bunca acı ve sefalete rağmen hayatta kalmayı tercih etmesi, intihar etmeyi aklına getirmemesi dikkatimi çekti. ne kadar sefil bir hayat sürse de insan, yaşama arzusu bu koşullardan etkilenmiyor belki de sefilligin içinde bu arzu katlanarak artıyor. nedeni yaşama arzusunun ilkel bir güdü olması herhalde.

büyük bir yazar olmak isteyen kahramanın ağzından dinliyoruz romanı. insanı yormayan canlı betimlemeleri, canlı serzenişleri, canlı açlığı olan bir anlatıma sahip. nihayetinde, kesinlikle önerilir.

açıkçası çok beğendiğim söylenemez çevirisinden tahmin ediyorum seveceğim bir kitaba benziyordu başta ama bir türlü içine çekmedi diğer yayınlara bakın bence.

Okurken içinde bulunduğunuz durumu etraflıca değerlendirip, şartlarınızın ve yaşamınızın kıymetini bir kez daha düşünmenizi sağlayan, zor şartlarla, en önemlisi açlıkla mücadele eden insanların trajedisini yüreğinizin en derininde hissedip, empati yapabileceğiniz, kendiniz için şükredip, bu durumda olan insanlar için dua edeceğiniz, beni çokça etkileyen, okunası bir kitaptır "Açlık". Açlık içinde kıvranan bir insanın çaresizliği, duyguları,yakarışları...Ancak böylesine etkili anlatılabilirdi bu duygu...

çok iyi psikolojik tahlillerin yapıldığı, anlatımın gayet güçlü olduğu okunası kitap...Hayatımda okuduğum en iyi çeviri olduğunu belirmeden geçemeyeceğim...

kitabı dün sipariş ettim gerçekten okumaya değer bir klasik.açlığın insan üzerindeki tesirleri bukadar güzel anlatılabilir

İnsanın açken oluşan duyguları ancak bu kadar güzel anlatılabilir.

Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin demiş ya atalarımız ne kadar doğru demişler. çaresizliğin en güzel anlatıldığı kitap.

Harika bir kitap, harika bir çeviri. Mutlaka Varlık'tan okunmalı. Knut Hamsun'un otobiyografisi sayılır. Anlattığı açlığı gerçekten de yaşamıştır.

Harika bir kitap.. Fakat ben yazardan kahramanın geçmişinden de biraz bahsetmesini ve nasıl bu durumlara düştüğünü kısa da olsa anlatmasını beklerdim. Bu kitabı okuyanın aç insanların halini daha iyi anlayacağını düşünüyorum.

kuzeyin şaheseri. kendinizi bir anda oslo sokaklarında bulabilirsiniz.

"Bir kase mercimek çorbasına yaşamımı feda ederim" diyecek kadar darda kalmış; ancak bunu söylerken bile öğretilmiş ahlakın pençesinden kurtulamayan, katı ahlakçı ve aç bir adamın romanı. Kesinlikle okunmalı... En erdemli olanımızın bile açlık karşısında nasıl saçmalayacağını göreceksiniz. Bu arada Behçet Necatigil çevirisi çok kaliteli.

Çok akıcı bir çevirisi var. Okunacaklar listenize ekleyin.

başları sıkıcı olsada sonlara doğru olaylar daha iyi anlaşıldığı için akıcı olmaya başlıyor.. tavsiye ederim.

Kİtabı okurken en çok ilgimi çeken şeylerden biri tokken kahramanın yazı yazamaması. Yani bedenin alışılmışlığın dışındaki durumlara verdiği tepki? Gerçekten öyle midir acaba? Acaba yazar bukadar açlık çekmiş midir? Çekmediyse bu kadar ayrıntılı tasvirleri nasıl yapabiliyor? Merak ettim vesselam.

Bazı kitaplar vardır, okudukça bir türlü sizi içine çekemez, dahil olamazsınız. Ama Knut Hamsun'un bu kitabı daha ilk 10 sayfada müthiş anlatımıyla okuyucuyu esir alıyor diyebilirim.

Knut Hamsun'un bu romanı bir tür otobiyografik roman niteliğinde.Yazar yaratmış olduğu karakter vasıtasıyla bir tür kendi yaşam hikâyesini anlatmaya çalışmış.Kitap adından da anlaşılacağı üzere insanın açlığa, yoksulluğa ve her tür olumsuz şartlara karşın hayatta kalma ve varolma mücadelesini sergilemektedir.Herkesin zevk alarak okuyabileceği, zaman zaman dramatik sahneleri de içine alan oldukça faydalı bir seer.

