İnsancıklar Hakkındaki Yorumlar

dostoyevskı kalıtesını daha ılk kıtabından gösterıyor yazarı daha ıyı tanımak ıçın okunmalı

Duygular ancak bu kadar fazla karşı tarafa geçebilirdi. Çok beğendim.

Dostoyevski yine insanın beynine işleyerek adeta beyninize format attırıyor. İletişim'in güzel baskısı ile kesinlikle okunulması gereken bir kitap.

kitabı okurken o fakirliği, ezilmişliği öyle bir hissediyorsunuz ki siz de bir insancık oluyorsunuz içinde bulunduğunuz zenginlikten utanıyorsuzun

Dostoyevski ne yazarsa okurum. İletişim yayınları da çok güzel.

İlk yapıt olmasına rağmen elimden bırakamadım. Teşekkürler kitapyurdu..

İlk defa Dostoyevski okudum, fakat beğenmedim. Belki de ilk kitabı olduğu için olabilir. Suç ve Ceza'yla beraber almıştım, okusam mı diye şüphelerim var.

Dostoyevski denilince bu kitabı beğenmedim demek zor, lakin bir yeraltından notlar, suç ve ceza, budala, karamazov kardeşler hatta bir kumarbaz gibi değil.

ilk kitabı olduğu için heralde fek haz almadım

adını duyuran eser.hayran kalmamak elde değil. o nasıl yoksulluk o nasıl çaresizlik

İlk kitabı olmasına rağmen her sayfasından "ben insan psikolojisiyle ilgileneceğim" diyen eseridir. Karşılıklı mektuplar şeklinde kaleme almasının sebebi bile başlı başına psikolojiktir.

döneminde çok tutulmuş olabilir ama dosto nun diger eserleri kadar zevk vermedi ama okunmaya deger kötüde degil

Dostoyevski seven herkese içtenlikle öneririm.Kaliteli çeviri için iletişim yayınlarına teşekkürler.

Yeri gelince kahkahalar atılarak okunacak nedide eserlerden bir tanesi.

Dostoyevski'den harika bir eser

Diğer Dostoyevski eserlerine göre daha naif bulduğum ve tekrar tekrar severek okuyacağım eseri. Üstelik bir ilk roman olması bakımından Dostoyevski, sonraki büyük eserlerin ayak seslerini de duyurmuştur bu kitapla.

Çeviri muhteşem. Daha evvel başka bir yayınevinin baskısını okumuştum ve çevirisi çok kötüydü. İletişim Yayınları'nın bastığı klasikler kesinlikle şahane.

Dostoyevski nin ilk eseri.. kendisine yorum yapma kabiliyetini haddini kendimde göremesem de etkileyici bir eser. Mektuplaşma tarzında kaleme alınmış.. Okunabilir

Dostoyevski'nin, mektuplardan oluşan bu kitabının sonuna geldiğinde insan üzülmeden edemiyor. "Nasıl başlamış, nasıl bitti böyle." diye düşündürüyor; ah Varvara!

Çağının önemli isimlerinden Belinski'den büyük övgüler kazanmış bir eser. Tipik 19. yy Rus toplumuna zavallı sayılabilecek iki kişinin mektuplaşmalarından bir bakış atıyor Dostoyevski. Acemilikten ustalığa giden süreçte Dostoyevski'yi gözlemlemek isteyenler için başlangıç kitabı. Ergin Altay çevirisi de piyasadakilerin en iyisi.

Sıcacık bir öykü, küçük insanların büyük hayatları ve tabii ki bir yazarın doğuşu: Dostoyevski. İki kez okunması gereken bir kitap kesinlikle.

Dostoyevski yine döktürmüş.Betimlemeler harika ve içine giriyorsunuz olayların.Aynı zamanda Rus insanının yaşamına da yakından tanıklık ediyorsunuz.

Dostoyevski 'nin güzel romanlarından biri..Akıcı dille,hayatın zor şartlarını anlatıyor.Nihayetinde hepimiz birer insancık değil miyiz?

oldukça hoş vakit geçirebileceğiniz bir kitap .Ayrıca kültürünüze katkıda bulunuyor. İskender Pala hakikaten güzel yazıyor bütün kitaplarını aslında tavsiye edebilirim.

