Nur Hakkındaki Yorumlar

Mustafa Kutlu kitaplarını severim ama okuduklarım içinde ilk sıralara yerleşen bir kitap.

En sevdiğim Mustafa Kutlu kitabı. Kendisinin bir klasiği olan kitabı elinizden bıraktıktan sonra içinize dolan o huzur, okurken gözünüzü bile kapatmadan mavi kuş'un içinde ettiğiniz seyehat, ve karakterleri gerçek yaşamda tanıyormuş hissi veren o muhteşem anlatım... Mustafa Kutlu ve kalplerimize kurduğu taht:)

İki üç kere okuduğum nadir kitaplardan...

harika bir hikaye. Gerçek aşkı arayan bir kızın hikayesi...

"Aramakla bulunmaz ama bulanlar ancak arayanlardır" hakikatini en iyi şekilde kaleme almış kıymetli yazar Mustafa KUTLU. Bu kitap kalbi bir yolculuk gibi o kadar alıp götürüyor Ve yer yer tefekküre daldırıyor ki insanı iste bu nedenle kesinlikle okunmalı. Elime aldım Ve daha ilk satırlar sürükledi beni ve bir de baktım kitap bitmiş.

Birkaç neslin hızla anlatıldığı ve hüzünlü bir şekilde biten kitap. Mustafa Kutlu yine şehirleşme ve tasavvufa ait bol bol ders vermekten kendini alamamış. Kitaptaki dikkat çekici cümlelerden birisi ise şu: "Sakal holding patronunu mahalle bakkalına çeviriyor."

Kitap yine Yeşilçam tadında, zengin kız fakir oğlan, maddi zenginliğin içinde manevi arayışlara giren, cömert yardımsever Nur, ona utangaçlığından açılamayan Sinan... Nur'u hidayete eriştiren bahaneler ve kişiler silsilesi... Hidayete yürüyen birinin temas ettiği hayatlara kattığı güzellik... Ve sonunda Nur'un nur oluşu, bir bedenin ışığa dönüşmesi...
Nurun ala nur bir hikaye, okunulası...

hiç iyi değil. gerçekten bir süre sonra sıkıyor. mustafa kutlu'nun diğer kitapları çok hoş.fakat bu kitap hiç olmamış.halit ertuğrul romanları gibiydi.hatta abim samanyolu dizileri gibiydi dedi :) cher,mavi kuş,hesap günü ,tür andan önce,uzun hikaye,hayat guzel dr kitapları harikaydi

Mustafa Kutlunun okudugum ilk kitabi. O kadar guzeldi ki hic bitmesin istedim. Biter bitmez yazarin diger kitaplarini okumama sebep oldu.

Harika bir kitap. Uzun bir hikaye, kısa bir roman gibi. Kutlu'nun üslubu da kurgusu da çok başarılı. Mimariye ilgi duyanların ayrıca dikkatini çekecek bir eser.

Başlarda olay yeşilçam filmleri gibi gelişiyor ama kitap bitince içinizde farklı bir duygu bırakıyor.

sade bir kitap ... kitap okumaya yeni başlayanlar veya hayatında ilk defa kitap okuyacak olup elinde bu kitap bulunanlar için ideal bir kitap

Mustafa Kutlu kitapları arasında en çok 'Huzursuz bacak' ı severdim. Sanırım ikinci sırayı 'Nur' aldı. Huzur veren bir kitaptı. Sonu hüzünlü bitse de okuma sürecinde çok keyif alacaksınız.

Kitabın son sayfasında "Kurtulmak için kurtarmak gerek." deniliyor. Kitabı özetleyen ve beni çok etkileyen bir cümleydi...

Mustafa Kutlu hikayecilik alanında başarılı bir yazar. Nur hikayesi de başlangıç olarak güzel kurgulanmış. Fakat sonuna doğru her şeyin yoluna girmesi ama Nur' un ölmesi klasik Türk filmlerine benzemiş.

yazarı mühim insanların dillendirmesiyle, bizzat kendisindeki ehemmiyeti kavrama çabasına girecem...

BU hikaye Mustafa Kutlu'dan başka bir kalemin elinden çıksa 3. sınıf bir hidayet romanı olurdu. Hani aradaki ufak dokunuşlar olmasa da kalemi de tanıyamayacağız neredeyse.
Piyasada hikaye diye gezenlere kıyasla iyi ama Mustafa Kutlu'nun iyisi değil kesinlikle.

Karanlıktan aydınlığa geçişin, arayışın ve bu arayışa eşlik eden tertemiz bir sevginin hikayesi.

Elbette ki Mustafa Kutlu çok değerli bir hikayecimiz, ancak Nur tam bir hayal kırıklığı benim için.. :(
sanki Huzursuz Bacak, Ya Tahammül Ya Sefer, Bu Böyledir gibi harika hikayeler yazan Mustafa Kutlu'nun kaleminden değil de; salt öğüt veren, her yerden nur fışkırtmaya meraklı başka kalemlerden çıkmış gibi.. üstelik hikayedeki tasavvuf duygusu hiç samimi değil, Sır'daki samimiyetinin yanından bile geçemez.. Daha önce Kutlu okumamış arkadaşlara tavsiyem, kesinlikle bu kitaptan başlamasınlar.

