Osmanli Imparatorlugu'ndan yillar önce, Anadolu Selçuklu beyine iletilmek üzere Nizamülmülk'ün hazirladigi, devleti basarili yönetme reçetesi. Bu reçete, o güne kadar basarili olan Türk yönetimlerinin nasil basarili olduklarini içeriyor. Ve Nizamülmülk ekliyor: Eger bu yönetim sekline devam edersek, hem ileri hem de huzurlu bir toplum olmaya devam ederiz.
Bu kitap bize çok seyi anlatiyor, çok seyi gösteriyor. Türkiye'de beyinlerden silinmeye çalisilan, 'sözde' hor görülen,
özellikle yeni nesile (30 yas altina) unutturulmak istenen, ve bütün bu ugrasin sonunda ise daha fazla merak edilen, günümüzdeki vahset dünyasinin ilaci olan, bir devre damgasini vurmus, muhtemelen de tekrar vuracak olan, büyük Türk devleti, Osmanli Imparatorlugu'nun ve ondan önceki Türk devletlerinin basarisinin nedenlerini gösteriyor.
Günümüzde pekçok çalisanin Türkiye'deki özel ve resmi kurumlarda sahit oldugu organizasyonel bozukluk, pekçok çagdas düsünürün/elestirmenin Türk insani göçebe'dir, organizasyon yapamaz gibi yanlis ve 'tehlikeli' bir yorum yapmasina neden olmustur. Oysa özel sektördeki organizasyonel bozukluk, devlet destegiyle zengin olmus pekçok büyük holdingin ve is adaminin, egitimsiz olduklari ve bu egitimsizligin sonucu olarak kendilerini kral/tanri gibi gördükleri için, kimseye güvenmemelerinden ve insan ve çalisan haklarini -rüsvet yoluyla her yolun üstesinden gelebileceklerini düsündükleri için- bilmemelerinden veya takmamalarindan kaynaklanmaktadir. Devlet'te çalisanlarin çok büyük kismi ise, ancak torpille yükselinir ilkesini gördükleri için, organizasyon diye bir kavramin varligindan bile maalesef haberdar degildirler.
Bu kitap (ve tarihi dogru okuyabilen herkes) ise, Türklerin tarihte çok ciddi, insan odakli, sömürmeyen, çikarci olmayan organizasyonlar yaptiklarini, kör göze göstermektedir.
Son olarak, bu kitaptan Türk devletlerinin basarili olmalari için bir ilke örnegi vermek istiyorum. Büyük Türk büyügümüz, Nizamül Mülk diyorki; başarılı olmak için, devletin önemli yerlerine (karar alıcı noktalarına) alacağın kişilerin geçmişlerini iyi araştır, Türk ve Müslüman olmayanları o noktalardan uzak tut, olur ki o kişilerin başka amaçları vardır veya sonradan olur da, fitne içeri sızar.
İşte bu, Kanuni Sultan Süleyman'la başlayan çöküşü de, Osmanlı İmparatorluğu'nun en önemli, girişimci, yapıcı, ahlaklı padişahlarından 2. Abdulhamid Han'dan sonraki çöküşü de, Sevr ve Lozan antlaşmalarına neden olan butun olayları da, ortadoğu da gündüz kendisine taş atan Filistinli kardeşlerimizi geceleyin füzelerle şehit eden İsrail devletinin kuruluşunu da kapsayan, Fatih Sultan Mehmet ve sonrasında uyulmamış bir ilkedir. 2001 krizinde, Merkez Bankasının duruma müdahale etmemesinin bile arkasında yine bu gerçek vardır. Sadece Türkiye değil, pekçok ortadoğu devleti ajan-liderler tarafından çökertilmiştir.
Bu sadece bir ilke idi. Büyük Türk büyüğümüz Nizamülmülk'ün bu eseri, çok şey anlatmaktadır. Allah ondan ve bütün ecdadımızdan razı olsun. Kendimize geldiğimiz zaman, Harvard'da dahi bilinmeyen o kadar çok eserin arşivlerimizde olduğunu göreceğizki, o gün ortadoğu'ya tekrar barışı ancak Osmanlı İmparatorluğu'nun devamı Türkiye Cumhuriyeti'nin getireceği gün gibi aşikar olacak inşaalah.
Bu kadar önemli bir eseri, sadece 12 lira verip almamızı sağlayan çevirmene, yayımcıya, ve kitabı okuyuculara sunan Kitapyurdu'na teşekkürü bir borç bilirim.