Bu kitap öyle bir zamanı anlatıyor ki yokluk tam manasıyla yokluk. Toprak, emek kokan topraklarda ekmek kavgası.
Köyünden iş bulma umuduyla yola çıkan üç işçi. Köse Hasan, Pehlivan Ali, İflahsızın Yusuf.
Çalışmak için geldikleri Çukurova'da hayal ettikleri gibi olmayan vaziyetleri görürler ama hemen pes etmezler. "Kadere kırkbeş gidenler" koşulları zorlar ve aç karnına da olsa memlekete dönüş hayalleri ile azimle çalışırlar. Bir zaman sonra çalışma koşulları aralarından birini geride bırakır. Kader arkadaşlığı da bir yere kadardır.
Birbirinden farklı ama aynı çark içinde dönen renkli karakterler ve insafsız emek sömürenler, aralarında geçen diyaloglar kurgu olamayacak kadar gerçek. Kızarak, pes artık diyerek okudum ama hani hayal ettiğimiz o dönemin şartları, daha iyi şartlar için verilen mücadeleler, açlık ile savaşırken ahlak anlayışının yok olması çok incelikli anlatılmış.
Her bir karakter kendine has bir yol çizer ve hepsinin yolculuğunun sonunu okuruz.