Kadının Adı Yok Hakkındaki Yorumlar

Hepimizin yaşadığı şeyleri her sayfada yüzümüze vuran tokat gibi bir kitap...

Neden hep ve sadece 'genç kızların okuması gerek' diye onca yorum yapılmış, anlamadım.
Okuduğunuzu hiç anlamışsınız sevgili hemcinslerim!
Bu kitapta sadece ve sadece kadının gücü var. Güçlü kadının da kendinden başka, kendi gücünden başka hiçbir şeye ihtiyacı olmadığı var.
Yazıldığı yıllarda fırtına koparmış, ama onca yıldır kadınların bir karınca boyu yol alamamış olduğunu görmek, çok acı.
Ben, tıpkı Duygu Asena'nın tarif ettiği bir kadınım.
Mutluluğun zirvesinde, huzurun nirvanasındayım.
Hem bu kitabı okumanızı ŞİDDETLE tavsiye ederim, hem de güçlü kadın olmayı!!

Yıllar önce okumuştum, kadın erkek eşitsizliği gözler önüne seriyor.

Sürükleyici, sarsıcı, düşündürücü... daha pek çok şey. iyi ki okumuşum .

Mücadeleci kadınlar ve yaşanılan zorluklar.. Beğendiğim kadar beğenmediğim yönleri de olan bir kitap.

duygu asenayı çok özlüyorum

Elimden bırakamadım ve başladığım gün bitti. Aslında hep gözümüzün önünde olan durumlar ama hiç birimizin yüzüne bu kadar açık vurulduğunu düşünmüyorum. Okuması çok keyifliydi.

Feminizm ile ilgili okuma yapmak isteyenlerin genelde ilk okuma kitapları arasına giren bir kitap. Kitapta kadının kendi olma yolundaki yolculuğu anlatılıyor. Akıcı anlatımı ve basit dili ile herkesin okuyabileceği ve okumadı gereken bir kitap.

Bu kitapta Turk kadinin yasadigi drami anlatiyor aslinda.Her zaman bir baski altinda olan Turk kadininin baskiyla tanismasi dogumundan Baslayip olumune dek suruyor.
Hikayenin ana kahramaninin dik durusu ve kendini gerceklestirmek icin verdigi caba ise takdire sayan...
Cok kaliteli bir roman tavsiye ediyorum kesinlikle.

Okurken o kadar cok hayatimdan kesitler buldum ki, kucuklugumden beri sordugum sorulari sadece ben sormuyormusum

Duygu asena kalemi...Edebiyatı kuvvetli mesajlari net.

Duygu Asena'nın okuduğum ilk kitabı. Kesinlikle tavsiye ederim.

Ah kadın olmak...
Hem olduğuna şükretmek hem de isyan etmek...
Bu kitapta her kadın kendinden birşeyler bulabilir..
Çok sevdim.

Her kadın okumalı! Hem de bir değil bir kaç kez...

Zamanında bir merakla almıştım, kadınlar için yazılmış bir kitap fakat kadınları anlamak adına yaşadıkları sıkıntıları görmek adına erkeklerinde okuması gerektiği düşünüyorum, sade ve edebi olmayan bir dille yazılmış.Okuması kolay ard arda olayların geliştiği bölümlerden oluşuyor.O yıllarda yazılmasına rağmen güncel olan bir kitap. Çok fazla beklenti içine girmeden okunmalı.

DUYGU ASENA BAŞLI BAŞINA BİR İDOL DİYEBİLİRİM.KİTAP MÜKEMMEL ÖTESİ.BİZ KADINLARIN NE DENLİ SIKINTILI BİR TOPLUMDA YAŞADIĞIMIZI İNANILMAZ GÜZEL TANIMLARLA ORTAYA KOYMUŞ.DİĞER KİTAPLARINDAN DA DEVAM EDECEĞİM.

anlatmak istedikleri güzel ama üslup rahatsız edici.düşüncelerin bu kadar çıplak ve acımasızca ifade edilişi diyalog ve etkileşimi kaldırır, savunma ve kutuplaşmayı doğurur.okuyunca ne demek istediğim anlaşılacaktır.yinede okuyun

Çok sık karşılan kadın problemleri çarpıcı şekilde anlatılmış. Farkına bile varmadığımız detaylar dile getirilmiş. Çok kısa sürede okunabilecek, insanı yormayan bir kitap.