Yazar, bu eserinde mimar konusu üzerinden bireyin içinde bulunduğu ruhsal durumu tasvir etmiştir. Öyküde, yazarın evlere, şehirlerin yapılaşmasına yönelik eleştirileri vardır. Esas husus, Nur adlı bir kızın arayışlarıdır. Bu arayışlar manevi olmakla beraber kahramanı diyar diyar gezdirir.

"Nur, kalbimize inendir… Aydınlatan, yol gösterendir o. Nur'un aydınlatmadığı gönüller viranedir. Nur'un açmadığı yollar çıkmaz yollardır. Nur'un izi değmemiş yüzler kapkaradır. Hayatında nurdan nasibi olmayan kimse hiçliğin kıyısından kurtaramaz kendisini."

Sabahları yolda radyo dinlerken tesadüfen bu kitaptan bölümler okunduğunu duydum. Her sabah merakla dinliyorum ama başını kaçırdığım için karakterler kopuk, hikaye kopuk, meraktayım en kısa zamanda alıp okuyacağım.

mustafa kutlu hayatta tamda yanından geçerken fark etmediğimiz incellikleri güzellikleri yazıyor. size karmaşık bi hikaye sunmuyor. komşularınızdan, bahçedeki agaçtan bahsediyor. bizde onun bu halini seviyoruz. bi yazar tek bir kitaptan anlaşılmaz. mustafa kutlu hikayesinin tadını alan tüm kitaplarını okumadan bırakamaz. hasretle beklediğimiz kitap geldi.
mustafa kutlu'nun ustalık eseri olmuş diye bilirim. dopdolu bir kitap. ilk bölüm büyüleyici. final şaşırtıcı. kitabı çok beğendim. bazı noktalar kafama takılmadı değil ama.

Ne aradığını bilen fakat nerede ve nasıl arayacağını bilemeyen Nur karakteri üzerinden senin, benim, belki bir çoğumuzun sorguladığı kurcaladığı ve şu kilit vuranların da kurcalamaya korktuğu meseleleri ele alıyor.
Sohbet tadında...

Mustafa Kutlu, Türk hikayeciliğinin önemli isimlerinden birisidir. Her yıl genelde eylül ayı gibi bir hikayesi çıkardı. 2013'te bu haziran olmuştu. Bu sefer ise ocak ayında biraz da biz okurlarına sürpriz yaparak yeni bir hikayesi çıktı; Nur...

2000'den beri Kutlu'nun hangi kitabını okusam hep Uzun Hikaye ile mukayese ediyorum. Ona en çok yaklaşan ( hatta belki de geçen ) Beyhude Ömrüm idi. Sonrasında (bence) yine iyi işler yapsa da Uzun Hikaye hep müstesna kaldı. Nur da öyle...

Kutlu, kitapta modern şehir hayatı, tabiri caizse dünya debdebesi içinde bunalan bir huzur arayan Nur adlı genç bir mimarı konu almış. Aslında bir 'arayış hikayesi' yazmış. İntisap edecek bir şeyh arıyor Nur kendisine. Zengin bir kız, temiz yürekli... Hatta Kutlu onu yatılı olarak koleje gönderiyor ve kendi yaşadıklarını ona yaşatıyor. Her gece kitap bitirmeler, kimsenin telkini olmaksızın endi kendine namaza başlamalar falan bizim gibi Kutlu okurlarının tarihçe-i hayatına dair bildiğimiz şeyler. Nur sürekli bir arayış içinde ve bu süreçte hikayeye girip çıkan bir başka mimar Sinan var. O ise dini eğitim almış, mütedeyyin ve efendiden bir genç Hikayede Sinan'ın aile efradı ile Nur'un anne ve babası da yer buluyor. Kutlu'nun kendine has sürükleyici dili burada da var. Sıkmadan okutuyor kendisini. Daha önceki kitaplarından Sır'ı andıran bölümler var; tasavvufi epeyce şey de...

Gelelim bence olumsuz taraflara. Zaman kavramı delik deşik edilmiş görünüyor. Hikayede yaşanan dönüşümler ve oluşturulan tipler biraz Ahmet Günbay Yıldız romanları gibi olmuş; basit ve sathi. Bir de olmaz olsun böyle sonlar arkadaş :(

Üstad'ı okurken yine hikayenin içinde buldum kendimi. Kitaptaki karakterler sanki benden bir parça; sanki hepsiyle ortak bir geçmişimiz bir muhabbetimiz var. Hiç bitmesin dediğim ama bittiği zaman bile etkisini halâ devam ettiren güzel bir kitap olmuş. İyi ki Mustafa KUTLU var.