Dostoyevski... Hayatımın yazarı. Bayılıyorum ona. Onun romanlarını okurken bir doygunluk hissi oluyor içimde. Ana yemek tadında bir ritüel onu okumak benim için. Okuduğum her kitabında bu da kötü olmuş diyebileceğim hiç olmadı. Çok iyi gidiyoruz. Herkese tavsiye ederim.

dönemin şartları gereği birçok rus edebiyatı ürünü gibi sefalet ve toplumsal uçuruma odaklanmış mektuplarla ilerleyen bir romandır.mektupların dostoyevski tarafından değil de sanki acılar kraliçesi varvara alekseyevna ve üslubu bozuk makar alekseyeviç tarafından yazılmış havası vermesi ayrı bir değer katmıştır romana,ilk romanı olması hasebiyle dostoyevski okumaya başlamak için en uygun kitaptır ayrıca.
Bu kitaba karşı hayranlığını coşkuyla anlatan ve övgülere boğan o dönemin ünlü edebiyatçısı belinski dostoyevski'nin ilk büyük romanı sayılan öteki yi ise beğenmeyip yermiştir.

bu romani dostoyevski henüz 24 yasinda iken yazmistir. 24 yasinda ki bir yazarin yazdigina görede kitabi degerlendirirsek olaganüstü bir kitap ama genel anlamda eski yesilcam fişlmlerindeki asklara benziyen bir ask anlatiliyor. ondan dolayida sevimli buldum bu kiapta bide su konuya deyinilmis ask yas tanimaz

İki 'iyi' insanın, birbirleriyle mektuplaşmalarından oluşan bu kitap kişiye yardımseverliğin, fedakarlığın, sevginin ne demek olduğunu en gerçek anlamıyla bir kez daha hatırlatıyor.

'insancıklar,' yazarın ilk romanı olması açısından ayrıca önem arz ediyor.Kitaptaki betimlemeler çok başarılı. Çaresizliği, fedakarlığı ve dostoyevski eserlerinin vazgeçilmezi olan yardımlaşma duygusunu iliklerinize kadar hissedeceksiniz...

Dostoyevski'nin en sevdiğim kitabı 25 sene oldu okuyalı tekrar üzerinden geçmek gerek satır satır mektup mektup

Dostoyevski'nin ilk kitabı. bu kitapla edebiyat dünyasına övgü ve alkışlarla girişini sağlamış ancak sonrasında uzun bir süre bu alkışları duymamıştır. Yazar döneminde Gogol üslubunu birebir taklit etmekle eleştirilmiştir. Kesinlikle okunması gereken kitabı ancak başlamadan önce Pişkin in palto öyküsünü mutlaka okuyun.

Dostoyevski eserlerine kronolojik olarak tekrar başladım ve ilk kitabı rusça aslında "fakir insanlar" olan kitap karşılıklı mektuplardan oluşuyor. Yazar yazdığı dönemdeki sefaletini yansıtmış.

Toplumun ezilen kısmında kalan bu iki kişi fakirlikle, hastalıkla mücadele ederken teselliyi birbirlerinde arıyolar. Beklentisiz bir sevgi duyuyorlar birbirlerine çünkü sahip oldukları tek şey bu.

Kitapta sosyolojik ve psikolojik birçok değinilen kısım var.
Özellikle yoksulluğun insanı ne kadar zor bir duruma soktuğunu ve bu durumun kişide bıraktığı derin utanç ve hüzün çok güzel anlatılmış.

Dostoyevski'nin ilk eseri. Çaresizlik duygusunun her insanda nasıl da farklılıklarla tezahür edeceği ile ilgili nefis bir roman.

Durum anlatımı çok güzel. Resmen her şey gözünün önünde gerçekleşiyor gibi.

