Semerkant Hakkındaki Yorumlar

Araştırma ürünü değil. Batının anladığı kadar Ömer Hayyam. Hasan Sabbah, Nizamülmülk ve Ömer Hayyam' ın hayatlarını Ömer Hayyam merkezli anlatıyor yazar. Yazarın anlattığı kişileri sevebilirsiniz üslubun cazibesine kapılabilirsiniz. Bu bende de oldu ama ne onlar Amin MAALOUF' un pembe gözlüğüne yansıdığı şekilde ne de tarih. Hasan Sabbah hoşunuza gitti (Hitler APO da hoşunuza gider) ise Wladimir BARTOL imzalı ALAMUT KALESİ kitabını okuyun. Türkleri de Farisiler gibi anlatsa ama Enstein ın değişiyle önyargıları yenmek atomu parçalamaktan zor. Üslubu Amin Maalouf kadar güçlü yazarların bu üç şahsın etrafında geçen olayları yazmasını diliyorum.(Nizamülmülk ün kitabı bildiğim kadarı ile yok) Kitapla ilgili diğer bir nokta sonlara doğru İran devrimi kısmını anlatırken yazar detaya fazla dalıp romanı sıkıcı hale sokmuş.Okuyun zira kitap zehir ise panzehri de kitaptır.

BU KADAR CESUR,ROMANTİK,OLAĞANDIŞI VE BAŞKALDIRABİLEN İNSANLARIN ŞİMDİ DEV YAŞAMASINI İSTERDİM.BU KİTAP BENİ ADETA BÜYÜLEDİ.BİR YANDAN ÖMER HAYYAM,BİR YANDAN DA AMIN MAALOUF HASTASI OLDUM.ARTIK İKİSİ HAKKINDA DA NE BULURSAM OKUYORUM

Kitabin ilk olarak ismi cekici, Semerkant, cok cok onceden Turklerin bas sehri... Ikinci olarak, Amin Maalouf, adini tarihi roman yazari olarak duydugumuz ve Ortadogu kokenli bir yazar... Kitap genel olarak akici bir usluba sahip, genel bir olay orgusu var, geri planda ask var. Kitabi okurken hic yasanmamis tamamen kurgusal bir kitap olarak dusundugum zaman hosuma gitti fakat kitapta yaniltici bilgilerin oldugu muhakkak. Oncelikle kitap kurgusal, belli basli tarihi olaylar kesin belki ama aralarda kisisel eklemeler var. Fakat yazarin anlatimi kuvvetli ve kendinden emin oldugu icin kurgusal olsa bile etkilenmemek ve inanmamak zor. Turk tarihini bilen bir insan kitaptaki kurgulari farkedebilir fakat bu kitabin yabanci dillerde de yayimlandigini dusunursek Turk tarihine yabanci insanlar kitaptan etkilenip Turkleri yanlis taniyabilirler. Kitapta yazarin Turklere bakis acisi cok acimasiz. Bunun sebebi de bence yazarin her ne kadar Hristiyan da olsa Arap olmasi, ve bir zamanlar muslumanligin koruyucusu Araplarken Selcuklularin bu misyonu onlarin elinden almis olmasidir. Kurgusal oldugunu hatirdan cikarmayarak okundugu zaman guzel vakit gecirilebilecek bir kitap.

Özellikle eski İran kültürünün anlatıldığı Nişabur ve çevresinde yetimiş büyük alim Ömer Hayyam'ın hayatını kaleme alan yazar arada Hasan Sabbah ve Nizamülmülk gibi tarihe damga vurmuş kişiliklere de kitabında yer vermiş.Tüm bunların arasına aşkı da sokan yazarın etkileyici bir anlatım tarzı var.Fakat kitabın son bölümünde İran devrimini ve şahın yıkılışını anlatırken birçok politik olaylara girerek bu etkileyici anlatıma gölge düşürmüş.Yinede okumalısınız.

ozellıkle sark edebıyatına ve tarıhe ılgısı olan roman okurlarının mutlaka okuması gereken bır kıtap derım... bu kıtabı okuduktan sonra omer hayyam'ın rubaılerının oldugu ne kadar kıtap bulduysam okudum :) ınsanın bakıs acısını degıstıren bı kıtap tarıh, siir, ask vb konuların bır arada bulundugu bı kıtap herkese tavsıye ederım...

Amin Maalouf okuduğum kitapları ile bende ve sanırım diğer tüm okurlarında olumlu intibalar bırakmış bir yazar. Bu eserinde de 1000'li yıllarda dünyayı etkileyen üç kişinin ve yine bir kitabın etkileyici öyküsü var. Bunlardan biri dünyayı yöneten Nizamülmülk, biri dünyayı gözleyen Ömer Hayyam,diğeri de dünyayı titreten Hasan Sabbah. İşte bu üçgende başlayan roman o zamanların İranından son yüzyıldaki İrana kadar uzanıyor.Roman: Hayyam'ı Hasan Sabbah'ı ve esrarengiz örgütü Haşhaşileri de ilginç bir dille anlatıyor ve yine kitap ve kahramanımızın aşkı var her zamanki gibi.hoş zaman geçirten bir roman…

Amin maalouf batıda doğu hakkında yazan ender yazarlardan.Kitap çok iyi.Ama yazar bazen oryantalistler gibi davranıp doğu medeniyetine ön yargıyla yaklaşıyor. Yazarın en iyi eseri diyebiliriz herhalde.

