Merak unsurunu sürekli ayakta tutan bir solukta okunan bir roman. Roman Kurtuluş Savaşı dönemine denk düşüyor.
Fatih-Harbiye romanı ile paralellikler içeriyor. Batı kaynaklı yozlaşma ile milli değerler arasında bir mücadele var yine. Yozlaşmanın kaynağı hariciye emeklisi bir aile. Bu ailenin tuzağına düşen kızlar ise artık sözde kızlar oluyorlar. Romanın adı da oradan. Romandaki en bedbath kişi asıl adı Hatice olan bir kız. Sözde kız olduktan sonra adını Belma olarak değiştiriyor. Hatice-Belma tercihleri çok iyi düşünülmüş bir ayrıntı. Günümüzdeki isimlerde de buna benzer bir yozlaşma var. Kırsal kesimde Ayşe, Fatma, Emine, Mehmet, Ali, Hasan yaygınken kentlerde Beriller, Burcular, Özgeler, Atınçlar, Altuğlar moda.
Roman’ın baş kötüsü ise Behiç inanılmaz bir tip. İnsan kız ayartmak için bu kadar mı adilik yapar. Hele gayri meşru çocuğunu diri diri toprağa gömmesi ve bebeğin nefes alışının kesilip kesilmediğini anlamak için toprağı dinlemesi yok mu? Okurken insanın kanını donduruyor.