Kitabın kısa bölümlere ayrılmış olması okumayı ve anlamayı kolaylaştırıyor.Çevirisi de harika olmuş..
Zinanın hristiyanlıkta da günah olduğunu ben bu kitaptan öğrendim.
Kitabın üzerindeki slogan,hayattan umudunu yitirmiş, ümitsiz insanlar için çok tehlikeli aslında.çünkü bu tarz kişiler Tanrı'nın kendisini görmediğinden ve isteklerine cevap vermediğinden yakınırlar ve zamanla O'ndan uzaklaşırlar.İnançtır hayatı canlı tutan,yaşanabilir kılan.İnançta aynen kaplumbağa ve salyangozun kabukları gibidir insanlar için.Sığınağımızdır.Bu sığınağı yitirenlerin;yağmurlardan,fırtınalardan korunmak için başka alternatifler yaratması kaçınılmazdır.
Aslında zaman zaman hepimiz farkında olmadan da olsa oynarız bu masum "zar" oyununu.Bu oyunlardaki aracımız bazen zar olur bazense bir deste iskambil kağıdı..ama amaç hep aynıdır aslında:hayatla iddialaşmak.
Zar adamın tuttuğu yol, biraz da bizim çoğumuzun bildiği ve arkadaş ortamlarında severek oynadığımız doğruluk mu?-cesaret mi? yani şişe çevirmece oyunumuza da benziyor.Bu oyunda, cesaret dediğimizde nasıl normal kişiliğimizden çıktığımızı, normal hayatımızda gerçekten bize çok uzak olan eylemleri sırf cesaretimizi göstermek adına gerçekleştirme çabamızı ve sadece o an için bambaşka bir kişiliğe bürünüverişimizi hatırlayın.Ve bu cesareti gösterirken ki kalp atışlarımızı ve heyecanımızı düşünün ve "zar adam"a birazda olsa hak verin.
ister kabul edin ister etmeyin aslında bizlerde Tanrı'nın "zar adamları" ve "zar kadınlarıyız".çünkü bizimde aramızda dolandırıcılar,riyakarlar,yalancılar,sahtekarlar,hırsızlar,katiller,sevenler-sevilenler,aşıklar vs. yok mu?hepimiz farklı birer kişilik ve apayrı dünyalarız.Bizim bu davranışlarımızı ve entrikalarımızı izleyen Tanrımız bizlerle çok eğleniyor olmalı:)
Bana bunları hissettirdi "zar adam".Biraz zaman ve bir tutam sabırla "zar adam"ı bitirmeyi başarırsanız,ömrünüzün sonuna kadar içinizin bir yerlerinde kalmayı başarabilecektir kanımca.
Okumayı düşünenlere tavsiye ederim..