Norveçli yazar Hamsun, insanın açlık durumunda ne tarz bi duygulara kapılacağını çok güzel ifade etmiştir. Kitabı okurken insanın bi süre sonra her durumda olduğu gibi açlığı da kanıksayacağını hatta duyularının doğayı daha iyi anlayacağını ifade etmiştir. Varlık yayınlarının çevirilerini her zaman beğenmişimdir. Akıcılık ve dil açısından hiç sıkılmadan ve elinizde bi an bırakamayacağınız bir kitap olduğunu düşünüyorum. Bu kadar az sayfada bu duyguları bize tattırdığı için knut hamsun'a teşekkür etmek lazım. iyi günler.

güzel işlenmiş bir konu...ayrıca iyi ve titiz bir çeviri.Okunmaya değer elbette.

Gerçekten açlıkla savaşan bir gencin, açlığın onu getirdiği delilik noktasını ve buna rağmen yazarlık umudunu hiç yitirmeyişini görüyoruz. Yazarın kendi hayatından ilhamlandığını biliyoruz.

parasız ama gururlu bir yazarın mücadelesi,güzel kitap....

Kaç kişi hedeflerinden şaşmamak uğruna aç ve açıkta kalmayı göze alabilir? Knut Hamsun kendini yazmış yani bunu başaran karakterliliğini. Gayet akıcı bir kalemi var, okunması gereken bir eser.

Açlığın olduğu bir yerde hırsızlık ve fuhuş kaçınılmazdır;ama Hamsund onurunu koruyan ve ibret niteliği taşıyan bir karakter.Açlığı siz de hissedeceksiniz.

İnanılmaz bir hızla tüketim toplumu olduğumuz bu dönemde, tekrar tekrar okunması gereken bir kitaptır diye düşünüyorum. Açlık duygusunu ve bunun beraberinde getirdiği ruh halini çok güzel anlatıyor. Bir de kendi parmağını yemeye çalıştığı bölüm var ki, oldukça etkili

harika bir otobiyografik roman. nefis bir çeviri. kitabın baskısı ve kağıdı daha kaliteli olsa tadından yenmezdi diye düşünmekteyim.

Kitabın içeriğinin ne olduğuyla alakalı yapılmış yorumlara bende uzun uzun bir yenisi eklemek istemiyorum. Neden bahsettiğiyle alakalı mevcut yormular yeterli derecede var zaten. Fakat ben biçok arkadaşın kitabın güzelliği üzerine yaptığı yorumlara katılmıyorum. Ne bahsedildiği gibi açlığına rağmen gururundan ödün vermeyen nede elindekini tüm imkansızlıklara rağmen paylaşan saygıduyulası bir karakter vardı romanda. Yoksulluğun ağır şartları altında ezilmiş yoksulluğunu milletten saklayacak derecede utanç psikolojisine batmış zayıf ve sefil bir karakter ve bunun yanında oldukça sıkıcı iç konuşmalar vardı bana göre. Açlık romanı yoksulluğun pençesindeki zavallı bir adamın sırf yoksul gözükmemek adına yaptığı kişilik bozukluğu tadındaki davranışlarını anlatıyo.Bana göre bu romanın Behçet Necatigilin güzel çevirisi dışında hiç olumlu bir tarafı yok. Sadece adı var işte.

günümüzde parasızlıktan dilenen, kötü işler yapan ve bunu kötü adalete ve parasızlığa bağlayanlara bir ibret belgesi olarak okutmak gerekir sanırım. yazar okadar onurlu ve iyi niyet sahibi ki, yemek almak için elinde buundurduğu parayı, açlıktan gözlerinin karardığı bir durumda bile parasını paylaşabilen, bu parayı da kazanmak için gazeteye yazı yazan bir kişilik. kitabu okurken yazarın duygularını, acılarını yaşamamak elde değil ve bunun sonucunda insan elindekilere şükrediyor. işini en kötü durumda bile en iyi şekilde, dürüstlük ve doğruluktan sapmadan yapması gerektiğini hissediyor. okumanızı ve başkalarına da tavsiye etmenizi isterim...