Bir kadının dilinden ülkemin kadınlarının çektiği çileleri anlatan bir kitap. Aşağılanan,ezilen,insan yerine koyulmayan,yürüyen cinsel obje gözüyle bakılan kadınlara ses olmuş Duygu Asena.Meraklı bir çocuktan kendi ayakları üzerinde durabilen bir iş kadını olma yolunda karşılaşılan güçlükler anlatılıyor kitapta.Katıldığım çok yer olduysa da abartılmış bulduğum satırlar da mevcut.Öncelikle annelik bir ayak bağı ya da deforme sebebi değil ki satırlar bu denli basite indirgenmiş! Okuması kolay,mesajı bol,hoş bir kitaptı...Bir kadını tüm gerçekleriyle anlatabilmiş çok güzel bir kitaptı.. Bir zamanlar yasaklatılmış olması da okumamda büyük bir etkendi..Kadının olduğu yeri ve olması gerek yeri güzel anlatmış kitaptır. Tavsiye ederim.

duygu asena yine farkını koymuş ,kadının önemini anlattığı diğer kitapları gibi bütün erkeklerin de okuması gerken kitaplarından biri.

özellikle bayanların kendine daha fazla güvenmeleri kendi ayakları üzerinde durmaları, değer bilmeyen erkeğe bağlı kalmamaları için mutlaka okumaları gereken bir kitap..

Kadınların toplum içerisinde kişilik sahibi olmasının nasıl engellendiğini, nasıl programlanmış ve korunaklı halbuki tam tersi olan bir yaşama itildiğini gösteren bir kitap. Erkek egemen toplumda egemenliklerini nasıl sınırsız yaşadıklarını ve sorunlu ilişkilere neden olan yaşam tarzına itildiği apaçık ortada. Güzel aktarılmış adsız bir kadın...

Aslında Aşk da Yok'a ilham veren kitap ya da onun yazılma sebebi diyebiliriz.alın,okuyun ve ismiyle meşhur olmuş bu kitabı tanıyın...

Rahmetli ASENA'nın 1987'de yayınlanmış bir yıl sonra yasaklanmış ileri bir tarihte yasağı kaldırılıp filme de alınmış kadın sorunlarını yine bir kadının ağzından anlattığı unutulmaz eseri...Toplumumuzda kadın olmak ve zorlukları içinde varlığını kabul ettirebilmek...Alanında unutulmaz kalem Duygu ASENA'dan unutulmaz yeniden okunması ve asla eskimeyen bir kitap.

duygu asenanın bu kitabı yayınlandığında büyük yankı uyandırmıştı.
kadınların ister çalışan bir bayan, ister ev hanımı olsun baskılara,eziyete maruz kaldığını vurgulamış... çok akıcı, bir solukta okunacak bir kitap...

Okurken ara ara derin soluklanmalara ihtiyaç duydum. "Aşk ve ilişkiler" hakkında uzun süre düşündürdü beni. Hatta sarstı diyebilirim. Akıcı dili ve sade anlatımıyla erkekler, ilişkiler, aşk ve cinsellik konusunda iç çatışmalar yaşatacak ve öz eleştiri yapmanıza neden olacak eşsiz bir kitap.

cok guzel bır kıtap okumanızı tavsıye ederım

duygu asenayı tanıdığım kitap.
kadının gerçekten de adı yokmuş dedirtiyor adama.

Okudum.Fakat düşüncelerini çok beğenmedim.Duygu ASENA kitaplarından birkaç tane okursanız onun gibi feminist olmasanız da öyle düşünmeye başlarsınız.Karşıt bir görüş olduğu için okudum.Tercih meselesi..

duygu asenaya yürekten katılıyorum.feminizm diye önyargıyla yaklaşmamak gerekir bu kitaba.çünkü okura tamamen gerçekçi bilgiler verirken aslında bilgilendirme amacı taşıyor okuru.

Bu kitabı ortaokul yıllarında okumuştum.Türkiyede kadın olarak yaşamanın getirdiği zorluklar,o ikincil konumun komplexleri,kadın kimliğinin hep senden önce her yere ön yargı olarak gidişi insanlara duyurulmaya çalışılmış.Bir kadına izafe edilen, olumsuz bütün sıfatlar ona sonradan giydirilir,eşit koşullar sunulduğunda aslında gerçek potansiyelinin çok altındaki yaşam koşullarında engellenmişlik duygusu içinde yaşamaya zorlandığı görülür.Özetle: 'Kadın doğulmaz,kadın olunur.' fikri vurgulanıyor.

