Öncelikle kitabın kalınlığı sizi korkutmasın,diyerek başlamak istiyorum.Uzun metrajlı bir film gibi.Dili sade,heyecan hep zirvede.O nedenle sayfa sayısına bakıp da rafa kaldırmayınız. Kitaba gelince,Türk tarihine damgasını vurmuş Moskof güzeli Hürrem'in Osmanlı sarayındaki yükselişi,hırsı,kafasına koyduğu her şeyi nasıl başardığı sizi hayrete düşürecek.Entrika dolu bir saray romanıydı.Hürrem melek miydi yoksa şeytan mı? Bu soruyu ben de sordum kendime kitap bitince ve nedense şeytan diyemedim. Harika yazılmış bir kitap. Çok emek ve sabır isteyen bir kitap. Okurken her ölen erkek evlat için içim parçalandı resmen.Akıcı ve etkileyici bir dili var. Bir cariye nasıl olurda bir hiçten var olur. Kadının kafasındaki düşünceler beni şaşırttı. Fakat kadının kafasındaki düşüncelerin doğruluğu ne kadar tartışılır bunu da bilemeyeceğim. Yaptığı herşey planlı fakat sonucu ağır oluyor her şeyin. Kitap; güzeldi, hoştu. Başlarda çok fazla düşük cümleler vardı ama onlarda zamanla düzeldi. Hürrem... Meleklik veya şeytanlık vasfına ulaşamamış bir kişiydi bence. Ortasıydı, yani insandı. Yaptıklarının doğruluğu tartışılır fakat o iyi bir anneydi. Ne kadar kötü de olsa, içinde bir yerlerde hala kelebek peşinde koşan kız yatıyordu. Ve ben daha küçücükken başından bir sürü olay geçen Hürrem'e haksızda diyemiyorum. O sadece intikamını alıyor ve çocuklarını korumaya çalışıyordu.Sonuç olarak akıcı bir kitaptı. Tarihi roman sevenler beğeneceklerdir. Tarih ve aşkı iç içe sevenlere hitap eden akıcı bir romandı.Tavsiye edilir..