Suyu Arayan Adam Hakkındaki Yorumlar

tarihi bana sevdiren,,,bilindik tarih kitapları gibi şu şunla savaştı, şurayı aldık, şurayı kaybettik,,şeklinde değilde bir bireyin gözünden o anki tarihi bize anlatan her Türk gencinin mutlaka okuması gereken bir kitap,,her kütüphanede bulunması gereken bir kitap,,Şevket Süreyya Aydemir inde başarılı dili ....

komunist rusyayi bir de onun kaleminden okuyun

Bir zamanlar bizim olan toprakların elde tutulabilmesi, kaybedilmemesi için kısıtlı imkanlar dahilinde ne kadar meşakkatli bir çaba harcandığını, kurtuluş savaşı yıllarında milletimizin tabiri ve tasavvuru imkansız olan haller ile bu güzel vatanı elde tutabildiğini çok güzel bir şekilde anlatan herkesin okuması gerektiğini düşündüğüm bir kitap. Küçük yaşlardan başlayarak vatan uğruna idallerin peşinde koşan AYDEMİR'in hikayesini mutlaka her gecin okuması gerektiğini düşünüyorum.

Yazar kendi hayat hikayesini anlatırken dönemdeki siyaset ve bunun halk üzerindeki yansımalarını da aktarıyor. Hem de bunu neredeyse tüm Türk dünyasındaki maceraları içerisinde veriyor. Edirne'de yangın feleketiyle başlanılan yazarın hafıza kayıtlarında neler yokki. Yazar 1899-1976 tarihleri arasında yaşamış. Dönemindeki siyaset derken hem yaşadığı dönem hem de macera yaşanılan ülkelerin daha önceki dönemleri de anlatılıyor. Örneğin Rusya'daki Bolşevik devriminin sebeplerini ve nasıl gerçekleştirildiğini, Rus, Çin ve Türk tarihi ve daha onlarca bilgi ediniyorsunuz. Türk dünyasının neden biraraya gelemediğini ve gelemeyeceğini de anlıyorsunuz. Başucu kitabı yapılabilir.

Yurseverlik, ideallere adanmışlık, arayışlar.. 1.Dünya savaşı sonrası bulunduğumuz coğrafyadaki çalkantıları ele almakla beraber Azerbeycan, ve Rusya!daki gelişmeler ve orada ki arayışlar yeralmakta. Cumhuriyetin kuruluşu ve sonrasındaki çalkantılar, yeni siyasal anlayış ve aktörkler yer almış.. istiklal mahkemeleri uygulamalarını da bulacaksınız.. Hayatını anlatmakla birlikte vatan sevgisi, faydalı olma isteği, proje üretme ve ekip ruhunun ve çalışamasının örnekleri sergilenmiş.. İyi okumalar

Bu kitapda Osmanlı İmpt.nun son dönemlerinin,Cumhuriyetin o çalkantılı yılları ve sonrasının,yazarın yaşamına temasları ve tesirleri sonucu kendi benliğinde oluşan ideoloji doğrultusunda,idealleri peşinde kendini arayan,adanan bir hayat hikayesini okuyacaksınız.Yazarın 1.Dünya savaşı sonrası yaşamının bir kısmının geçtiği Azerbeycan ve Moskova'daki değişim ve bolşevik devrimi hakkındaki tespitlerini ilgiyle okudum.

Siyasi olması edebi eser olmasının üzerine gölge düşürmüş. Ama yinede anlattığı dönem hakkında yerinde tespitlerle karşılaşacaksınız..

Tarih okutmanım tarafından önerilen kitap.
"Hem Osmanlı son dönemini yaşamış hem de Cumhuriyet'in ideoloğu diyebileceğim çok değerli bir yazarımızın hatıratı. "

İstiklal savaşının sona ermesinden sonra cumhuriyetin kurucuları Anadoluya gözlerini çevirdiklerinde ideallerinden ne kadar farklı bir Türkiye ile karşılaşmışlardı. Hangi koşullar altında yeni Türkiye Cumhuriyeti nasıl inşa edilmişti. İşte tüm bunlara aydın kesimin gözüyle tanıklık eden bir eser.

yakın tarih için bir yedek subay öğretmen gözünden iyi bir okuma .Bence bu yazarın tüm kitapları okunması gerekir.ortaokul ,lise ve üniversite öğrencilerine tavsiye ederim.Fiyat biraz pahalı . Zamlardan sonra tabi .Tek adam ,ikinci adam ,Enver paşa diğer kitapları.Tarihe tanıklık eden biri.

kendi alanında emsalsiz

Sadece neden bu kadar geç kaldığıma üzüldüm. 1. Dünya savaşı, savaşa katılışımız, savaş ve Anadolu , inkılabımız ve Rus inkılabını anlamak adına mutlaka okunmalı diye düşünüyorum. Bir de şimdi ki Ankara ile Söğütözünde içinde şırıl şırıl akan çeşmesi bulunan Atatürk'ün bahçesine komşu yazarın bahçesini hayalinize bir canlandırın bakalım ne görüyorsunuz?

