Uzun Hikaye Hakkındaki Yorumlar

Mustafa Kutlu'nun ilk okuduğum kitabı bu oldu. Anlatımı çok sade ve akıcı. İdeal bir hikayecilik tarzı. Beyhude Ömrüm isimli kitabını da okudum. O da çok hoş. Mustafa Kutlu okumaya devam edeceğim.

Okudum ama henüz filmi izlemedim. Belki filmin çekilmiş olmasındandır sürekli gözümde canlandı. Ama bende kalan sonuç çocuklar ailelerinin kaldığı yerden devam ediyor.

Filmi izledikten sonra bir kitabının olduğunu öğrendim.
Kitapyurdu'ndan imzalı olarak arkadaşlarla beraber aldık.Ama filmini izledikten sonra okuduğumdan mıdır bilmiyorum,kitabın anlatımı çok hızlı geldi bana,konular çabuk geçilmiş,hızlıca anlatılıp hikaye bitirilmiş gibi.
Çok güzel bir dili var ama konuyu çabuk harcamış yazar.Uzun betimlemeleri seven biri olarak bu konudan kalın bir kitap çıkabilirdi diye düşünüyorum.
Filmde olaylar birbirine daha iyi bağlanmış.
Ama yazarın dili güzel,konu da güzel.Ama dediğim gibi çok hızlı bir anlatım var tabi bana göre.

şahane bir mustafa kutlu klasiği okuyun okutun bira gencin sade ve net anlatımıyla anadoluda dogru söyleyenin dokuz köyden kovarlar sözünün örnegi ve başlamak bve bitmek arasında ara vermeyeceğiniz bir kitap

Mustafa Kutlu nun harika eserlerinden biri daha..Akıcı dille Mustafa nın başından geçenleri anlatıyor..Sonu daha faklı olabilirdi,daha doğrusu devamı gelebilirdi dedirtiyor insana..Kimbilir belki Mustafa nın maceralarına kaldığı yerden devam eder yazar..

mustafa kutlunun akıcı ve sürükleyici hikayelerinden olan uzun hikayeye kendimi o kadar kaptırdım ki elimden bırakamadm şimdide filmini izlemeyi düşünüyorum çok güzel bir hikayeydi dili sade herkesin anlayacağı şekilde kullanmış ve türkçemizi güzel bi şekilde kullanmış okumanızı tavsiye ederim.

Filmini izlemeden kitabını okumak istedim.Yazarın okuduğum ilk kitabıydı,ve gerçekten keyif vericiydi.sevdim okumalısnız

Mustafa Kutlu keşke kitabı bizim için imzalamak yerine kontrol etseymiş ya da ettirseymiş.
Kitabın daha 30.sayfasına gelmeden karşılaştığım yanlış veya eksik yazılmış kelimelerden aklımda kalanları yazayım...

Gerçekten yerine gereten yazılmış
tren yerine tiren ki bu bir çok yerde var şaşırtıcı gerçekten bu şekilde yanlış kelime yazılması... Kitabı kitapyurdundan aldım korsan falan olsa diyeceğim ki olabilir ama orijinal bir kitap garip.
Kitabı okumayı bıraktım doğal olarak.

Mustafa Kutlu'nun okuduğum ikinci kitabı. Çok beğenerek okudum. Öğrencilerime de okutacağım. Sıcak, samimi bir üsluba sahip. Tavsiye ediyorum.

Düzgün Türkçesi ile okuma alışkanlığını resmen aşılayan Mustafa Kutlu'nun kaleminden muhteşem bir ''Uzun Hikaye.''Pişman olmacaksınız emin olabilirsiniz.

mustafa kutlunun okuduğum ilk kitabı, filmi izlemeden önce okusam iyi olur diye düşündüm, ve bir oturuşta bitirilecek kadar kısa ve akıcı.bir kaç hikaye bir kitapta olsa daha iyi olurdu bu şekilde kitap hemen bitiyor.

