Çivisi Çıkmış Dünya & Uygarlıklarımız Tükendiğinde Hakkındaki Yorumlar

islam -Arap dünyasının batı karşısında içinde bulunduğu ruh halini, batıya olan kızgınlığın temelinde yatan nedenlerini, ABD nin dünya jandarması olma hevesinin sebep ve olası sonuçlarını akıcı bir dil ile anlatıyor

Denemeler belli bir bütünlük içinde olması gereken yazı türleridir kanımca.Ancak Amin Maalouf düşüncelerini siyasetçi bakışıyla ele almış.Düşünceleri tam olarak ne anlayabilmiş değilim.Anladığım şu ki;ne şiş yansın nede kebap .Okurken ofladım durdum.Bittide kurtuldum.Deneme sevmemem negatif bir yoruma neden olmuş olabilir.Bir göz atın okuyup okumamak sizin elinizde.

?"Şu ya da bu şekilde, dünyadaki halkların tümü bir karışıklık yaşıyor. Zengin ya da yoksul, küstah ya da uysal, işgalciler, işgal altındakiler, kısacası hepimiz aynı dayanıksız sala binmişiz, hep birlikte suya gömülmek üzereyiz. Gelgelelim, yükselen denizi hiç dert etmeden birbirimize sövüp saymayı, kavga etmeyi sürdürüyoruz. Bize doğru yükselirken, önce düşmanlarımızı batırsa, bu yıkıcı dalgayı alkışlayabiliriz bile." mükemmel bir anlatıma sahip.

Konusu güzel. Alırken oldukça heveslendim ama anlatımı çok iyi değil. Sıkıldım araya başka kitaplar sıkıştırıyorum sürekli.

yazar kendi görüşlerinin doğru olduğunu ısrarla vurguluyor gibi geldi bana.okudum ama beğendiğimi söyleyemem

Kitabı anlayabilmek için bir takım tarihi bilgilere ihtiyaç var.Yoksa kitab anlamak inkansız.Ben kitabı okuyabilmek için sürekli araştırma yaptım ki bu çok zevkli oluyor.Mutlaka tavsiye ederim.Başımıza bela olan AB'nin gerçeklerini ve uygarlığımızın gerekliliğini anlatıyor.

ilk okuduğumda kitaptan hiç birşey analamadım. anladığım tek birşey var kitap yakın tarihimize dair birşeylerden bahsediyor. bahsettiikleri önemli ama kitap sıkıcı. ilk okunduğunda anlaşılmıyor.. yine de dil açısından fena denemeyecek bir deneme

Etkileyici bir deneme kitabı olmuş.Dünyanın ne duruma düştüğünü ne hale geldiğini daha iyi anlayabiliyoruz bu kitapla.Tabii dil deneme türü bir kitap olduğu için romanlarındaki gibi akıcı değil fakat öğretici bir kitap olarak gördüm...Güncel olaylara ve yakın tarihe ilgi duyanlar için tavsiye edebileceğim bir kitap.

En çok merak ettiğim kısım Atatürk ve Türkler olmasına rağmen çok da üzerinde durulmamış. Diğer müslüman ülkelerle kıyaslamak amacıyla şöyle bir kıyısından değinmiş. En çok Mısır üzerinde durdu gibi geldi bana. Her söylediğine değil ama çoğuna katılıyorum. Özellikle de Avrupalı siyasetçilerin müslüman ülkelerdeki neden hep muhafazakar partileri destekleri kısmına.

kesinlikle harcadığınız süreye değmeyecek bir kitap. amin maalouf roman yazmaya devam etmelidir.

Maalouf;işin karşı tarafından bakıp oryantalizme katkı sağlayan biri iken bu eserinde sanki Batılı gibi düşünmeyi ve gerekliliğini savunuyor.Ve vakit geçirmek için okunacak bir kitap değil.Romancı Maalouf'un yeteneği tartışılmaz,ama deneme yazarı olarak tekrar düşünülmeli

yazar sanırım yahudi. tarafsız görünmeye çalışmış günüz dünyasındaki medeniyetleri anlatırken. ama tarafsız degil yani iki kişi kavga ederken sen ayırmaya çalışırsın ya ama ayırırken arkadaşının yanında durursun oda öyle yapmış batının abd nin israilin yanında durarak tarafsız olmuş. ben begenmedim bencede roman yazmaya devam etsin.... zaman ayırmaya degmez..........