Yazarın kendi biyografisi. Döneme ilişkin ince bir gözlem sunması bakımından kıymetli. Ancak dilinin nispeten ağır olduğunu söylemem gerekiyor. Sakin bir kafa olmadıkça kolay anlaşılmayabilir. Memleketin imparatorluk sonrası cumhuriyet öncesi müşkülünü çok iyi gözler önüne seriyor. Yoktan varoluş mücadelesini anlamak için, hele de bugünün tüketim çağının anlayışsızlığında, bire bir. Kütüphanemiz kıymetli parçalarından biri olarak yerini aldı.

Kitabı iyi anlamak için önce yazarı tanımak gerekir. Şevket Süreyya I.Dünya Savaşı başladığında öğretmenliği bırakıp gönüllü orduya yazılan bir kişi ve savaşın bütün zorluğunu Kafkas Cephesi'nde görmüş. Ardından cumhuriyetin kuruluşuna ve sonrasındaki özellikle ekonomik anlayışa hakim olmayı başarmış. Sovyetler'de de bulunduğu için dönemin moda akımı olan Bolşevikleri de iyi tanıyor. İşte tüm bu olayları görmüş yazar kitabında size güzel bir sentez sunuyor

Yazarın kitaplarından birini mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum. Tarihimizi gerçekçi bir yaklaşımla aktarmaya çalışan güzel bir kalem

Kafkas Cephesi'ne gönüllü giden, daha sonrasında Rus Devrimi ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş yıllarına tanıklık eden Şevket Süreyya'nın otobiyografisi. Kitabın hemen her sayfası ayrı bir belge niteliğinde. Aklımda en çok kalan yer ise, makineli tüfek taburunda Şevket Süreyya ile erlerin arasında geçen mülakattı.

Şevket Süreyya’nın üslubu üzerine de bir kitap var tavsiye ederim

Otobiyografik bir eser olan kitap tarihi bilgi doluluğu ile de okuyana çok şeyler katıyor. Kalın ve ince yazılı olmasına karşın akıcı bir üsluba sahip. Karakterin düşünsel mücadeleleri ve dönüşümleri okuyucuya başarılı bir şekilde hissettirilmiş. Güzel bir ilk cumhuriyet dönemi kitabı.

Yazarın çocukluğundan, hayatının son demlerine kadar ki geçen sıkıntılı hayatının kitaplaşmış hali,,,,bu yaşamda savaşlar,yokluklar,fakirlik ve sefalet,açlık, yurtdışı hayatı ve hapislik dönemi,,, öte yanda memleketin yokluk ve sefalet döneminin anlatımı,,,sıkmayan güzel bir kitap.
15 Nisan 2021
Hasan Ballı Erzurum

Hayat, bu değil midir? Aramak, sonu gelmez bir süreç. Sürecin içinden suçlamadan kendi hesaplaşmaları ile aktarmak, yazar zor olanı başarmış. Oldukça da akıcı.

Zannetmek. Bir hiç iken hep olmak.. Hep iken hiç olmak.

İnsanları karşıdan görerek, kıyafetinden yada hareketlerinden anlam çıkarmak; kulaktan dolma bilgilerle insanları tanıyor zannetmek, kendimizi ve karşımızdakini kandırmaktır. Ne acı şeydir.
Yalnızlıktan korkma! Asıl korkulacak şey, korkudur. Allahı'ın verdiği en büyük nimet; sahip olduğumuz halde , sahip olduğumuzu bilmediğimiz kuvvetleri bir gün kendimiz de bulmak kudretidir. Zaman geçer ve sen o zaman kendine bile büyük saygı duyarsın.
Bir hiç iken hep olmak.. Hep iken hiç olmak. Okumak kendinize yapacağınız en güzel şeylerden birisidir.

Mustafa Kemal, İsmet İnönü ve Enver Paşa’yı kaleme aldığı üçer ciltlik geniş bir eser külliyatına imzasını atmış durumda Aydemir.
•
Burada doğumuyla başlayıp 1950 sonlarına dek getireceği yaşamını ve şahitliklerini anlatacak aslında bizlere. Bu yönüyle otobiyografik bir eser elbette.
•
Mahalle mektebi. Mevlevi tekkeleri. Rüştiye. Balkan Harbi. Muallim mektebi. Yedek subaylık. Şehit olan asker abileri.
•
1919 sonrası Azerbaycan ve Rusya. Enver Paşa ile tanışıklığı. Lenin, Stalin, Troçki.
•
1923 ülkeye dönüş. Aydınlık dergisi. 1926 Afyon Hapishanesi. 1927 Af. Ve Kadro dergisi.
•
Turancılık fikriyle yanıp tutuşan bir gençlikten Komünizme uzanıp oradan da Anadolu’daki mücadelede bulunan bir hayat.
•
“Kimse sormazdı ama, hangimize sorulacak olsa:

— Evet, kabemiz yüce, parlak Turan’dır. Bunda anlaşılmayacak ne var? der geçerdik.

