1949 yılında tamamlanıp yayınlanmış, yıllar önce yazılmasına karşın, günümüze bile fütüristik gelen bir başyapıt. Distopik evreni, yazarın yarattığı kavramlar ( yenisöylem, düşüncesuçu, tele-ekran, düşüncepolisi vs.) atmosferin hissi ile Bin Dokuz Yüz Seksen Dört, yazarın geleceğe karşı bir uyarı çığlığıdır. Bu kitabı okurken, ülkemiz hakkında ise pek çok çıkarım yapmanız oldukça olası. Ufak bir kısmı haricinde son derece akıcı bir dile sahip kitap. Düşünerek okuduğunuzda, pek çok çıkarım yapacaksınız. Kitabın bir kez okunması, yeterli gelmeyecektir. Öğütüldükten sonra, bir kaç kez daha okunulup, iyice idrak edilmeli gerek. Ütopik bir kitap olduğunu kesinlikle düşünmüyorum, aksine son derece gerçekçi bir kitap; kitapta geçen evrenin gerçekleşmesi, insanların aptallaşması ile olanaksız gözükmüyor. Geleceğin, günümüzün tehlikesine karşı okunulması gereken bir eser. Tarihte böyle bir kitabın varlığı, bizler için bir şans.