Bir bayan olarak, kitaptaki kadın karakterin bazı davranış ve fikirlerine katılmasamda,feminizm hakkındaki düşüncelerim değişti diyebilirim.Feminizmin erkek düşmanlığı olmadığını olmadığını öğrendim.Kitapta aile kavramı eleştiriliyor yanlız aile kurabilmenin,kadınların birey olarak eşit haklara sahip olma savaşımını kadar önemli olduğunu unutmamak gerekir.

duygu asenaya herkes farklı açılardan bakmıştır. türkiyede ya çok seveni vardır yada nefret edeni. ama gerçek olan bi şey vardır ki herkes mutlaka bi kez hak vermiştir. türkiyede çoğu yerde gerçekten kadının adı yok bunu değiştirmek bizim elimizde. gerçeklerinin üstünü örtmenin bi faydası olmaz bu kitap gerçeklerle yüzleştiriyo akıcı anlatımıyla sizi içine çekiyo. mutlaka okumanızı tavsiye ederim.

Bana göre Duygu Asena'nın en güzel kitabı. her kadın tarafından başucu kitabı yapılabilecek bir kitap. Mutlaka ama mutlaka alınmalı ve okunmalı. Pişman olmayacaksınız...

Kitapta kadın erkek eşitsizliği, önemli noktalar yakalanarak işlense de, kahraman olan kadın, fazlasıyla feminal duruşa sahip olduğundan, çözümsüzlüğe hatta kısır döngüye dönüştürülen öğeler var. Erkekler hep kötüdür, kadın duygularını körelten misyonları vardır, feodal bağları güçlüdür yaklaşımıyla, kadına bir 'erk' yükleme bana göre doğru değildir. Yine de düşündüren ve doğruları olan bir kitap...

türkiyeye feminizmi tanıtan ve yaşamı boyunca türk kadınlarına çok şey kazandıran kadınlara kimlik kazandıran bir yazar
o öldü ama eminim mezarında rahattır çünkü artık kadının adı var!
bu kitabın filmi de çekildi önce kitabı okumanız sonra filmi izlemeniz tavsiyemdir

Yayınlandığı dönemde çok ses getiren elden ele dolaşan bir roman olmuştu. Bir kadının ailesine, kocasına, topluma ve hatta arkadaşlarına karşı verdiği varolabilme mücadelesini ele alıyor. Kadınların durumuna çok dikkat çekmesine rağmen kadınlardan çok erkekler tarafından ve farklı bir beklenti ile okunan bir eser oldu. Olaylar çok basit bir dille ele alınıyor. Roman değişen bir şey olmasa da yazarın beklentileri doğrultusunda bazı konuların tartışılmasını sağladı ve bir işlevi gerçekleştirdi.

Kadınlığı ön plana çıkaran çok akıcı bir dille yazılmış bir kitap. Duygu Asena’yı devlet ve millet olarak değerini bilemedik. Devlet kitaplarına toplatma kararı verirken erkekler arasında okunmaması için dilden dile duyurular yapıldı ama o yılmadı yıllar süren davalardan sonra kitabı tekrar yayınladı. O günlerden bu güne Kadının Adı Yok’u okumaktan çekinenler Duygu Asena öldü ama kitapları yaşıyor alın ve okuyun göreceksiniz ki korkacak bir şey yok muş. Saygılarımla.

çocukluktan genç kızlığa, genç kızlıktan kadınlığa kadarki yaşam... zor bir yaşam. dişiliğin ezilmişliğiyle dolu bir yaşam. Ve bununla mücadele girişimleri, yükselişler ve aşk. adı olmayan bir kadın kahramanın toplumda kendine bir kadın, güçlü bir kadın, yalnız ve güçlü bir kadın olarak yer edinme çabaları.

Duygu Asena'nın bir kaç kitabını okudum. Ve kesinlikle kitaplarındaki tansiyon, uslup ve akıcılığı hep aynı. Eğer bu kitabı beğenerek okuduysanız diğer kitaplarınıda mutlaka okumalısınız, ki beğenmediyseniz diğer kitaplarını okumayın.