Halbuki şimdi? Turan’da, Turan’ı arıyor ve bulamıyordum.”
•
Diyerek Turancılık fikirlerinden uzaklaşmasını da açık bir şekilde ortaya koyan bir hayat.

Yavaş akıyor olmasına rağmen bilgi dolu çok iyi kitap..

İlk okuduğum roman çünkü yıllık ödevdi ve ben cin Ali kitaplarından direk bu romana geçmiştim şu an hatırladığım tek şey hiçbirşey anlamadığım

ilber hocanın tavsiyesiyle aldım harikaydı

Osmanlı son dönemi ile Cumhuriyet dönemini birlikte yaşayan birinden dönemi dinlemek çok faydalı. Şevket Süreyya eserleriyle hem dönemi, hem mentaliteyi, hem bürokrası ve diplomasiyi öğreniyoruz. Bu eser ise otobiyografik eseridir. Müthiş tahliller ve maceralar barındırır.

Şevket Süreyya Aydemir'i ne hazindir ki ilk olarak bir üniversite mezunu ve üstelik öğretmen olarak KPSS sorusunda görmüştüm. 23 yaşına gelmiş bir üniversite mezununun o yaşa kadar bu büyük yazarı okumaması ve bir haber olması beni hep bir üzüntüye itmiştir. Suyu Arayan Adam kitabı sadece bir kitap ya da otobiyografi değildir. Yakın tarihin bir belgesi niteliğindedir. Okurken lütfen mütareke yıllarında Osmanlı ve Genç Cumhuriyetin halini gözünüzde canlandırmaya çalışın. Aralıksız okursanız, hayranı olacaksınız...

O dönemi anlamak icin muhakkak okuyun demiş ilber hoca

Yazarın okuduğum ilk kitabı, sizi tarihin arka sokaklarında ağırlıyor resmen.

sade bir dille anlatılmış, otobiyografik türde harika bir kitap. Ben özellikle kitabın başları ve sonlarını(yani bugünkü Türkiye'de geçen yerlerini beğenmekle birlikte; Kafkasya hatta tüm Asya siyaseti hakkında da fikir dünyama bir şeyler kattım. Ayrıca bir Ankaralı olarak, Ankara'nın tarihi hakkında bir şeyler daha öğrendiğim için ayrıca sevdim bu kitabı :)

keyifle okuduğum bir kitap yakınlarıma tavsiye ediyorum, yalnız Türkçe zevki olmayanlarda hitap etmeyebilir

Şevket Süreyya’nın hayatını okuyunca insan bir ömre neler sığdırıyormuş dedim.bizim Edirne ile Kars arasındaki ufkumuz yüz yıl önce yaşayan bir osmanlıya göre ne kadar da darmış.ve tabi Şevket Süreyya’nın düşüncelerindeki şaşırtıcı değişim.köy okulunda öğretmenlik ,Turan hayalleri ile çıkılan uzun ve yorucu yolculuk ,sonra Turanın yalnız bir hayal olabileceğinin acı idraki,sonra sosyalizm ideali ,hapisler,sürgünler ve nihayet yeni cumhuriyetin inşasında aldığı rol

Asırlardır cahil bırakılmış Anadolu halkının acizliğini öğreneceğiniz bir Aydemir eseri.

Genel olarak Rus devrimine götüren sebepleri, devrimin süreçlerini ve diğer ülkelere etkilerini değerlendiriyor. Aynı zamanda İttihatçıların ve özellikle Enver Paşa'nın Kafkasya ve Orta Asya'daki çabalarına da yer verilmiş. Olay örgüsü ise idealist bir öğretmen adayının çevresinde dönüyor. Bu yerlerde Enver Paşa aleyhine ideolojik ve taraflı yaklaşımlar göze çarpsa da dönemin şartlarını ve kilit bazı olaylarını anlayabilmek ve değişik açılardan bakabilmek için güzel bir yarı roman yarı tarih araştırması gibi.

dönemin insanı hakkında ışık tutan bir kitap

20 yıllık kitabım okudum tekrar okumak için listeme aldım. Yorumlar çok güzel kitap da çok satılmış. Okumaya devam...

