Kitabın ismi, konusu dikkat çekici, merak uyandırıcı nitelikle; farklı beklentilerle herkesin okumak isteyeceği nitelikte. Fakat o kadar kısa ve masalımsı anlatılmış ki hikaye, tamamıyla masal tadından çıkamamış. Betimleme, tasvir, detay vs...vs... hiçbirşey yok. Yalnızca karakterlerin içsel düşüncesiyle kalmış. Bence piyasanın modasına uymak, isim duyurmak, raflarda yer almak amaçlı tasarlanmış, lşişirilmiş bir kitap. Bir defa 255 sayfa görünüyor aldatıcılık burada başlıyor, yarısı bo, yani 125 sayfa değerinde. Birgünde biten saate vuran üç dört saatte sonlanan bir kitap. Yazarın edebiyatçı olmasıda ayrı bir anlayışsızlık. Kısacası edebiyatçı olmak yazar olmak olmuyor. Kitapta geçen iki camiyi internetten araştırdım, ay ve güneş'in camilerdeki duruş konusunu okudum ve bunları okuduktan sonra yazarın kendinden hiçbirşey katmadığını, tamamıyla hazır birşekilde yazdığını anladım. Okuduklarımın da kitaptan bir farkı yoktu. Bu kitap kendini aşmış, kapsamlı okuyucu için aldatmaca olur, ilköğretim seviyesini aşmaz. Yazar bence kendi öğrencilerine göre yazmış bu kitabı. Reklamsal şişirmeylede biz kitap okurlarını aldatmaktan başka birşey olmamış. Kitabın ismine, konusuna büyük insan Mimar Sinan'a da tamamıyla yazık edilmiş. Bence sıkı kitap okuyucularının ben gibi bu aldatmacaya inanmaması gerekli. Yayın evinede, bu şişirilmiş balon hikayeyi önümüze sunan herkeze yazıklar olsun! Kusura bakmayın emeğe saygı diyemeyeceğim, üç sayfa, sanal dünyanın her yerinde yazan ve onun dışında hiçbir katkı yapılmamış bu kitapta emek yok, olamaz da!...