Böğürtlen Kışı Hakkındaki Yorumlar

Demek ki çok sade ve akıcı bir üslup ile de kitap yazılabiliyormuş ve insan bu kitabı okurken sayfaların nasıl tükendiğinin farkına varamıyormuş. "Edebiyat yapacağım" diye anlamsız ve anlaşılmaz kelimeler, cümleler kuran ve okuyucuyu kitap okumaktan nefret etme noktasına getiren yazarlar bu kitabı okusunlar ve birazcık ders çıkarsınlar.

uzun zamandır beni benden alan bir kitap okumamıştım. Tek kelimeyle harika bir kitap. Bir anne olarak 2 yaşındaki kızım yanımda olduğu için defalarca şükrettim ALLAH a.nasıl bir kitapdı bu böyle ya? Yüreğimi sıkıp sıkıp bıraktı...

Mart menekşeleriyle adından epey söz ettiren yazar yine güzel bir kitaba imza atmış. Keyifle okudum. Sizlerin de keyifle okuyacağını tahmin ediyorum. Herkese keyifli ve bol kitaplı günler dilerim...

Öyke güzel sürekleyici bir hikayesi var ki insanı içine çekiyor. Sonra merak uyandıyor ve şaşırtıyor. Çok çok güzel bir kurgu okuyun derim.

nasıl bir kitapsın sen yaaa... Saat 22:00 gibi başlayıp Gece 2'ye kadar 254 sayfa okumama sebep olmaya ve beni uykusuz bırakmaya ne hakkın vardı diyeceğim ama gerçekten sonunu çok merak etmeye başladım. Sadece ve sadece 78 sayfam kaldı ilk defa bir kitabı bu kadar kısa sürede okudum....

Yazarın Mart Menekşeleri kitabından sonra okuduğum ikinci kitabıydı...İkisi de birbirinden güzel...Böğürtlen kışı, Mayıs ayındaki kar fırtınasında kaybolan üç yaşındaki bir çocuğun hikayesi...Etkileyici ve oldukça sürükleyici bir kitaptı...

öncelikle yazarı binlerce kez tebrik ediyoruz çalışma arkadaşlarımla birlikte....diğer eserleri gibi bu da bir harikaydı.bunun tek farkı annelik duygularımıza hitap edişiydi.ilk başta kitabı yüreğim çok acıyacak diye elimden defalarca bıraktım fakat sonunda bir his almamı ve okumamı söyledi aldım ve okudum.arkadaşımda okudu ve şimdi bir diğer arkadaşımda kitap.yazara sonsuzzzzzz teşekkürler,yüreğine ve ellerine sağlık....

yazarla tanıştığım kitap. kitabın ilk sayfasındaki not beni çok mutlu etti. kitap akıcı bir dille yazılmış. sıkılmanıza fırsat tanımıyor. elinizden düşüremeyeceğiniz bıraksanız bile okumzanı için sizi kendine çeken bir kitap. kitabın ayracı ise başka bir güzeldi. okumanızı tavsiye edeceğim bir kitap

Kitabı çok beğendim.Yazarın Mart Menekşeleri adlı kitabını okuduğum zaman bunu da okumak istedim. Beni yanıltmadı,son 200 sayfa çok hızlanıyor aynı günde bitireceğinizden eminim. Ayrıca kitapta Mart Menekşelerin de ki karakterden de bahsediyor olması sürpriz oldu.

Konusu harikaydi ve sonu da oyle..diger kitaplarını okudum nedense en cok beğendiğim bu oldu:)

Böğürtlen Kışı ilk başta bana basit bi kitap gibi geldi. Hatta neden okumaya devam ettiğimi bile anlamadım. Ama okudukça fark ettim ki aslında çok güzel bir kitap, duygusal, sicacik.. Batının guclu olan haklidir inanisina tamamiyle ters düşmüş :) mutlaka okuyun derim :)

Kesinlikle güzel yazılmış bir eser, tavsiye ederim...

