Melekler ve Şeytanlar (Da Vinci Şifresi Yazarından ) Hakkındaki Yorumlar

Dan Brown'un 3 kitabını arka arkaya ve 1'er gün aralıklar ile okudum. Önce Melekler ve Şeytanlar, sonra Dijital Kale ve son olarak Da Vinci'nin şifresini. Elbetteki çok beğendim. Her sayfa bir sonraki sayfa için olağanüstü merak uyandırıyor, sürprizlerin ardı arkası kesilmiyor. Yazar bilgisini çok etkili, akıcı bir şekilde yazıya dökmüş. Polisiye ve macera sevmeyenlerin dahi okuduklarında çok beğeneceklerini düşünüyorum. Yalnız Melekler ve Şeytanlar ile Da Vinci'nin şifresi olaylar farklı olsayda konu işleme ve olayların gelişimi, birbirine çok yakın geldi, aynı karakterin (Robert Langdon) kullanılmış olması ve maktule yakınlığı sebebiyle ortak çalıştığı bayanlara karşı finalde duyduğu ilgi aynıydı. Langdon karakteri hikayeye uymuş olsada farklı karakter veya farklı finalle ile yazılmış olsaydı, daha etkili bir son olurdu diye düşünüyorum. Hikayeler ile olumsuz eleştirilerim yok değil ama yinede bir solukta heyecan ile okudum. Henüz okumayanların mutlaka okumalarını tavsiye ediyorum. Umarım çok yakın zamanda filmleri çekilir.

Da Vinci'nin şifresinin ardından bence sönük, herhangi bir macera romanından öteye gidemeyen bir kitap. galiba bundan sonra dan brown okumayacağım. çünkü brown'un tarzı kesinleşti; Hollywood'a satılacak macera film senaryoları yazarı. Kitabın ilk bölümlerinde bir şey dikkatimi çekti; CERN gibi kapalı bir kutu, internetten bulduğu bir isme hemen herşeyi anlatabiliyor, işin içine katabiliyor. Nasıl yani??? oluyorsunuz. Güvenlik duygusuna bakın... Sonuç olarak tarzımın dışında bir kitap ama macera severlerin bayılacağı bir kitap.

Da vinci şifresinin aynısı olmuş diye eleştiriler alırsanız bence kulak arkası edin. Kesinlikle farklı ilerliyor. Ya da farklı bir lezzet alıyorsunuz. Vatikan, Roma yakınlarını gezmiş olan insanlar oralarla ilgili birçok şeyi anımsama şansı bulacaklardır. Yine sonu ile okuyucuyu şaşırtacak bir roman bence.

Da Vinci'nin Şifresi'nden sonra kurgusu daha hafif kalıyor. Zaten devamı gibi bir izlenime yakalanıyorsunuz. İlk kitap o kadar güzel tasarlanmıştı ki aynı şeyi bu kitaptan da bekliyorsunuz ama sizi hayal kırıklığına uğratıyor. Hele ki kitabın sonuna doğru yaklaştıkça yazarın şaşırtsın diye sürekli abartılı süprizler yapması "ama yeter artık" dedirtiyor. Üstelik son kitabının da bu kadar çabuk çıkması, yazara karşı şüphe duymama sebep oluyor ve beni kitaplarından uzaklaştırıyor. İlk kitabını okuduğumda hayran kaldığım, yazarın kurgulama yeteneğine biraz daha "vay bee" diyebilmek için son kitabını okumama kararı aldım. Yazar sanki kendini çabuk tüketiyor gibi...

Dan Brown'u ilk kez okumuş oldum bu kitapla. Melekler ve Şeytanlar romanı özellikle gerilim ve polisiyeden hoşlananların mutlaka okuması gereken bir kitap. Arkadaşıma "film gibi" dedim banakitabı sorduğunda.Gerçekten bir film gibi bırakamıyorsunuz. Özellikle konu seçimi, olay örgüsü ve yerler mükemmel kurgulanmış. Kişiler daha iyi karakterize edilebilirdi. Bir eksik yanı da bence teknolojik cihazlar,gelişmeler vb konularda yazar mükemmel değil sadece yeterli gibi geldi bana.Alıp okunmalı.

