Aspidistra, sınıf atlama özentisindeki dar gelirlilerin bir statü simgesi olarak gördükleri, evlerinden eksik etmedikleri çiçeksiz bir zambak türüdür. Orwell da sınıf atlama özlemini benzersiz bir kara mizahla ele aldığı bu muhteşem yapıtında Aspidistra'yı imgeleminin ortasına yerleştirir. Kitabın baş kahramanı Gordon ise bu imgeleme istinaden aspidistrayla devamlı bir kavga halindedir. Kapitalizmin yutturmacası olduğuna inandığı reklam işinden istifa eder, para-yasasını ihlal ve para-tanrısına isyan halindedir yaşamı. Orwell, bu sefer de iç dünyasını mükemmel bir ustalıkla irdelediği, irdelerken de düzeni eleştirmekten hiç çekinmediği bir kahramanla karşımızda. Yine yalın konuşuyor, söylediklerinden çok daha fazlasını aktarıyor. Gordon'u okudukça Dostoyevski'nin Raskolnikov'u anlatırkenki başarısı aklıma geliyor. Bence çok ilginç ve bir o kadar da gerçekçi bir kahraman, onu tanımak gerek. Okuduğum her kitapta Orwell'a duyduğum derin hayranlık biraz daha artıyor.