KİTAPTA DOĞU VE BATI ARASINDAKİ KÜLTÜREL FARKLILIKLAR ORTAYA KONULMAYA ÇALIŞILIRKEN BUNLARA UYGUN TEZ VE ANTİTEZLERE YER VERİLMİŞ.. FAKAT YAZAR ASLEN ARAP DÜNYASINDAN OLMASINA RAĞMEN BATI DİYE TABİR ETTİĞİ AVRUPA VE AMERİKAYI GÖZÜNDE FAZLA BÜYÜTMÜŞ.. YİNEDE OKUNMASI GEREKEN BİR ÇALIŞMA

Yakın çevremizle ve yeni dünya düzeniyle ilgili farklı bir bakış açısı ortaya konmuş. Ama ben yazarın daha çok tarihi romanlarını sevmiştim.

Amin Maalouf'u romancı olarak beğenirdim.Deneme yazarı olarak da beğendim.Toplumsal paranoyalardan,toplumsal şizofrenilere uzanan zihin bulanıklıklarını, her şeyi kolay kabul edişimizi, gitgide kaybolan sekülerleşmeyi çok iyi analiz ediyor.Bütün bu olup bitenlerde kitle iletişim araçlarının ve bilim dünyasının nasıl etkili olduğunu, bu ikilinin paradigma yıkmakta ve yeni paradigmalar yaratmakta ne kadar mahir olduğunu net bir şekilde ortaya koyuyor.Dünyanın çivisini biz yerinden çıkardık. Acı olan bir gerçek var ki o çivi tekrar aynı yerine çakılamayacak.Herkes, içinde yaşadığı bu dünyadan sorumlu olduğu bilincini taşımadan yeni uygarlıklar yaratmak çok zor olacak. "Uygarlıklarımız tükendiğnde" emin olun yapacak hiçbir şey kalmıyor. Aydın sorumluluğu olan her bireyin okuması gereken bir kitap.

Gelişen teknolojinin uygarlığa yaptığı büyük katkılarla beraber insanlığın içinde bulunduğu yozlaşmanın ters orantısını anlatmış yazar, cesur bir dil göze çarpıyor kitapta.

Yazarın romanlarına kıyasla pek fazla bir performas gösterdiği söylenemez. Ne ilgi çekici bir fikir ne de can alıcı bir tespit. Okumazsanız hiç bir şey kaybetmezsiniz diye düşünüyorum.

ABD'nin ve Avrupanın Ortadoğu üzerindeki oyunlarını ve M.Kemal Atatürk'ün örnek bir meşruiyet göstererek bir çok ülkeye model olduğunu anlatması daha da ilgimi çekti.
Medeniyetlerin nasıl medeniyetsizleştiğini ve bu dünyanın düzenininin tarihsel kronolojisi ni çok çarpıcı bir dille yansıtmaktadır.

tüm kitaplarını okumuş ve yazarın bir hayranı olarak olarak açıkçası biraz hayal kırıklığına uğradım.kitabında bahsettiği küreselleşen dünyada göçmen statüsü hakkındaki yorumları bana biraz fazla idealist geldi hatta polyanaçılık bile var diyebilir.ama asıl sorun kitabının sounda A.B.D propagandası yapıyormuş gibi hissettim.bu sebeple biraz hayal kırıklığına uğrattı beni AMİN MAALOUF

Yazarın düşüncelerini düşüncelerimmiş gibi okudum. Aslında birçok insanında düşünceleri aynı ama bahsetmeye çekinir olmuşuz. Yazarı cesaretinden dolayı tebrik ediyorum ve kitabı herkese tavsiye ediyorum.

bazen kızdığım bazen hayran olduğum şeyler söylese de yazarın sonuç olarak hepimizin refah içinde yaşayacağı bir dünyayı umut ettiğini ve bunun nasıl gerçekleşeceğini nacizane fikirleriyle belirttiği, herşeyden öte bencillik yapmayıp bunu sadece bu nesil için değil gelecek kuşaklar için yaşanabilir dünya miras bırakmak isteğinde olduğunu seziyor insan. Ama elhamdülillah Müslüman biri olarak yazar için keşke İslam'ı daha iyi tanısaydı diyorum.