Dürüst, çalışkan, insanları seven, haksızlıklara karşı mücadele etmekten ne olursa olsun yılmayan, bireylere değil de çarpık düzene yenilen bir adam ile ailesinin hayatından kesitler sunan ve bu hayat hikayesi çerçevesinde Türkiye'nin 1950'li, 60'lı ve 70'li yıllarının günlük yaşam şartlarını, devlet ile vatandaş ilişkilerini, siyasi veya maddi gücü elinde bulunduran kesimlerin davranış kalıplarını ve insanların geleceğe dair umutlarını son derece akıcı bir dille anlatan, bir solukta okunabilecek harika bir eser. Fİlmi ile de %90 örtüşen bu kitabın sadece vakit geçirme değil aynı zamanda hayata dair umutları yeşertme, ne olursa olsun karamsarlığa düşmeme ve mücadeleyi bırakmama gibi erdemleri algılayabilme açısından da faydalı olacağını düşünüyorum.

Mustafa kutlu'nun okuduğum ilk kitabı, doğrusu filmi merak ediyordum o nedenle kitabı aldım ama diğer kitaplarını da okumak istiyorum, dili çok naif ve insanı hikayenin içine çekiyor.

Kitap, kısa cümlelerle anlatılan uzun bir hikaye.Yaşamın kendisini anlatmak ancak bu kadar özlü olur.Karakterlerden bazılarını sanki bizim kasabada gördüm gibi geldi okuduktan sonra.

Bence de karakter sayısı az.Aslına bakarsan kitap çok sürükleyici de değil.Sayfa sayısının az olması bu yüzden iyi olmuş.Ama kitabı ikinci okuyuşum.Hepten kenara atılacak bir kitapta değil.En azından filmi çıkmadan herkese okumasını tavsiye ederim.Bir çırpıda bitiyor zaten

Herkesin kitabı övmesine rağmen, ben bir çok eksi taraf gördüğümü belirtmek isterim. Bir kere, hikaye samimi ama bence sürükleyici değil... Tren, saka kuşu, küpe çiçeği, daktilo, mızıka...temel imgelerinin olması güzel. Hikayeye giren karakterlerin mecburi devamsızlığı, aksiyonun azlığı tam Türk filmine çekilecek cinsten... başının iyi, ortasının eh, sonunun da iyi olduğu bir uzun hikaye. Şüphesiz sinemada daha iyi duracağı kesin ama orada da hızlı kurgunun ön plana çıkması şart vesselam...

Akıcılığı ve dilinin sadeliğine laf yok hatta diyaloglar günlük yaşamdan sızıyor adeta.Ancak beklentiyi çok yüksek tuttuğumdan mıdır bilinmez aradığımı bulamadım bu kitapta.Hikaye çok kısa geldi.Belki bazı yerlerdeki gereksiz ayrıntılar kısa tutulup hikaye daha da şenlendirilebilirdi.Ayrıca sonu da çok tatmin edici gelmedi.Fakat tüm bunlara rağmen hikayecilik anlamında genel olarak bakarsak bir gün içinde hatta kısa saatler içerisinde bana kitabı bitirtecek kadar akıcı bir üslub ve içtenlik vardı.

1950'li yıllardan 1980'lere kadar olan süreci Anadolu'nun küçük ve unutulmuş kasabalarını dolaşan çekirdek bir ailenin gözünden anlatan eser sahiciliği, içtenliği, safiyaneliği ile beni çok etkiledi. Kitabı okurken aldığım lezzeti umarım beyazperde de izlerken de alırım.

İşte Mustafa Kutlu nun güzel hikayelerinden birisi fakat kitabı bir çırpıda okudum ve biraz ince buldum kitabı.

mustafa kutlunun okuduğum ilk kitabı. Aldım ve bir solukta okudum. kesinlikle diğer kitaplarını da okumak istiyorum. bana türk filmlerini hatırlattı. dili çok yalın konunun akışı sürüklüyor sizi, sanki hikayede ben de varım o mahalledeki yan komşuyum.
okurken keşke biraz daha uzun olsaydı dedirtiyor. tatından yenmiyor.

okuldan yeğenime öğretmeni tavsiye etmiş onun için aldım 2 günde okudu çok beğendi.

ben açıkçası daha güzel olmasını bekliyordum. Hikaye çok kısa kaldı.

kitabın konusu güzel ama yazarın anlatımını beğenmedim.duyguları okuyucuya tam anlatamadığını düşünüyorum.hızlandırılmış okuma programı gibi bir çırpıda bir sürü olay oluyor.yani mutlaka okuyun diyebileceğim bir kitap değil.filmini merakla bekliyorum kitaptan daha iyi olacağı aşikar.

kitabı okumuyor asdeta yazarla sohbet ediyorsunuz. çok içten, samimi ve akıcı...bitince üzüldüm. okunmalı diye düşünüyorum

Sade, hoş bir kitap. Yumuşacık üslubuyla bir çırpıda bitiriyorsunuz. Çok beğendim.

yazarı bu kitapla tanıdım, evvelden tanımamış ve okumamış olduğum için hayıflandım. hayattan bir hikaye, anlatımı çok lezzetli. mutlaka okuyun.

