Kitap bir grup öğrencinin kuluçka ve şartlanma merkezini gezisiyle başlar. Her katta ber bölümde farklı şartlandırılmış kuluçkadaki insanlar bekler...Tekdüze bir hayat dizayn etmek üzerine kurulmuş, sanat felsefe edebiyat bilime de yer yok. Her şey mutluluk üzerine kurulmuş. Mutlu olmak için bir miktar soma yeter. Endişelenmek, üzülmek, kaygı duymak yok. Önceden belirlenmiş bir hayatın var zaten sen doğmadan hangi mesleği yapacağın seçilmiştir. Aile kavramı yok. Cinsellik serbest, Teş eşlilik mi o da ne serbest...
Kara dörtlemeden üçü bitti sadece BİZ kaldı. Okuduklarımın arasında en güzeli bence Bindokuzyüzseksendört kitabı.