Özellikle anne olanların,anne olmaya hazırlananların ve evliliği noktasında problem yaşayanların bu kitapta çok şey bulacağına eminim.Bir solukta okudum.

kitap çok güzel neler olacağını merak ederek kitabı hiç bırakasın gelmiyor

yazarın bütün kitapları gibi bu da hem anlatım yönünden hem hikaye yönünden çok güzel,Sarah jio dan yeni kitaplar bekliyoruz bütün kitapları güzel tavsiye ederim

Sarah JİO nun Mart Menekşeleri ve Yağmur Sonrası kitaplarını okuduysanız bu kitabından harika olucağını tahmin ediyorsunuzdur ve kesinlikle de öyle zaten.Eva için Daniel için Claire için çok üzüldüm.Kesinlikle kitaplığınızda bulunması gereken bir kitap müthiş..

bu kitabı bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine aldım.Bir solukta okudum diyebilirim.Yazarın diğer iki kitabını da okumayı çok istiyorum.

gerçekten çok akıcı ve duygusal bir kitap. anlatımı ve hikayesi bakımından çok ama çok güzel. şiddetle tavsiye ediyorum. pişman olmayacaksınız.

Sarah Jio gerçekten mükemmel bir yazar. Akıcı dili, duygusal hikayeleri, şaşırtıcı sonları ile tanınan yazar Böğürtlen Kışı romanı ile okurlarını yine derinden etkilemeyi başarıyor.

1933 yılında Amerika’nın Seattle şehrinde olağanın dışında olarak Mayıs ayında kar yağar. Üç yaşındaki oğlu ile huzurlu bir hayat süren Vera’nın en büyük acısı gün içinde oğlunu bırakarak işe gitmektir. Yine her sabah olduğu gibi oğlunu öperek işe gider. Fakat eve geri döndüğünde oğlu ortada yoktur. En sevdiği oyuncak ayısı da karların içindedir. Hayatını oğluna adayan kadın için bir anlamda hayat sona ermiştir.

Yıllar ileri sarar ve 80 yıl sonrasına 2013 yılına gelir. 80 yıl sonra yine Mayıs ayında kar yağar. Gazeteci olan Claire de bu olayı haber yapmak ister ve geçmişi araştırırken 80 yıl önce yaşanan kayıp olayını farkeder. Evlat kaybetme acısını bilen Claire bu olayı daha derinlemesine araştırmak ister ve olayın derinliklerine girmeye başlar. Fakat araştırması onu geçmişi ile güzleşmeye ve gizemleri ortaya çıkartmaya başlar. Vera ile kendisi aslında pek farklı değillerdir.

Böğürtlen Kışı romanı gerçekten çok güzel bir kitap. Sarah Jio yine elinizden bırakmakta zorlandığınız ve bir kerede okumak istediğiniz tarzda bir yazmış. Mutlaka okumalısınızzz :D

24 saat içinde bir çırpıda okunan bir kitap bence herkes hatta anne olan herkesin okuması gereken bir kitap...şahsen ben çok etkilendim...

tek solukta okuduğum kitaplar arasında liste başına geçen bir kitap... o kadar etkileyici ki kitap biter bitmez öncesinde yazilmis olan mart menekseleri ve yağmur sonrası kitaplarını da almamak elde değil...

Sizi hiç beklemediğiniz yerlere sürükleyen harika bir konusu var her sayfayı ağzım açık bir şekilde şaşırarak okudum kesinlikle okunması gereken bir kitap beni etkileyerek favorilerim arasına girmeyi başardı :)

O ladar muhteşem bi dili vardi zamanin içinde suruklendim hem bir an önce bitsin ve ben sonunu ogreniyim istiyorum hemde hic bitmesin cunku cok keyifli cok farkli hayatlar var. Kesinlikle tavsiye ederim iyi okumalar...

SARAH JİO ne yazsa okurum. bu kitap bana doğum günü hediyesi olarak gelmişti. diğer kitaplarını da büyük bir beğeni ile okumuştum. bundaki konuyuda severek ve keşke kitap hiç bitmese diye okudum ama nedense ilk iki kitaptan aldığım zevki alamadım. yazar olayları birbirine çok güzel bir şekilde bağlıyor. dili sade ve akıcı. Ama herkese tavsiye ederim.

Hayatimda okudugum en surukleyici kitaplardan biriydi.her sayfayi bir sonrakinde ne olacak diye cevirdim ve iki gunde bitirdim.yazari tebrik ediyorum sizlerede tavsiye ediyorum.