Yazarın yanlı olduğunu düşündüğüm bir kitap.. Her ne kadar belirtmemeye çalışsa da Doğu toplumlarına karşı bir uzaklık,biraz da kin sezdiğim ve bu yüzden de açıkcası okumakta zorlandığım ilk kitabı oldu yazarın..Şimdiye kadar bütün kitaplarını çok keyifle okumuştum oysa ki..

Lübnan asıllı Emin Maaoulof’un deneme türünde yazdığı bir kitap. Doğu ve batı medeniyetleri ile bunların birbirlerine etkileri detaylı incelenmiş. Ortadoğu’yu ve Arap dünyası’nı yakından tanıyan yazar, Mısır’ın efsane lideri Nasır dönemine uzun bir şekilde değinmiş. En önemlisi insanlığın geleceği açısından, bilginin, öğrenmenin, sanatın ve kültürün değerinin anlaşılmasına değinmesi. Konuya ilgi duyanların okuyabileceği bir kitap.

çoğu okurun yorumundan anlaşılacaği gibi iyi bir kitap...fakat bilinmesi gereken birsey var ki;aynı şeyleri AL GORE(amerika başkan adaylarından..eski) belgeselinde anlatılanlardı..yani farklı olan burada yazar ortadoğu tarihini irdeleyerek beşlıyor kitabı....herşey güzel de tüm bu olanların sorumlusunun kapitalizm oldugunu bir an ağzına almamış...kapitalizmin doğaya ve insana saygısının tahribatları bunlar...

Yakın tarihte geçen siyasi olaylara değinilmiş...yazarın diğer eserlerine göre sürükleyici anlatımı yok...

siyasi içerikli bir kitap. yazar günümüz sorunlarına kendi bakış açısıyla bi takım çözüm önerilerinde bulunmuş. biraz tarafsız bakamamış gibi geldi. bu tür siyasi kitaplardan hoşlananlar için güzel bir kitap ama ben pek beğenmedim.

Bu kitapda ilgimi çeken Mısır Kralı Nasır ın Arap islam birliğini sağlamak için büyük uğraşlarına rağmen İsrailin 6 gün savaşlarıyla planlarını altüst etmesi.

Yazar gerçekten de güzel bir analiz yapmış. Doğu ve batı arasındaki sentezleme biraz yakın çağa bağlı olarak anlatılmış, İllaki batı kültürünü benimsemek yerine doğu kültürünü çağdaşlaştırmak yönüne ağırlık verilmeli. Bu yazarın ilk kez okudum ama buna değdi. Okumayanlar bir an önce okumalı diye düşünüyorum.

AMIN MAALOUF yakin tarihe isik tutuyor bu kitabiyla.Tespitleriyle bizi aydinlatiyor.Okunmasi gerektigini dusunuyorum

Bu kitap deneme yazılarından oluştuğu için diğer kitapları kadar heyecan verici değil ama içindeki bilgiler kesinlikle okunmaya değer ve öğretici..

3 günde okuduğum güzel bir kitaptı.

klasik bir amin maalouf kitabı değil. kısaca dünyanın içine ettik şimdi kurtarmamız lazım diyor. bir de uzun uzun yakın arap tarihinden özellikle de nasır döneminden bahsediyor. kesinlikle tavsiye ancak bildik maalouf kitaplarından biri değil.

Düşünceler evreninde olup bitenlere tüm çıplaklığıyla bu kitabı okuyarak tanık olacaksınız.Felaketlerin ardından devam eden çıkarcı politikalar üzerine yazılmış güzel bir eseri tüm kitapyurdu dostlarına öneriyorum.

Amin Maaluf bu kitabı ile deneme / siyaset alanında da yetkin bir yazar olduğunu gösteriyor.