Ünlü edebiyatçımızın bu kitabını okumak çok güzeldi olayları anlatışı yaşamışlığı tüyler ürperticiydi

geçmişimizi öğrenmek isteyen herkesin okuyabileceği güzel bir kitap

Şevket Süreyya'nın akıcı diliyle yazığı bir eser,çok detay ve önemli bilgiler var

Yazar, kitapta kendi hayatından bahsederken rus ihtilali ve milli mücadele dönemi gibi bir çok tarihsel olayı gözler önüne seriyor. Yakın tarihimize ışık tutan kitaplardan biri olduğunu düşünüyorum.

kitabın sonunda şevket süreyyanın bir zühd hayatına yönelmesini ya da yılmaz erdoğan gibi çiftlik kurmasını beklemiştim, olmamış ama yakınından geçmiş. ankaranın şimdiki ilçe ve semtlerinin tasvirleri özellikle çok iyidi. hollywood'un "give me a purpose" tabirinin anlam ve önemini kitapta ziyadesiyle anlıyoruz. yine de yazar bolşevik döneminde kendi yapıp ettiklerine ve fikri serüvenine biraz az yer vermiş gibi, sanki gizlediği hususlar var gibi geldi. 100 temel arasında olmayı hak ediyor ama mümkünse biraz büyük yaşta okumakta fayda var.

yazar hep ülkesinin tarihini bugüne kadar, o tarihi yazanların hayatlarını anlatarak anlattı.bu kitapta sıra kendisine gelmiş.tarihi yazanlar meşgulken kendisi neler yapıyormuş öğrenmiş olduk.merak uyandırıcı buldum.

Yürekli, idealist, hür ve kendini Türk topraklarına adamış bir çocuğun, gencin ve nihai bir adamın hayatının siyaset, savaş, koşuşturma arasında yılmadan, yorulmadan sürüp giden hikayesi.öğretici bir kitap.ama edebi olarak insanı yer yer sıkan ve yoran anlatıma da sahip.dikkatle ve özenle okunmasını tavsiye ederim

Salt bizim değil, başka milletlerin de siyasal düzenlerinin en önemli değişim yıllarını bulacaksınız. Öyle ki, bizim son dönemlerimizden çok Sovyet Rusyanın nasıl kurulduğu ve fikir sistematiği hakkında bilgiler var. Bir anı kitabı olsa da yazarın usta bir edebi dil kullandığını belirtmeliyim.

Şevket Süreyya Aydemir'in yakın tarih serisini okuyanların okumaları gereken bir eser.Yazarın Osmanlı'nın son dönemine ve de Cumhuriyetin ilk devrelerine tanıklık etmesi hasebiyle mühim bir hatırat ve bittabi yazarın bu dönemle ilgili siyasi mülahazalarını içeren bir kitap onun için tarafsız bir eser olmasını beklemeyin zaten yazarında böyle bir kaygısı yok.Keyifli okumalar.

Yazar bu kitapta bir dönemi ile birlikte osmanlının son dönemlerindeki olan olayları da akıcı bir üslupla anlatıyor. Ayrıca Cumhuriyetin ilk yıllarını anlattığı bölümler de o günlere ışık tutuyor.O dönemi anlamak bakımından çok önemli bir eser.

Yazar kitabında kendi yaşamı ile ülkenin gelişmesini paralel bir şekilde anlatmaktadır. Çalkantılı bir yaşam, dibe vurma ve yükselmeler, özgün bir dille anlatılmaktadır. Düşünceleri devamlı değişse de vatanseverlik duygusundan hiçbir zaman taviz vermemektedir. Olaylara heyecan ve coşku ile yaklaşsa da değerlendirmeleri her zaman objektif nitelik taşımaktadır. Herkese tavsiye ediyorum.

Şevket Süreyya Aydemir'in okuduğum ilk kitabı ve çok beğendim.Tarihimizde yer etmiş olaylar çok güzel anlatılmış.

ismi bana ilginç gelmişti okumak içi çabaladım ancak yarım bıraktım.hayal unsurları kişinin olmayacak br hayatın idealin peşinden koşması sıktı biraz beni.ama o dönemin şartlarını anlatması bilgi açısından iyi oldu benim için

"Şevket Süreyya Aydemir" in hayatını anlattığı çok güzel bir kitap. İlk olarak Osmanlı İmparatorluğu Edirne'sini ve yazarın çocukluk çağını anlatan kitap, yazarın Turancılık fikri ile orduya yazılması, Kafkas Cephesine gitmesi ile devam eder. Savaş kaybedilince yine bu fikirlerle Azerbaycan'da öğretmenliğe başlar. Daha sonra Bolşeviklik akımına kapılarak Moskova'da eğitim görmesi ve Türkiye'ye dönüp inkılap kadrolarına katılması çok güzel bir dilde anlatılmaktadır