İlk defa bir Saraj Jio kitabı okudum ve mükemmeldi kısacık bir sürede kitabı bitiriverdim. Bundan sonra Saraj Jio'nun sıkı bir takipçisiyim bütün kitaplarını alıp okumam lazım :)

Bir anne olarak okurken çok etkilendim.İşe uykusuz gitmeyi göze alarak sabahlayarak bir günde bitirdim.Okumanızı tavsiye ederim.

derinden etkileyici , nefes kesici bir roman. kendini romanın içinde gibi hissediyosunuz. teşekkürler Sarah Jio

İlk sayfasından son sayfasına kadar soluksuz okunabilecek mükemmel bir kitap...Mutlaka alıp okumalısınız ve okurken yanınızda mutlaka mendil bulundur. Çünkü lazım olacak....:(

İsmini çok duyduğum yazarı nihayet okudum. Doğrusu başlarken beklentim düşüktü. Neticede Best Seller başlığıyla sunulmuş kitaplar çoğunlukla reklam şişirmesi oluyor ve içinden çok azı aldığı övgülere layık oluyor. Elbette kendini kanıtlamış yazarları gözü kapalı alabiliyorsunuz ama yeni başlangıçlara şans vermekte zorlanıyoruz. En azından ben öyleyim. Buna rağmen Sarah Jio aldığı övgüleri hak eden çok güzel bir kitap yazmış.

Üzerinde düşünülmeden, önceden uzun uzun kurgulanmadan bir anlık ilhamla yazılan kitapları seviyorum. Yazar da radyodan duyduğu bir şarkı üzerine bu kitabı yazmış ve bu küçücük ilhamı okumak beni mutlu etti açıkçası. Hikaye iki farklı dönemde geçiyor. İlki günümüzde, diğeri ise 80 yıl öncesinde. İkisi de hüzünlü, ikisi de annelik üzerine kurgulanmış acı dolu hikayeler…

Böğürtlen kışı denilen ve mayıs ayında yağıp, hayatı felç eden ani kar baskını Clair’i seksen yıl önceki bir hikayeye götürür. Vera Ray isimli bir kadın 1933 Mayısında, tıpkı böyle bir kar yağışında oğlunu kaybetmiştir. Claire de acılı bir anne olarak bu hikayenin peşine düşer; bizim gibi. Çünkü bir yanda Vera’nın acı dolu hikayesini de okuruz. Vera’nın olduğu kısımlar çok bilindik, tipik bir Yeşilçam Klasiği… Birbiriyle artık mantıksızlığa kadar dayanan karşılaşmalar, fazlaca tesadüfler, tam bir gerçek açıklanacakken tak diye birinin odaya girmesi, yanlış anlamalar, zengin-fakir aşkı, ‘oğlumuzun ya da kızımızın peşini bırakman karşılığı ne kadar para istiyorsun’ klişesi ile bizim 40 yıl önce işlediğimiz konuları andırıyor. Buna rağmen bir Türk Filmi sevdalısı olarak bu klişeleri yadırgamadım. Birkaç mantıksız yer ve dediğim gibi fazlaca tesadüf, kısa bir anlığına hikayeden soğutsa da sonuna kadar merakla okuyorsunuz. Yazarın dili çok akıcı, çok sadece… Edebi olarak derinliğe sahip değil, ki zaten öyle bir kitap da değil. Anlatım düz ve hızlı akan olaylarla 346 sayfacık kolay okunmalık, sarıp sarmalayan, durağan ve sıkıcı olmayan bir kitap…

Meraklandırdığı için bir an olsun elinizden bırakamıyorsunuz. Baştan itibaren tahminler yürütüp sonunda gerçekler açığa çıktığında, bu; bazı okurları şaşırtabilir. Ancak benim tahminlerim tuttu ve bu yüzden çok da şaşırmadım. Birçok sahnesi duygusal ve ağlamaklı. Gözyaşlarıma hakim olamadığım çok yer vardı. Trajik bir aşk olduğu kadar umut veren bir aşka da sahip. Alıştığımız aşk romanları kadar tutkulu aşklar yok ancak hikayede bunu aramıyorsunuz zaten. Bir de eski binalara, kadim yapılara bakıp burada nasıl hayatlar yaşanmıştır acaba diye düşünen, o eski insanları çokça merak eden biri olarak beni fazlasıyla etkiledi. 80 yıl önceki mekanları gezen karakterle tüylerim diken diken oldu… Hayatın nasıl da hızla aktığına, gençliğimizin an be an nasıl da tükendiğine, zamanın elinden hiçbir şeyin kurtulamadığına kanıt olarak derin ve sarsıcıydı aynı zamanda.