Giriş olarak, dünya gündemine dair yorumları, sonrasında da 20. yüzyıl Arap topluluklarının yaşadığı siyasi olaylar hakkında, görüşten çok değerli bilgiler sunan denemeleri yer alıyor, yazarın bu kitabında. Ancak tahmin ettiğim kadarıyla, bu kitaptan daha çok gençler yararlanacaktır, çünkü ne ilk ne de ortaöğretim tarih derslerinde asırlık komşularımız hakkında, burada verildiği gibi görece yeni, genelgeçer bilgileri dahi edinemiyoruz.

Ben sahsen kitap kötü de olsa her kitabin okunmasi gerektigine inanirim.Ama bu kitap öyle bir kitap ki yazarini anlamakta zorlandim,ben sahsen Amin Maalouf´u daha farkli bir yazar bilirdim.ABD emperyalizmi sadece irakta bes alti milyon arap müslüman insanin kanina girmisken hala ABD de medet beklemek ve ondan umut beklemek ne ile aciklanir bilemem...Yazar kitapta ne islama inaniyor,ne islamsiz yapiyor.Ne sosyalizme inaniyor ne de sosyalizmsiz kaliyor...Yazar sadece kendince dünyanin gecmisini ve önümüzdeki dönemin nasil gececegini ve yapilmasi gerekenleri yazmis o kadar....Sonuc olarak dedigim gibi her kitabin okunmasi gerektigine inanirim ama bu kitabi okusaniz da saglikli birsey ögreneceginizi sanmam onun icin secim sizin....saygilarimla...

toplumsal olarak degişime avrupa merkezci bir yakalsımla yazılmış güzel bir deneme

Öncelikle söylemek gerek: Bu kitap bir roman değil. Hem Doğu, hem de Batı kültürünü tanıyan bir entelektüelin kaygılarını anlatan bir kitap. Kısaca özetlemek gerekirse, Dünya'nın birbirini anlamaktan uzaklaşan kutuplara bölündüğünü, bu kutupların da giderek marjinalleştiğini savunuyor yazar. Ortadoğu'ya, Atatürk'e ve Nasır'a, küresel teröre, ABD'nin hegamonyasına, küresel ısınımaya ve daha pek çok soruna değiniyor.

Selamlar kitap kurtları. Amin Maalouf un tüm kitaplarını okudum sindirdim.Bu kitap Yolların Başlangıcı kitabının birazda devamı niteliğinde belki.Ailesinden uzaklaşıp Dünya üzerindeki insanları ele almış.Başucu tarih kitabı .Kütüphanenizde olması gereken bir kitap.Bu kitapla Cengiz Aytmatovun Issık Gölü Platformu aynı nitelikdedir.Yada Zülfü Livaneli'nin Dünya Değişirken adlı eseri.Her düşünür kendince bir yol aramış.Çivisi çıkmak üzere olan dünyanın gidişatına.Sevgiyle kalın.

Bir Amin Maalouf hayranı olarak kitabı okudum ve çok beğendim, yakın dünya tarihine hem batılı hem doğulu gözüyle bakıp yorumlaması bu kitabı çekici kılan unsurların başında geliyor.

kitap gerçekten güzel, etnik kimlikler ve birarada yaşama kültürü üzerine yazılmış en kapsamlı kitaplardan biri, en önemli özelliği ise tarafsızlığı..

Günümüz insanlığının içinde bulunduğu durum farklı bir bakış açısıyla ortaya konulmuş. Maddesel bir dünya içinde her şeye rağmen insanlığın en büyük değer olduğunu anlatmaya çalışan yazar, iklim değişiklikleri ve ekonomik krize de vurgu yapıyor.

Herşeye rağmen yapabilecek birşeylerin olduğunu anlatıyor yazar bu kitapta, özellikle arap dünyası üzerinde incelemelerde de bulunmuş, öyle ahım şaım bir kitap değil ama alınır. Verdiğiniz para boşuna gitmez.

Tarih bir akış diyagramı içerisinde verilmekle beraber; tarihsel olaylar tamamen yazanın yapana sadık kalışına şahane bir örnek olmuş, felsefi, akıcı ve bir o kadar da düşünmeye sevk edici bir kitap, herkeste "uygarlığımız tükenmeden" uygarlığa sahip çıkılması gerektiği duygusunu uyandıran bir kitap, mutlaka okunması gerek.