İki kişinin hayatına açılan bir pencere var ve kitabı elinize almanızla beraber bu pencereden bakmak için uzanıyorsunuz.Bu iki kişi arasındaki konuşmalara şahit oluyorsunuz ve biri gelip perdeyi çekiyor,kitap bittiğinde
Bu iki kişinin öncesi ve sonrası ile alakalı bir çok sorunun net cevabını vermeyen bir metin var.Tıpkı sesleri duyup, size yabancı iki kişinin diyalogunu gizliden dinlemek gibi
Kitabın ön sayfalarında yazarın hayatındaki ve çevresindeki gelişmeler kronolojik bir akış içinde beraber verilmiş
Ön sayfalarda,Boklevski'nin,karakterlere ait kara kalem çalışmaları verilmiş. Bazı okurlar karakterleri hayal etmek isterler.Başka tasvirlere maruz kalmaktan çekinirler.Ben de böyle düşünürüm ama çizimler karakterler ile organik bir uyum içerisinde.Beni rahatsız etmedi
Çevirmen hakkında oldukça fazla eleştiriye rastlamıştım.Kitabı alırken biraz çekindim. Ancak çeviride bir sorun olduğunu düşünmüyorum.Oldukça akıcı ve Rus edebiyatına ait lezzeti E.Altay'ın çevirisinde hissediyorsunuz

Dostoyevski'nin ilk romanı olduğu için, yazarı okumak isteyenlere bununla başlamayı öneririm. Fakat önsözü ve sonsözü kitabı okuduktan sonra okuyun zira kitabın sonuyla ilgili bilgiler verilmiş. Ayrıca eserde Gogol'ün Palto hikayesi ile Puşin'in Byelkin'in Öyküleri eserine atıflar var, bu nedenle öncesinde onları okumak faydalı olacaktır. Zaten Puşkin ve Gogol'ün eserleri Rus edebiyatının başlangıcı sayıldığı için, mutlaka önce onlarla başlanmalı. Bu eser, mektup-roman şeklinde bir roman. Oldukça akıcı. Duygu ifadeleri yine diğer Dostoyevski eserlerinde olduğu gibi muhteşem.

Dostoyevski'nin büyük beğeni toplayan ilk eseri.

ismi hikayesi ile tami tamına uyuşan, güzel bir kitap. hele işverenin karşısında yaşanan o düğme sahnesi o kadar iyi ve bircok şeyin temsiliydi ki!

Dostoyevski’nin ilk eseri. “Aşk mı, para mı” sorusunun en güzel örneği. Aşkın en masum hali ve dönem şartlarıyla sizi içine çekecek ve kitabı okurken kendinizi bir anda kahramanın yerinde mektupları yazarken bulabilirsiniz.

2 kisinin karsilikli mektuplarindan olusan. dotoyevskiye gore "insanciklar" bana gore "acinasicalar"

Dostoyevskinin okuduğum ilk kitabı.Karakterleri ile insanın akan damarına kadar işliyor.Kitabın mektuplaşmalardan oluşması adamı hiç sıkmıyor ve oldukça sürükleyici.Hele kitabı bitirdikten sonra da aklımdan çıkmıyor bu söz "Anacığım".

Mükemmel kitap. Dosto...

Mutlaka okuyun yorumuna ne kadar gerek var bilmiyorum. Dostoyevski; al, oku, sev. Kitaplığın en güzel yerine koy arada indir yine oku yine sev.

Dostoyevski’nin ilk romanı. Son sayfaları çok duygu dolu okumazsanız pişman olacağınız bir kitap.

güzel edebi mesajlar veriliyor

Dostoyevskinin romanlarını hep sevmişimdir. Bu romanda bende unutulmazlar arasında girdi. Romanın tamamı mektuplaşmalarla geçiyor. Ama roman sanki yanlış yerde bitiyor. Yarıda kesilmiş gibi.

Dostoyevski'nin şaheserleri arasında sayılmasa da bu mektup novella onun edebiyatıyla neler yapabileceğini gösterdiği "gerçekçi" karakterlerle dolu ilk kitabıdır. Zevkle okunur.

Öncelikle şunu belirtmek isterim; dostoyevski'yi ve yaşadığı dönemi anlamak isteyenler bu eseri kesinlikle okumalı. 2 insanın birbirine bağlılığı ve sefalet durumunda dahi birbirlerine verdikleri destek akıcı mektuplarla betimleniyor. Bu eserde mutlaka kendinizden bir parça bulacaksınız. Ayrıca eğer dostoyeski'nin adını duymuş olduğunuz halde hiç bir kitabını okumadıysanız size önerim bu eseri (yazarın ilk romanı) alın ve bu büyük hayranlığa siz de ortak olun...

Dostoyevski'nin gözlem yeteneğini çarpıcı bir şekilde ele aldığı bir kitap.