Yazarın tarzını sevdim. Dramı oldukça başarılı, kasmadan, derin, depresif kasvetlere sürüklemeden başarıyla vermiş. Takibe aldım. Diğer kitaplarını da okuyacağım. Tavsiye ederim. Gerçekten güzel, sıkmayan, kısa sürede biten, merak ettiren, bakış açısına göre mutlu sonla biten başarılı bir kitaptı.

İki kadının kaybettikleri çocukları ve hayatlarının kesişimi ile ilgili bir kitap, Kitap bir su gibi akıyor, sonuna geldiğinizde farklı bir dünyada buluyorsunuz kendinizi. Okunması gereken güzel bir kitap.

Bir Elif Şafak klasiği daha...İşe gidip gelirken okumak için vakit bulduğum ve nasıl, kaç günde okuduğumu hatırlayamadığım sürükleyeci bir kitap... Eline, kalemine sağlık... Çota ve Filbaz ve Mimar Sinan ve tarih kokan yer yer esprili, yer yer üzücü ve insanın içini acıtan bir roman olmuş... Ya da ben çok hassasım bugünlerde Çota için bile çok üzüldüm....

kitabı işlerim yoğun olduğu halde birkaç günde bitirdim. son satırlarını gözlerim yaşararak okudum. herkese tavsiye ederim. tam kış geceleri ve sıcak bir çikolata eşliğinde okunacak bir kitap

Kitabı şiddetle tavsiye ediyorum. Muhteşem bir kitap o kadar sürükleyiciki yarım günde bitirdim. Yazarın her kitabını beğiniyle okuyorum.

yok böyle bir hikaye, böyle bir üslup. her sayfası biraz daha merak uyandırıcı. biran önce hikayenin aslını öğrenmek isterken bir taraftan da kitap bitiyor diye üzüldüm. ve ilk defa bir kitapta ağladım. tek kelimeyle mükemmel bir kitap. okumayanlar kesinlikle alıp okusun hele ki bir anneyseniz ısrarla tavsiye ediyorum.

Hüzünlü bir kitap. Ağlamak isteyenlere bire bir. Sarah Jio okuyucusuna nasıl ulaşabileceğini bilen bir yazar.

Çok güzel:) zevkle okuyacağınız içinizi burkan bizden bir kitap. Bir çırpıda okuyup derin bir iç çekişle kapağını kapatacaksınız :)

Yeterince sürükleyici olmadığı ve beklentileri karşılamadığı yönündeki yorumları okuyunca şaşırdım açıkçası. Kitap son derece sürükleyiciydi bence. Olaylar hakkında düşününce kesinlikle hikayenin etkisinde kalıyorsunuz. Çok çok güzeldi. Benim için bir zevkti rahatlıkla tavsiye edebilirim.

kitap akıcı çok güzel.Okunmaya değer. Ama Mart Menekşeleri kitabıyla hemen hemen çıkış konusu aynı. İki kitapta da eskiyle bağlıyor. Farklı konulara da yer verir umarım.

Anneler sizi cok derinden etkileyecek, güzel bir roman. 2 günde bitirdim. Sarah Jio'nun, tum kitaplari gibi bu da muhteşemdi. Uzun zamandir okuduğum en iyi kitaplardan.

ilk sayfasından son sayfasına kadar çok etkileyici bir kitap tavsiye ediyorum hatta ilk sayfalarda çok duygulanmıştım ve uzun süre etkisinden kurtulamadım...

