İlk başlarda, hatta ortalara kadar biraz sıkılsam bile sonuç olarak muhteşem bir kitap olduğunu söyleyebilirim. Spoiler vermemek için detayına girmiyorum ama özellikle 5. ve son bölümde Camus karakterin iç dünyasını anlamlandırma şeklini ve değer yargılarını sorgulamasını varoluşçuluk senteziyle o kadar mükemmel aktarmış ki kelimelere, hayranlık uyandırıcı. Varoluşçuluk felsefesinin babalarından sayılan Dostoyevski'nin sıkı bir hayranı olduğum için Camus'un son bölümde yaptığı soyut sentezler bana edebi açıdan oldukça heybetli geldi. Okumanızı tavsiye ederim, zaten oldukça kısa bir kitap 110 sayfa.