Kitabı okumaya başlar başlamaz da vinci şifresinin girişi belirdi bir an için gözümün önünde. Olayın başlangıcından tutun da kahramanların yerleşimine kadar herşey aynı kurguyla ilerliyor. Ancak heryeşe rağmen yazarın öyle derin bir birikimi ve öyle bir kaynaştırma yeteneği var ki bilim ve din, gerçek ve hayal bir an da kolaylıkla birbiriyle bütünleşiyor ve normal hayatta inanılmaz diye tanımlanan pek çok şey o mükemmel yorumla inanılır hale geliyor. Bahsedilen sanat eserleri pek çoğumuz için bir şey ifade etmezken her iki kitaptaki anlatım zenginliği sayesinde sanatsever insanlar haline geldik. Eserleri merak ediyor, görmek , oradaki mistik havayı solumak, olayların gerçekleştiği anlatılan yerleri yaşamak istiyoruz. Kitap gerçekten de büyük bir ustalık örneği. Okumayan herkese tavsiye ediyorum.

Okunacak bir kitapta ne ararsınız özellikle?
Kişiden kişiye değişsede ortak paydalar Aşk,Macera,gerilim,Süpriz final ve baştan çıkarıcılık hep istenmiştir.Bu kitapta fazlası var bence..Tarihi bilgiler,mimari,dini motifler eklenmiş..Son derece ilginç bilgiler mevcut..Mesela 1$ üzerindeki simgeleri ben başka bir anlamda bilirdim ama kitapta masonik bir simge olduğunu öğrendim..evet dünyada İlluminati gerçeği mevcutttur.Bu kitapta anlatılan kardeşlik daha farklı ama ilginç..Yazarın DA VINCI ŞİFRESİ kitabını daha önce okumuştum ve 'Bir kitap böyle olmalı' demiştim..Yazar aynı gerilim ve ritimde yazmış..Her sayfanın sonunda gözleriniz açılıyor kocaman.Çok güzel bir kitap..Vatikanı gezmiş kadar oluyorsunuz okudukça..Mesela bugünki hristiyanlığın temelini kuran saint petrus(Hz.İsa'nın havarisi)'un mezarının vatikanın altında olduğunu,ölen papaların yine vatikan'ın altındaki mezarlığa gömüldüğünü ve bir çok şeyi bu kitaptan öğrendim..Kitap papalık seçimlerinide anlatıyor bilgi olarak,bilmeyenler öğrenebilirler..Kitabın sonu çok irkiltici ve gerilimli..Bu tür yazarlar süpriz sonu seviyorlar..Da Vıncı şifresi ile bu kitap karşılaştırılır mı peki? Bence bunu okuyanlar kendi zevkine göre karar versinler..Burda tartışmaya gerek yok..Kitap tam okunası cinsinden..2005 haziranındada yeni macera geliyor...Benden hatırlatması..

Alttaki arkadaşa aynen katılıyorum. Da Vinci Şifresi'ni okuduysanız, zaten kitabın nasıl biteceğini biliyorsunuz, nasıl olsa kurtulacak diyorsunuz. Bu da kitabın tüm heyecanını öldürüyor. Yine de kıyaslama yaparsak Da Vinci Şifresi'nden daha iyi olduğunu söyleyebilirim..

kitapta öyle anlatımlar varki bazeı yerlerinde ciddi olarak gerildiğimi hissettim. da vinci şifresinin yazım tarzıyla yazılmış olması kitabı hiç de basitleştirmiyor. ciddi olarak illuminati kardeşliği ve masonluk üzerine yapılan araştırmanın yanı sıra kitabın başında yer alan nükleer fizik araştırması da dikkat çekici.. yazara bir kez daha hayran oldum. büyük bir ihtimalle yakın zamanda bu kitap da filmleştirilecektir. filmi çekilmeden okumak daha heyecan verici olacaktır.

Kitap oldukca surukuleyici ve heyecan verici. Kitap gecmisten ILLUMINATI kardesligi ile su anda gercekten dunyada gerceklestirilmis olan enerji zerreciklerinin maddelestirilmesi kuramı yoluyla ilk maddenin olusumunu acıklayan KARSIMADDE TEORISI'ni harika bir sekilde harmanlıyor. Gercekten kitapta gerceklerle yazarın kurgusu oyle içiçe geçiyor ki bir noktadan sonra ayırt edemiyorsunuz. Önemli bir not; bu kitap Da Vinci Sifresi'nden önce yazıldığı için önce bunun okunması gerekiyor. Konuları çok alakalı olmasa da iki kitabın da kahramanı Robert Langdon Da Vinci Sifresi'nde bu kitapta gecen olaylara (kitabın başında 'gecen yıl gördüğüm resim' ya da 'Geçen yıl Vatikan'daki garip kardinal seçimi' gibi ifadeler) ve kisilere (Vittoria'ya olan özlemi) atıf var. Da Vinci Sifresi'ni okurken bu kitaptan çok şey görebiliyorsunuz yazar da yazarken sanki okuyucunun o kitabı okudugunun bilincinde yazmış. Sonu biraz abartılı olsa da herkese bu surukleyici kitabı tavsiye ederim.