Ben şimdi ne yazsam hangi kelimeleri kullanıp hangi cümleleri sarfetsem bu kitabı anlatmak için yetersiz kalacak , şu an ki duygularımı ifade edemeyeceğim . Ben hiç abartısız mükemmel ötesi bir kitap okudum .
Gerek dış kapağı –iç kapağı, gerek sayfa kalitesi , gerekse yazı puntosu ve en önemlisi çevirisiyle dört dörtlük bir kitap oldu benim için. Eeee haydi artık söyle bu hangi kitap ? Bu kadar seni etki altına alan sana bu satırları yazdıran, dediğinizi duyar gibiyim ?
Evet beni bu kadar etkileyen kitap ; Arkadya Yayınları’ndan çıkan Sarah Jio’nun Böğürtlen Kışı adlı kitabı. Kitap bitmesin diye ağırdan aldığım halde kitap bitti , keşke hiç bitmeseydi ve yüzlerce sayfa daha olsaydı da ben okusaydım .Sevgili yazarımız Sarah Jio yapmış yapacağını , müthiş bir kurgu ortaya çıkarmış, tebrik ederim.¦
Kitaptan biraz bahsedecek olursam , Mayıs ayında çok ender rastlanan bir kar fırtınası sonucunda, çocuğunu kaybeden bir annenin ( adı: Vera ), duygu yüklü hikayesi diyebiliriz kısaca. Ama kitapta sadece bir annenin çocuğunu bulma çabalarını değil , aşkı- sevgiyi, arkadaşlık – dostluk ve aile bağlarını , zengin insanların nasıl acımasız olabileceklerini , tabi aynı zaman da zengin olmasına rağmen iyi kalpli insanların da olduğunu , asla pes etmemeyi ( etmemek gerektiğini ) bu kitapta kısaca okuyacaksınız .

Aslında detaylı bir yorum yazabilirim lakin tüm o büyülü atmosferi bozmak, hevesinizin kursağınızda kalmasını istemiyorum ve zaten en başta da dediğim üzere ne yazarsam yazayım bu kitap için yeterli olmayacak .

Bu kitap okunup sonra bir kenara kaldırılacak ve unutulacak bir kitap değil, yıllar sonra bile okuduğunuz da aynı tadı alabileceğiniz, size bir şeyler katabilecek, duygu yüklü (her duyguyu içinde barındıran ) ender kitaplardan bir tanesi ..
Bu kitaba ben bayıldım ve bir puan verecek olursam, hiç abartısız bin de bin beş yüz puanı veririm.
Ve son olarak bu kitabı bizlerle , titizlikle ve özenle buluşturduğu için Arkadya Yayınları’na çok teşekkür ediyorum.Saygılarımla…

Harika sıcacık ve hayata dokunan bir kitap. Pişman olmayacaksınız.

''Yağmur Sonrası''kitabını çok beğenmiş ve yazarı takip etmeye karar vermiştim,yeni kitabı daha da güzeldi...Yazarın yüreğine,kalemine sağlık,ben çok sevdim...

yazarın dili kullanış biçimi bir harika . Şiddetle bu kitabı herkese tavsiye ediyorum :)

Yazarın ''yağmur sonrası''adlı kitabını okumuştum çok etkilendiğim bir kitap olmuştu ''böğürtlen kışı'' ise bir o kadar etkileyici ve hüzünlü bir kitap olmuş sadece bir günde bitirdim:)heriki kitapta aynı tarzda yazılmış her an neyle karşılaşacağınızı bilmiyorsunuz bu nedenlede elinizden bırakamıyorsunuz ,sıra ''mart menekşeleri''nde...

Bir yarım saat okuyayım diye elime aldığım kitabı bir türlü elimden bırakamadım.hikaye merak uyandırıcı, hemen içerisine alıyor sizi. arada geçmişe dönüp arada günümüzü anlatması hikayeyi monotonluktan kurtarıyor. Arkadya yayınlarına söylenecek söz yok zaten. Baskı kalitesi oldukça iyi. Teşekkürler.

okur üzerinde hoş bir etki bırakan, harika bir anlatım ve kurguya sahip, oldukça başarılı bir roman.

Yakın zamanda okudugum en iyi kitaplardan biri. Okuduktan donra etkisinden uzun zaman kurtulamayacaksiniz.

Sonunun başlangıcından daha iyi kurgulanmış olduğu bu kitabı okumak; soğuk bir kış gününde bir fincan sıcak kahve gibi iyi gelecektir size..