Bütün Buz ve Ateşin Şarkısı hakkında tek bir yorum yazmak gerek, çünkü kitapların bütünlüğü olağanüstü derecede şaşırtıcı. Seriye başladığım andan beri seri dışında bir kitap okuyamamış olmaktan dolayı muzdaribim. Bence birçok sebebi var bunun. Öncelikle George R.R. Martin bir insanı anlattığı ortamda yaşatma konusunda inanılmaz bir betimleme gücüne sahip. Karakterlerin çok sayıda olması ve hikayenin girift bir hal alması ilk başta hikayenin toparlanamayacağı izlenimini uyandırıyor. Ancak bir sonraki kitaba geçtiğinizde bambaşka endişe ve heyecan dalgası içerisine giriyorsunuz. Yazarın karakterlerin giysilerinden, şehirlerde yaşanan yemeklerin ayrıntılarına kadar sunmuş olduğu betimlemeler sizi romanın içerisinde yaşıyormuş gibi hissettiriyor. Kitabın içinde yaşayabiliyorsunuz. Ayrıca diğer fantastik kurgu romanlardan gerçekçilik noktasında ayrılması ve büyü, ejderha, ulukurt gibi fantastik ögeleri okuyucuya yavaş yavaş işliyor olması sebebiyle aslında yıllar önce dünyada gerçekten bu fantastik varlıklar ve olaylar yaşanmış gibi hissettiriyor. Bütün bunları yaparken gerçekçilikten hiçbir taviz vermiyor. İyi karakterler kusursuz ve ölümsüz değil ve kötü karakterlerde tamamen şeytani özellikler taşımıyor. Karakterler ve hikaye örgüsü çok gerçekçi ve doyurucu geldi bana. Serinin 6. kitabını çok ama çok büyük bir hevesle bekliyorum. Bence dünya edebiyatında bir dönüm noktasına şahitlik ediyor bile olabiliriz. Yaşayan efsane bir yazarın hayal gücüne tanıklık ettiğimiz ise kesin.