Sarı Yüz Hakkındaki Yorumlar

Soluksuz okudum.Karakter analizi, olay örgüsü ve ayağı yeren basan konusu çok hoşuma gitti.Öncelikle bunları söylemem gerekiyordu.Alın okuyun tam bir yaz kitabı.İki arkadaş(ama çok samimi değil) biri şöhret adımlarını hızlı hızlı atıyor popüler kitapları hep çoksatanlar listesinde... Ötekisi sektörde çok tanınmıyor kitapları okunmuyor vasat bir düzlemde hayatını idame ettiriyor ve kaderin cilvesi ya popüler yazarımız diğerinin gözleri önünde trajik bir şekilde ölüyor.Tam da olayın gerçekleştiği mekanda(ünlü kızımızın evi)taslağı tamamlanmış kimsenin bilmediği keşfedilmeyi bekleyen yepyeni bir eser...Sanki kulağa fısıldıyor ee hadi beni çalsana...Konu çok keyifli,heyecan verici ve dramatik aynı zamanda trajik.Vasat kızımızın gözünden değişen dünyasına ve maceraya ortak oluyorsunuz.Ama beni et çok etkileyen kısım karakterlerimizin siyah ya da beyaz olmayışı hayat gibi hep grinin tonlarında ilerlemesi bu açıdan duyguların geçişlerinin çok güzel bir şekilde sağlıyor.keyifli okumalar...

Kittabı okurken geriliyorsunuz , karakterle birlikte tüm o duyguları yaşıyorsunuz. Bir solukta bitti kitap. Günümüz dünyasının bir insana neler yapabileceğini ve yaptırabileceğini farklı bir bakış açısıyla görmüş oldum.

“Sarı Yüz”, okuyucuyu edebiyatın göz kamaştıran vitrininden alıp, yayıncılık dünyasının loş ve gerçekçi koridorlarına davet ediyor. Pek çoğumuz kitapları sadece kapaklarıyla, yazarlarıyla ya da popülerlikleriyle değerlendirirken, bu roman sektöre içeriden bakan bir gözle yazılmış olmasıyla fark yaratıyor. Yayıncılığın görünmeyen tarafları, rekabetin gölgesindeki ilişkiler, yaratıcı emeğin nasıl şekillendiği ve kimi zaman nasıl hoyratça harcandığı gibi birçok boyuta temas ediyor.

Anlatımı yalın ama sarsıcı, kurgusu gerçekçiliğin tam sınırında dolaşırken insana hem düşündürüyor hem de yüzleşme cesareti veriyor. Kitabı çok satanlar listesine taşıyan şey yalnızca konusunun özgünlüğü değil, aynı zamanda içerdiği evrensel sorgulamalar: Ne kadar görünürüz bu hayatta? Ne kadarı bizim sesimiz?

Öncelikle, bir kitabın cazibesinin kesinlikle kapak tasarımı olduğunu düşünenlerdenim. Sarı Yüz kitabı, bu düşüncemi doğrulayan ve destekleyen bir tasarıma sahip. Genellikle kitapların önsözünü ve arka kapak bilgilendirmelerini okumadan alım yapmayan biri olarak, Sarı Yüz kitabında kapak tasarımına aldanarak sipariş verdim. Neyse ki konu bakımından ve olay örgüsü, teması son derece doyum noktasına ulaştırıyor. Ayrıca kitap ismi olarak neden sarı yüz olduğuna dair çok fazla düşünüleceği aşikar.

İthaki Yayınları, kitap tasarımı konusunda kesinlikle çok başarılı. Konu bakımından değerlendirildiğinde, kitap özellikle pandemi sonrası dünyanın halini tüm çıplaklığıyla ve olduğu gibi yansıtıyor. Günümüzün korkulu rüyası hâline gelen sosyal medyaya yapılan göndermeler ise oldukça dikkat çekici.

Tek nefeste okunacak kadar akıcı bir kitap.Bence okuyuculara şimdiden çok şanslı olduklarını belirtmekte fayda var.

Sarı Yüz, sıradan bir kurmaca kitap değil.
Bir ifşa kitabı..
Yazarlık, editör-yazar ilişkisi, intihal, telif, çok satan kitaplar, sektör sorunları, ödüller, kıskançlık, başarı, sosyal medya linçleri gibi konularda eleştirileri olan bir kitap.
Edebiyat dünyasındaki yapısal sorunlarla bir savaşma biçimi olarak okunabilecek bir kitap.
‘’Dövüş Kulübü’’gibi bir misyon edinmiş kendisine. Sadece ‘’Sarı Yüz’’biraz daha sessiz sakin bunu yaparken, Dövüş Kulübü biraz daha patırtı çıkararak ve fiziksel şiddetle yapıyor.

Dolandırıcılık hikayeleri, polisiyeleri sevenler bu kitabi sever

haşhaş savaşından beri kuang hayranıyım bu kitapla daha da perçinlendi. Ana karakterin düşünceleri, olay akışı ve sonuyla baştan sona harika bir kitaptı.

Yazarın okuduğum ilk kitabıydı ve dilinin oldukça akıcı olduğunu söyleyebilirim. Kitabın temposu sonuna kadar çok iyiydi, sürekli gergin bir şekilde sayfaları çevirdim. Karakterlere gelince, ana karakterimiz çoğunlukla sinirimi bozsa da hâline üzüldüğüm ve hatalarını nedenini anladığım zamanlar da oldu. Kitaptaki hiçbir karakter siyah ya da beyaz değil, hepsi grinin farklı tonlarında geziniyorlar. Ayrıca yazarlık ve yayıncılık dünyası ile ilgili pek bir fikriniz yoksa kitabı okuduktan sonra bu konuda ufkunuzun genişlediğini hissedeceksiniz. Her şey iyi güzeldi ama sonu beni tatmin etmedi, çok daha vurucu bir son beklerdim. Bütün bunlara rağmen okuduğum için memnunum. Birkaç seneye Netflixte göreceğimize de eminim.

Akıcı, kolay okunur, eğlenceli ve düşündürücü bir roman. Sadece sonu biraz kolaya kaçmış gibi geldi.

Adını duyurduğu kadar var gercekten. Yazari zaten seviyordum ama bu kitapla vazgeçilmezlerim arasina girdi.

kitabın aslı çok güzeldi. türkçeye kazandırılmasına sevindim.