Bu kitabın neden yayınlandığı dönemde fırtınalar kopardığını anlayabiliyorum. Duygu Asena'nın psikolojiden de hatırı sayılır derecede anladığı belli oluyor. İki insan olarak, ayrı ayrı, ama severek sayarak paylaşarak....özgürce ama yoz değil...Baş kahramanın evliyken başka birisiyle beraber olması bana abartılı gelse de, ana olarak kitapta bahsedilenleri insanlar, özellikle kadınlar biraz özümseyebilseler keşke...Başına gelen her şey senin yüzündendir, unutma. Başına gelirken birileri seni sevmekten vazgeçer diye engelleyecek gücü bulamıyorsan kendinde, olduktan sonra yakınma. Ve bu kitabı oku.

ÇOĞU KİŞİ GİBİ BENİM DE İLK OKUDUĞUM DUYGU ASENA KİTABI BUYDU VE AKABİNDE DİĞERLERİNİ DE OKUMUŞTUM. ASENA'NIN, İNSANI YAZILARINA BAĞLAYAN TUHAF BİR ÇEKİCİLİĞİ VAR BANA KALIRSA. BİR KERE OKUYUNCA DİĞER KİTAPLARINI DA OKUMAK İSTEDİĞİM YAZARLARIN ARASINDA. ZATEN BU KİTABININ BİR UZANTISI SAYILABİLECEK "ASLINDA AŞK DA YOK" ROMANINI DA İSTER İSTEMEZ OKUMA GEREĞİ DUYUYORSUNUZ. "KADININ ADI YOK" BİR DÖNEME DAMGASINI VURMUŞ, SERT ELEŞTİRİLERE HEDEF OLMUŞTU. KİM NE DERSE DESİN GERÇEKLERİ ÇOK İYİ ANALİZ ETMİŞ VE ÇOK DA İYİ KALEME ALMIŞ KİTAPTA. HENÜZ DUYGU ASENAYLA TANIŞMADIYSANIZ, SİZ BU KİTABIYLA BAŞLAYIN GERİSİ KENDİLİĞİNDEN GELECEKTİR ZATEN. SADECE KADINLARIN DEĞİL, ASIL ERKEKLERİN OKUMASI GEREKEN BİR KİTAP.

Bu kitabı yalnızca kadınlar değil erkekler de okumalı bence.Belki abartılı bulacaklar ama belki aralarından bir kaçı kadınları anlamak yolunda bir adım atabilirler.İlk okuduğumda yaşanıyor bunlar duyuyorum demiştim ama çalışmaya başladıktan sonra bizzat şahit oldum.Kadın ne kadar çalışırsa ne kadar başarılı olursa etrafında ondan hoşlanmayan o kadar insan oluyor.

Duygu Asena'nın en büyük ününü yaptığı ve belkide Feminist olarak adlandırıldığı ilk roman budur. Günümüzde artık gerek Duygu Asena, gerekse diğer yazarlar cinsel açıdan daha cesur romanlar yazmaya başladılar. Ancak bu kitaptaki genç kızın cinselliği o zamana kadar -hele bir kadın tarafından- yazılmayan açıklıktaydı. O yönden iyi kötü pek çok yorum topladı ve Duygu Asena'yı bu gün bulunduğu konuma getirdi. Ben Yazarın bu kadın merkezli kitaplarını çok seviyorum. Bu nedenle Duygu Asena'yı beğenenlere onun bu artık bu tarzda klasik olan kitabını öneririm.

Günlük yaşamda heran karşılaşabileceğimiz türden şeyler.Aslında bu kadar baskı altında ve de geleneklerin esiri olarak 18.yüzyıldan beri yaşamaya alışmışız.Bu tür olaylari yazma ve yayinlama cesaretinden dolayi Duygu Asena'yi kutluyorum.Aslında toplumumuz feminizmi yanlış anlamıştır.Gelenek,görenek,kültür adı altında istemedikleri bir şekilde hareket etmek zorunda kalmak istemeyen,toplumda kadının yaralanacağı hakları çoğaltmak ve erkeğikine eşit kılmak amacını gütmekle ortaya çıkmış bir hak arama ve eşitlik savaşıdır.Günümüzde hala kocası öldüğü için onunla birlikte ölmesi gereken kadınlar var.Hala evlilik esnasında bir başka erkek tarafından cinsel yönden tatmin edilebilir düşüncesiyle sünet edilen kızlar,kadınlar var.Size soruyorum bu kitapta yazan olaylar ve verdiğim örnekler doğrultusunda Feminizmi "tatminsiz,amaçsız ve erkek düşmanı kadınların ortaya attıkları bir saçmalık" olarak görenler haklılarmı???