Ömer Hayyam'ın hayat felsefesi ekseninde yaşadığı bölgenin bin yıllık tarihi analizinin yapıldığı bir kitap. Oldukça sürükleyici bir üslupla yazılmış olan kitabı okurken okuyucuların bazı tarihi olayların hayal olabileceğini akıllarında tutmaları gerekir. Ayrıca kitabın çevirisi de orjinalinin sanatsal yönünü pek yansıtamamış zannederim. Bütün bunlara rağmen mistisizme ve tarihe ilgisi olanların zevkle ve bir çırpıda okuyacaklarını zannediyorum.

Ünlü gökbilimci Ömer Hayyam'ın hayatının ve rubaiyatını yazdığı "Semerkant El Yazması"nın öyküsünün konu alındığı eser ayrıca bize Selçuklu Devleti ve döneminin önemli insanları hakkında da bilgi veriyor. Ömer Hayyam'ı yeni tanıyanlar için de bir araştırma dönemi başlıyor okuduktan sonra... Okunmadığı takdirde kaybedilecek çok şey var...

Semerkant Amin Maalouf'un tarzını birebir yansıttığı bir eseri. Ömer Hayyam'ın Hasan Sabbah'la tesadüfi karşılaşması, bir yandan tamamlamaya çalıştığı eseri, herşey bitti derken kitabın başına gelenler. Kendinizi sanki tarihi okuyor gibi değil de yaşıyor gibi hissedeceksiniz.

lise yıllarından tanıdığım bir nizamülmülk vardır...ömer hayyam'ı da hatırlarım o yıllardan...ama bizim dar kalıplı hayalgüçsüz eğitim sistemimiz içinde tıkılıp kalmış can sıkan karakterler olmaktan öteye geçememiş sıradanlıkta, sadece birer imtihan sorusuydular...bu kitabı okuduğunuzda tarihteki süregelen gerçek hayatı, şimdiki imkanlardan çok uzak o mücadele gerektiren yaşamı, gerçekten sevmenin, ayrıntısız sevmenin anlamını görebiliyorsunuz ve bir zamanlar beni sıkan bu iki adamı artık seviyorum diyorsunuz.Çıplaklığı tarif ederken şu sözü söylüyorum artık:'üstümde geceden başka bir şey yok'...teşekkürler Amin..

tarih ve hayal gücü içiçe ama bu tarih lisede alıştığımız gibi sıkıcı değil. kesinlikle okunmalı

amin maalouf kitaplarının en iyisi. tarihi hayal gücüyle kaynaştırıp keyifli anlatan yazarlardan biri olan maalouf'un semerkant'ı okunmaya değer... hele de ilk terörist diye anlattığı sabbah karakteri çok iyi. sıkıcı tarihten uzaklaşıp hayat gibi anlatılan tarihten hoşlananlar için birebir.

Ben sadece bu kitabı değil Amin Maalouf'un her kitabını tavsiye ediyorum, çünkü Türkçeye çevrilen kitaplarını okuyunca, tercihinizi yazardan taraf yapıyorsunuz..Özellikle Semerkant ve Doğunun Limanları çok güzel..Tavsiye ediyorum..

Zengin doğu tarihinin gizemli sokaklarında korkuyu, sevgiyi, nefreti, entrikaları, hayal kırıklığını sanki bugün gibi hissedeceğiniz soluksuz bir serüven..Amin Maalouf'un kitaplarını okuduktan sonra her kitabı beğenmez olacaksınız..

Ömer Hayyam'ın kim olduğu konusunda pek fazla bilgim yoktu malesef. Ama Semerkant'la Ömer Hayyam'ı Hasan Sabbah'ı ve Nizamülmülk'ü tanıyıp onlara ait çok özel ve tarihi bilgiler edindim. Moğolların Alamut kalesindeki binlerce el yazması kitabı katlettiklerini acıyla öğrendim ve onlardan nefret ettim. Ömer Hayyam öldükten sonraki bölüm İran'ın siyasi tarihini anlatiyor. Onun için biraz sıkıldım. Ama muhteşem ve benzersiz bir kitap olduğunu söylemeden edemeyeceğim.

ömer hayyam'dan ziyade, bir çok tanıdığımız şahsiyeti bir arada sunma imkanı verdiği için maalouf'a teşekkür etmek lazım. bizde tarih öğretileri nedense herşeyi tekil ve bireysel alıp inceler. öyle bir tarihi öğreti vardır ki karşımızda bir türlü kafamızda ömer hayyam'ın nizamülmülk'ün, hasan sabbah'ın aynı dönem insanları olduğu zihnimizde canlanmaz canlandırılamaz.. amin maalouf bunu bu eserinde kırıyor.. yüzüncü ad eserinden çok daha değerli bir eser bu

Ömer Hayyam; kendine "işte adam"dedirtecek bir romanla karşıkarşıyasınız.Asla sahiplenme duygusu olmayan ,dostluğa ,aşka önem veren Ömer Hayyam. Cihanın ağzına paralar doldurtacak seviyeye gelmesine bile karışmayan, sadece yaşanmışlığa önem veren Ömer Hayyam..Dünya bir rüyadan ibaretti ve Hayyam o rüyanın bozulmasını hiç istemedi.Tensel arzuları yoktu onun, beden ne de olsa ruhu taşımaya gelmişti bu dünyaya. Dağlara taşlara sığmayan dinmeyen ruhları, dinginliğe kavuşmayan özgürlük delisi ruhları....Teşekkürler Maalouf..selam sana Hayyam......
Geldimse dünyayı ne bulmuş dünya
Gitsem de değeri eksilmez ya
Bir kişi çıkıp anlatmadı
Gelmekte ve gitmekte ne fayda ola...
Selametle...