Kitap diğer Amin Maalouf eserleri gibi bir roman değil. Dünya politikaları ve uygarlıkların ilişkileri üzerine genel bir deneme denebilir. Kitabın orijinalliği şu: Yazar bir Lübnanlı yani Ortadoğu kökenli ama çok uzun yıllardır Fransa'da yaşayan bir entellektüel aynı zamanda. Hem Doğu'yu Doğu gözüyle, hem Batı'yı Batıu gözüyle görebilen ve yorumlayabilen birisi. Tespitleri de çoğunlukla yerinde ama bence eksikleri yok değil. Bunu görmek için okumanız gerekecek. Çabuk daralanlar için biraz sıkıcı olabilir.

DÜNYAMIZIN GENEL PANORAMASINI GÖZLER ÖNÜNE SERMEYE ÇALIŞAN AMİN MAALOUF BİZE TARİHE MÜDAHALE ETMEMEMİZ HALİNDE İNSANLIĞIN DEĞERLENDİRECEĞİ KÜLTÜREL UNSURLAR SÜREKLİ ANLAMLARINI YİTİREREK İNSANLA BİRLİKTE BİR ÇIKMAZA DOĞRU GİTTİĞİ UYARISI ÇİVİSİ ÇIKMIŞ DÜNYA..............

ben kitabı zar zor okudum. güzel konulara değinmiş arada ama bence çok iyi bir kitap değil. okumak vakit kaybından başka yarar getirmez..

Bir tespit yapmak gerekirse, Amin Maalouf'un diğer kitpalarına göre "Vasat" bir eser.
Sürekleyici değil, merak uyandırmıyor ama Yazar bu kitabında edebi kaygılarının yerini dünyanımızın geleceğiyle ilgili kaygılarına bırakmış. Bu sebeple farklı bir kategoride ele almak gerekir kitabı.
Yazar, ortadoğu kökenli olduğundan bize yakın bir pencereden dünyaya bakarak dünyanın gidişatını yorumlamış ve özüm önerilerinde bulunmuş. Bir Amerikalı veya Avrupalı için enteresan gelecektir elbet bu tespit ve öneriler ama bence benzer ve dahasını pekçok Türk düşünüründen de duyabileceğinizi belirtmek isterim. Bu sebeple "yeni ve farklı" bir fikir elde edemedim bu kitaptan. Bazı bölümleri "Yakın dönem Arap Tarihi" özeti olarak geçmekte olup genel bir okur kitlesine hitap etmediğini düşünüyorum. Tüm bu olumsuz görüşlerimin yanında Amin Maalouf'u kendi şahsi hedeflerini ve parasal kaygılarının yerine Dünya geleceği ile ilgili bir kitap çıkardığı için tebrik ediyorum. Bir nebze de bu kitabı , Doğulu bir yazarın "medeniyetler çatışması" kitabına cevabı şeklinde görüyorum. Belki 10 yıl veyahuy 40-50 yıl sonra, Amin'in yaptığıu tespitler gerçek çıktı gibi yorumlar duyacağız. Belkide tarihin hzılandığı tezini de düşünürsek bu 1-2 yıl içinde de gerçekleşebilir.

Çok farklı bir kitap okunmalı ve okutulmalı bence...

Amin Maalouf bence kendini aşıyor.İnsanlığın fırtınalı bir denizde sal üzerinde yüzerken üzerine doğru gelen dalganın kendisini de yok edeceğini düşünmeden o dalganın düşmanını gemisini batırırsa memnun olacağını belirterek ya da islam -Arap dünyasının batı karşısında içinde bulunduğu ruh halini batıya olan kızgınlığın temelinde yatan nedenlerini ABD nin dünya jandarması olma hevesi nin sebep ve olası sonuçlarını akıcı bir dil ile anlatıyor. Aldığım gün bitirdim.Bence başarılı okunması gereken bir kitap ve özellikle Amin Maalouf un diğer kitaplarını okuyanların ayrı bir tat alacağını düşünüyorum.