Muzzam bir kitap, Mustafa Kutlu'nun tek kitabını bari okuyayım diyorsanız bu kitabını okuyun derim ben

osman sınav bu kitabı nasıl bir film yapacak çok merak ediyorum. ilk kez bir kitabı kitap olduğu için değil kenan imirzalioğlu'nun oynadığı bir filme dönüşeceği için satın aldım:(

Otobüste okudum bitirdim çünkü benim yaşlarımda bir çocuk o zamanda beni kurguladım kafamda ve kitap bana büyük bir haz verdi...Güzeldi

Hayatın dikkat çekmeyen bir köşesinde yaşam mücadelesi veren bir ailenin üzerinden, göz ardı ettiğimiz sorunları sorgulamış yazar..
Kitabın sonu ilginç bir şekilde bitti..
Adı da buradan geliyor sanırım.
İyi okumalar efendim..

Mustafa Kutlu'dan yine hayatın ta içinden bir hikaye.Yaşadıkları onca zorluğa rağmen hayata tutunmaya çalışan kitabın kahramanlarının peşinde o kasabadan bu kasabaya onlarla birlikte seviniyor, onlarla birlikte üzülüyor ve onlarla birlikte yılmadan zorlukların üstesinden gelmeye çalışıyorsunuz.

Akıcı bir hikaye fakat çarpıcı değil. Yine de kitap okumaya yeni başlayanlara tavsiye edilebilir.

Kutlu'nun en akıcı kitaplarından biri diyebilirim.O küçük vagonun içinde,o ailenin bir ferdiymiş hissiyatına kapılmamanız elde değil.Zincirlerini kırmak isteyenlere taze umutlar aşılayan bir hikaye
Bu hayatta kendısini çevresine olduğu gibi kabul ettirebilen,bir başka deyişle kendisinden taviz vermeyen bir adamın mertçe sürdürdüğü yaşamı.

Mustafa Kutlu'yu okumaya bu kitapla başladım.Gerçekten çok güzel bir hikaye.

Uzun hikayeden çok ,hayat hikayem gibi yada hayata tutunma hikayem desek daha dogru olurdu her halde. Muatafa kutlunun kendine baglayan uslubu her zaman ki gibi kahraman kim olursa olsun bizden bir parca oluyor , bencede encok bu baglıyor bizi. uzun hikaye bir nefes kadar .

insanın dramını ilgi çekici, yer yer mizah unsurlarıyla ve hüzünle karışık anlatan sürükleyici bir hikâye...

Bir öykü bu kadar sade ve akıcı olabilir. Sıkılmadan bir solukta okuyacağınız bir öykü. kalemine sağlık hocam.

benim için 30 defa tekrar tekrar okuyabileceğim kitap sayısı çok azdır.uzun hikaye bu birkaç kitaptan biri.bir öykü bu kadar güzel olur.bu kadar sıcak,bu kadar yakın..

Tasvirler öyle iyi ki, saka kuşunun cıvıltısı; daktilo, mızıka sesleri kulaklarımda hala. Kitap bittiğinde yüzlerce sayfalık bir roman okumuşcasına doyduğumu hissettim.

Mustafa KUTLU'nun en beğendiğim hikayelerinden biridir.Daha doğrusu üstadın bütün eserleri birbirinden güzel.Ama bunun tadı bir başka herşey ancak bu kadar kıvamında olabilir.

Okumayı sevdirecek kitaplardan birisi de bu kitap.Özellikle okuma problemi olan öğrencilere tavsiye edilir.

mustafa kutlu'nun inanılmaz romanlarından biridir,tek kelimeyle herkese tavsiye ediyorum.

o da kıvrılır,uyur şimdi
kaldım orada yanlız ....
bir kere değil birçok defa okudum.