Pek çok filme,pek çok kitaba konu olan,gerçekliğini hayattan alan "açlık" konusu üzerine yazılmış,yazarın kendi hayat hikayesinden esinle,her sayfaya,her satıra sinmiş bir açlık romanı.Çeviri çok güzel,yalın bir anlatım.Kapak da güzel,yazı boyutu biraz
küçük de olsa anlatım güzel ve akıcı olduğu için okunabiliyor.Yine kitabın konusuna gelirsek;hayatını yazarlıkla geçindiren bir gencin parasızlık ve açlıkla hayatını sürdürmeye çalışması,bu durum içindeyken onurundan ve dürüstlüğünden taviz vermemeye çalışması,günlerce süren açlıkları hatta öyleki yine bir açlık krizinde kasaptan bir parça kemik isteyip -"köpeğim için"demişti-onu yalayarak açlığını bastırmaya çalışması,hatta yeleğinin ceplerini yırtarak,ya da bulduğu talaş parçalarını ağzına atarak ve bunu yani odun çiğnemeyi niye daha önce düşünmediğine hayıflanarak yaşamaya çalışan bir adam.açlıkla böyle ölüm-kalım savaşı veren bir yazar.ama hiçbir şey ona ekmek ve süt aldıracak makaleleri için beklediği ilham kadar onu yormuyor.ortaya bir eser çıkardığındaysa kazandığı o cüz'i parayı da paylaşmak düşüncesinden geri kalmıyor.kendisi onca açlık çekmesine rağmen bir kere görüp durumuna üzüldüğü bir çocuğun evinin kapısına pasta bırakıp,zile basıp kaçıyor.açlık,ilham ve onur...mücadelesi bu,ucundan biraz da aşk...açlık ne yaman bir savaşmış,bunu göreceksiniz.

"Bir çeviri nasıl olmalıdır?" sorusunun yanıtı bence Behçet Necatigil'in çevirisi. Knut Hamsun, açlıkla savaşan bir insanın yaşadıklarını, hissettiklerini o kadar güzel anlatmış ki; mutlaka okunmalı.

Konusu; açlıkla, parasızlıkla savaşan aşırı dürüst bir gencin yazar olmaya çalışması. Knut Hamsun O kadar güzel yazmış, Behçet Necatigil o kadar güzel çevirmişki... Kahramanın çektiği acıları gerçekten hissediyorsun ve bir çok kez isyan ediyorsunuz insanlığın haline...

Ne kadar tok olduğumla ve nasıl bolluk içinde yaşadığımla bir kez daha yüzleştim. Güzeldi

Hiç kimse açlıkla sınanmamalı. İnsanın hayvansal dürtülerinin başı olan açlık, yazarın usta elinden çok güzel aktarılmış. Çevirmene de diyecek bir şey var. Mükemmel

Sefiller kadar üne sahip olması gereken bir klasik eser. Çok iyi çeviriye sahip ve oldukça akıcıydı. Yazarlık yaparak kendini geçindirmeye çalışan birinin çektiği çileyi psikolojik olarak da anlatan yazar, gerçekçi sahneleriyle insana o anları yaşatıyor. Yazarın kendisi de gerçekte benzer sıkıntılar yaşamış.

Açlığı iliklerinize kadar hissedecek ve halinize şükredeceksiniz muazzam bir eser kesinlikle tavsiye ederim

merak ediyorum eminim güzeldir

klasiklerden bir kitap güzeldi

gerçek açlığı ve bu açlığın direk yazarın kendisinin çekmesi anlatıma daha çok katkı sağlamış

Açlık daha güzel nasıl anlatılabilir ki...

Daha önce açlığı yaşayarak tecrübe edinmediyseniz bu kitap ile yaşayarak tecrübe edinmiş kadar olucaksınız, hazır olun.

okurken yaşıyorsunuz ama bir şeyler eksik o duygu tamamlanmıyor ..

Abartıldığı gibi bir şahaser değil bence. okurken ağır ilerlediğini düşünsem de okunabilir.

Her şeyiyle okunmaya değer güzel bir romandı.

Başlayınca hemen bitiveren bu kitaptan beklentim daha yüksekti. Dramı ve açlığı öyle çok hissedemesem de yine de sıkılmadan okunabilecek bir kitap.

Okuyun ve okutturun. Her sayfada da bir tokat yiyin. Unutmayın, filmini de izleyin.

Yazar, yarattığı karakterin iç dünyasını tüm detaylarıyla gözler önüne seriyor. Kimi zaman ofkelenmeme sebep olacak kadar karakter ile aramda bağ kurabilmemi sağlayan kitaplardan oldu. Ben sevdim. Okumanızı oneririm.