Okuduğumda yazara hayran kalmıştım,Okurken dört nala koşuyorsunuz sarı sayfaların arasından. Kurgu ve dil mükemmel Olayları anlatırken günlük konuşma dilindeki ifadeleri insanı tebessüm ettirecek şekil de kullanmış .Teknik olarak şu andan maziye doğru giden arada bir de şimdiye dönen bir kurgulama Cengiz Aytmatov ve Ahmet Hamdiyi andirıyor.Geşmişi ölçülü bir şekilde seven insanın hüznünü tadıyorsunuz hikayede. Huzursuz Bacak hikayesiyle her yöüyle benzerlik taşıyor .Fakat Huzursuz bacak daha gerçekçi ve memleket meselerine daha akılcı ve gerçekçi bakış açısının ürünü. Uzun hikaye bir nevi liseli aşıkların saflığını ve hafifliğini taşırken,Huzursuz Bacak daha olgun ve temelli bir aşkın izlenimlerini uyandırıyor.Eleştirel bakış açında her iki hikayede de tebessüm ettiren bir taraf mevcut.

Son dönem Türk edebiyatının tartışmasız en önemli isimlerinden biri olan Mustafa Kutlu'nun, yayınlandığı tarihe kadar yazdıkları içinde galiba en uzun hikayesi bu idi.. yine de isme aldanmamak gerekiyor, kitabı eline alan okuyucunun hikayenin sonuna varana dek bırakamaması, ayrılamaması ve fakat çok da geçmeden kitabı bitirivermesi bir vakıa..

Mustafa Kutlu gerçekten büyük edebiyatçı. Bu eseri ya ni uzun hikayesi ilk okunacak eserlerinden birisi bana göre. eser adını tam aksine bir çırpıda okunacak ve okurkende bitmemesi için dua edilecek bir eser. ve bu fiyata bulunmuşken kesinlike kütüphaneye eklenmesi gereken bir eser.

Hikaye geleneğinin günümüz ustasından eylülleri özleten bir kitap daha. dili basit gibi ama derin. severek okuyacaksınız. bırakamadığınız için kitap hemen bitecek ve siz yeni kitabın çıkması için yeni bir eylülün gelmesini bekleyeceksiniz. iftar tadında bir kitaptır. hızlı hızlı yemeyin bence, sindire sindire yiyin.

UZUN BİR HİKAYE KISA SÜREDE NASIL BİTER? OKURKEN HİSLENDİREN;HİKAYE BİTTİĞİNDE DÜŞÜNDÜREN HÜZÜNLÜ BİR ÖYKÜ...TEK OTURUŞTA BİTİRDİĞİM NADİR KİTAPLARDAN BİRİ...SONRASI...İŞTE UZUN HİKAYE

Mustafa Kutlu'yu pek sevdiğim bir ahbabım tavsiye etmişti, tevafuk odur ki ilk okuduğum kitabı Uzun Hikâye'dir. Derin tasvirlerine alıştığımız klasik Türk edebiyatından, yeni nesil edebiyatçılara yöneldiğimizde çok zaman hayal kırıklığı yaşayabiliyoruz. Bunu A. Günbay, E. Şenlikoğlu gibi yazarlarda bir kaç kez tecrübe ettim ne yazık ki...

Lâkin Uzun Hikâye, yani Kutlu ben de daha farklı, daha lezzetli, daha özgün tatlar bırakmıştır. Bir yol kitabıdır, bir trende kitap okuma meraklısı için bu gayet cezbedicidir. Gerçi kitabı şehir içi halk otobüsünde bitirsem de, o dünyaya daldığımda hissettiklerim en nadide yolculuklarda olduğu kadar güzel olmuştur.

kendisinden emin bir adamın çektiği sıkıntları çok ama çok güzel bir şekilde dile getirmiş Mustafa Kutlu. Hani derler ya doğru söyleyeni dokuz köyden kovaralar neredeyse aynısı gerçekleşiyor. adalet peşinde koşan bir adam ve oğlu. peşinden babasının yolunu çizmeye çalışan oğul. Kasaba aşkları ve arkadaşlık uğruna dostluk uğruna içine atılmış aşk. İşte hepsi bunda toplanmış.

Siz adını ''uzun hikaye'' olduğuna bakmayın bir çırpıda okuyabileceğiniz kısacık bir hikaye. Kahramanları Mustafa KUTLU üstadın her kitabında olduğu gibi bizden yani içimizden birileri. Çabuk bitti be...